İsrail'den Filistin İnsan Hakları Kurumlarına Tehdit İddiası
İsrail makamları, Filistin insan hakları kuruluşları çalışanlarını ve aktivistlerini 'ölümle tehdit etmekle' suçlanıyor.
Ramallah El-Hak İnsan Hakları Kurumu Müdürü Şa'van Cebarin, düzenlediği basın toplantısında, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) Filistin'de İsrail tarafından işlenen savaş suçlarıyla ilgili ön soruşturma açılması kararının ardından Filistin insan hakları kuruluşlarının savaş suçlarını ispatlayan belgeleri teslim ettiğini, bunun üzerine kendilerini Filistin istihbaratından olarak tanıtan kişiler tarafından ölüm tehdidi aldıklarını belirtti.
Cebarin, Hollanda'da UCM'nin Başsavcılık Bürosuyla irtibat kuran El-Hak kurumunun avukatının tehdit mesajları aldığını, elektronik posta adresinin ele geçirildiğini ve yaptığı tüm arama ve görüşmelerin takip edildiğini ifade etti.
Tehdidin Batı Şeria, Gazze ve yurt dışındaki insan hakları kurumlarına kadar uzandığına dikkati çeken Cebarin, konuyla ilgili olarak Hollanda, Almanya ve Belçika'da soruşturmaların sürdüğünü kaydederek şunları söyledi:
'Bunu yapan tarafın ses izi teknolojisine sahip olması lazım. Hiçbir kişinin, grubun ya da çetenin buna sahip olması mümkün değil. İsrail hükümetini ve radikal sağcı örgütleri bu olayın arkasında olmakla suçluyoruz. Elimizdeki veriler bunu gösteriyor.'
Cebarin, bu tehditlerle insan hakları kurumlarının susturulmaya ve İsrail'i eleştiren herkesin korkutulmaya çalışıldığını vurguladı.
Kaynak: AA
Cebarin, Hollanda'da UCM'nin Başsavcılık Bürosuyla irtibat kuran El-Hak kurumunun avukatının tehdit mesajları aldığını, elektronik posta adresinin ele geçirildiğini ve yaptığı tüm arama ve görüşmelerin takip edildiğini ifade etti.
Tehdidin Batı Şeria, Gazze ve yurt dışındaki insan hakları kurumlarına kadar uzandığına dikkati çeken Cebarin, konuyla ilgili olarak Hollanda, Almanya ve Belçika'da soruşturmaların sürdüğünü kaydederek şunları söyledi:
'Bunu yapan tarafın ses izi teknolojisine sahip olması lazım. Hiçbir kişinin, grubun ya da çetenin buna sahip olması mümkün değil. İsrail hükümetini ve radikal sağcı örgütleri bu olayın arkasında olmakla suçluyoruz. Elimizdeki veriler bunu gösteriyor.'
Cebarin, bu tehditlerle insan hakları kurumlarının susturulmaya ve İsrail'i eleştiren herkesin korkutulmaya çalışıldığını vurguladı.