Subaylık Hayali 'Tozdan Sebeplere' Takıldı

Deniz Harp Okulundan FETÖ mensubu komutanların psikolojik baskıları nedeniyle ayrılmak zorunda kalan 23 yaşındaki İçelli Oğuzhan Oğuz, subaylık hayalinin yarım kalmasına üzülüyor Oğuz: '1,5 yıl boyunca harp okulunda kaldım, hepsinde cezalıydım. Cezam hiç bitmedi. Bazıları hiç ceza almıyordu. Onlar sürekli mükafatlı, biz ise sürekli cezalı oluyorduk' 'Bunların hepsi, sırf ceza verilmesi için veriliyordu. 'Odanızda toz bulundu, fişin içinde toz var' gibi sebeplerle cezalar alıyorduk. Sürekli cezalı olduğumuz için dışarı da çıkamıyorduk'

MUSTAFA GÜNGÖR / DERVİŞ ÇÖMEZ - Heybeliada Askeri Deniz Lisesinin ardından Deniz Harp Okuluna giden İçelli Oğuzhan Oğuz, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu komutanların baskıları ve haksız yere verdikleri cezalar nedeniyle en büyük hayali subaylıktan vazgeçmenin üzüntüsünü yaşıyor.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. sınıfta okuyan Oğuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, subaylık hayalini gerçekleştirmek için 2007 yılında, henüz 13 yaşındayken ailesinden ayrılarak askeri liseye gittiğini söyledi.

Heybeliada Askeri Deniz Lisesinde okurken herhangi sorunla karşılaşmadığını anlatan Oğuz, 2011'de gittiği Deniz Harp Okulunda ise ilk günden itibaren cezaların başladığını belirtti.

İlk başlarda diğer ceza alan arkadaşlarıyla 'bilmeden suç işlediklerini' düşündüklerini ifade eden Oğuz, 'Daha çok dikkat etmeye çalıştık ama bir süre sonra baktık ki cezalar bitmiyor, hatta artıyor. Yaz tatilinde bile ceza aldık. 1,5 yıl boyunca harp okulunda kaldım, hepsinde cezalıydım. Cezam hiç bitmedi. Hep aynı grup ceza almaya başladı. Bazıları hiç ceza almıyordu. Onlar sürekli mükafatlı, biz ise sürekli cezalı oluyorduk.' dedi.

Genelde 'yatak bozuk, ayakkabın parlak değil, kıyafetin ütüsüz' gibi nedenlerden cezalar verildiğini bildiren Oğuz, şöyle konuştu:

'Kıyafetlerimiz ütülü olsa bile 'Ütüsüz' deyince bir şey diyemiyorsunuz. Saçma sapan cezalar oluyordu. 'Derse geç kaldınız, arkamızdan konuşmuşsunuz' gibi şeyler söylüyorlardı. Bunların hepsi, sırf ceza verilmesi için veriliyordu. 'Odanızda toz bulundu, fişin içinde toz var' gibi sebeplerle cezalar alıyorduk. Sürekli cezalı olduğumuz için dışarı da çıkamıyorduk ancak 5 haftada bir psikoloji bozulmasın diye izin oluyordu. Yazın da 15 güne kadar iznim vardı ancak onu da okulda geçirdik. 1,5 yıllık süre sonunda artık olanları aileme anlattım. 'Dayanamıyorum' dedim, ailem de artık anlattıklarıma dayanamayınca dışarısının daha hayırlı olduğunu düşündük.'

Oğuz, psikolojik baskıların dayanılmaz hale gelmesi nedeniyle kendisi gibi çok sayıda kişinin 50 bin lira tazminat ödeyerek okulu bıraktığını dile getirdi.

- 'Siz asker olamazsınız diyorlardı'

O zamanki bölük komutanlarının 15 Temmuz darbe girişimi sonrası tutuklandığını duyduğunu belirten Oğuz, şunları kaydetti:

'Bu bölük komutanı, bizi odasına çağırıp 'Dışarıda güzel okullar var, siz asker olamazsınız' diyordu. Bunu her 2-3 ayda bir yapıyordu. Tekrar tekrar söylüyordu. 'Burada yapamıyorsunuz' tarzında konuşup sürekli psikoloğa sevk ediyorlardı. Sürekli ceza alıyorsun, psikolojin bozuk. Askeri okuldan ayrılmamız için her şeyi yapıyorlardı.

Kendi açımdan isteğim Türk Silahlı Kuvvetlerinin bunlardan temizlenmesi. Biz 13 yaşındayken şehit olamaya gitmiştik. Hiç öyle maaşmış, paraymış, aileymiş, bunları düşünmeden gittik. Ödediğimiz tazminat falan bunlar çok önemli şeyler değil. Öncelikle TSK temizlensin, eski olduğu şekline dönsün. Tazminat konusunu da ailelerimiz ödedi. Onların üzülmemesi için gereği neyse yapılsın.'

Oğuz, en büyük hayalinin subaylık olduğunu ancak şimdi haksızlığa uğrayanların hakkını savunmak için Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA