FETÖ'nün Deprem Yardımı Kurnazlığı
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında ifade veren gizli tanık, Van depreminin ardından gönderilen yardımların dağıtımında yer alan örgüt mensuplarının bu şekilde yandaş topladıklarını söyledi.
Özellikle 2011’de yaşanan iki depremin ardından örgütün Van’da etkili olmaya başladığını ifade eden gizli tanık, FETÖ/PDY’nin eleman olarak kazanmak istediği 11-18 yaş arasındaki çocukları farklı etkinliklerle ailelerinden uzaklaştırmaya çalıştığını kaydetti.
“Bölge imamları, topladıkları paraları örgüte aktarırdı”
FETÖ/PDY’ye bağlı mütevelli heyetlerinin 4 grup halinde çalışma yaptığını dile getiren gizli tanık, "Mütevelli heyetine giren kişiler yüklü miktarda para vermek zorundaydı. Bu paralar en az 5 bin, en çok 80 bin liraydı. Fetullahçı Terör Örgütü’ne bağlı bölge imamları, mütevelli heyetinden topladıkları paraları örgüte aktarırdı. Bu paralar genellikle mütevelli heyeti üyeleri tarafından esnaftan çek, senet ve nakit para olarak alınırdı. 2011 yılı içinde Fetullahçı Terör Örgütü, Van’da il merkezi ve ilçelerinde büyük yükselişe geçti. Maddi ve manevi olarak çok yükseldi. Kasım ayında meydana gelen depremde, diğer illerden gelen yardımların örgüt tarafından temiz bir şekilde dağıtılması ve Türkçe Olimpiyatları adı altında düzenledikleri gösterilerle insanlar üzerinde sempati kazanarak yandaş ve eleman temini gerçekleştirilirdi" dedi.
“Toplantılara katılan kişilere FETÖ/PDY örgütünün ideolojik, siyasi eğitimi verilirdi”
FETÖ/PDY’nin bölgede etkili hale gelmesini sağlayan kişinin Türkmenistan’dan gelerek Ankara Gölbaşı’nda polislere imamlık yaptığını dile getiren gizli tanık, bu kişinin gittiği her yerde sempati kazandırıp örgütün eleman sayısını artırdığını kaydetti.
FETÖ/PDY’nin halkın dini duygularını istismar ettiğini, örgütü cemaat olarak gösterip insanlardan para toplayarak eleman temin ettiğini söyleyen Gizli tanık, "Kendilerine ileride lazım olacak küçük yaştaki çocukların beyinlerini yıkayarak eleman temin ediyorlardı. FETÖ’nün okullarına, yurtlarına giden 11-18 yaş arası gençlerin ailelerini ’eğitim’ adı altında kandırarak, kendilerinin himmeti doğrultusunda vaazlar verdikleri yurtlarda günler, geceler düzenleyerek dışarı çıkmaları engelleniyordu. Örgütün çalışma düzeni ve beyin yıkanmasına sebep olacak ideolojik eğitimleri verdikten sonra bu eğitimlere katılan gençlerin Fetullah Gülen’e körü körüne bağlanmaları sağlanıyordu. Bu gençler genellikle asker, polis, adli yargı ve zengin esnafların çocuklarından oluşuyordu. Bu öğrencilere ideolojik eğitimleri genelde üniversite çağında olan örgüt mensupları tarafından verilirdi. Ev toplantılarında esnaflar, kamu kurumlarında çalışan amir ve memurlar, belediyede çalışanlar, emniyet mensupları, doktorlar, sağlık çalışanları, askerler için farklı evler bulunurdu. Toplantılara katılan kişilere FETÖ/PDY örgütünün ideolojik, siyasi eğitimi verilirdi. Son dönemlerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından tespit edilen bu örgüt gizlenme, saklanma ve uyuyan hücre konumunda beklemeye geçmişti. Bu toplantılara katılan kişiler, deşifre olmamak için çaba gösterirlerdi" diye konuştu.
FETÖ/PDY’nin geçmişte bazı kurum ve kuruluşlarda söz sahibi olduklarını kaydeden gizli tanık, "FETÖ’ye bazı siyasiler tarafından birçok kamu kurum ve kuruluşundan ’eğitim hibe’ adı altında yer temin ederek bunu örgütün finansmanında kullandıklarını biliyorum. Bedelsiz alınan bazı yerlerden elde edilen kazancın örgüte aktarıldığını biliyorum. Örneğin, devlete ait büyük bir arazinin 49 yıllığına kiraladığını ve bunun cüzi bir miktar olduğunu biliyorum. FETÖ adına kent merkezindeki iş adamlarından toplanan paralar örgüte aktarılmak üzere Van imamına verilirdi. Ayrıca bazı kamu kurumlarından ’eğitime hibe’ adı altında temin edilen yerler örgüte tahsis edilirdi. Bazı iş adamları ilk zamanlarda örgüte finans sağlamış, ancak son zamanlarda örgütten para istemeye giden kişileri para vermeden göndermiştir" ifadelerini kullandı.
FETÖ/PDY’nin Van’da bir "baş imamı", bu imama bağlı 3 "yardımcı imam" ile 4 "bölge imamı"nın bulunduğunu dile getiren gizli tanık, aynı zamanda her imamın bir muhasebecisinin görev yaptığını belirtti.
Gizli tanık, bu kişilerin toplanan paraların tespiti, sayma işlemi ve örgüte aktarımını üstlendiklerini de sözlerine ekledi.