Bakan Tüfenkci Açıklaması 'Ankara-Moskova Yakınlaşması AB'yi Tedirgin Etmesin'

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya’ya giderek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesi üzerine Ankara-Moskova yakınlaşmasının dış basında Batı’yı tedirgin ettiği gibi yorumlar yapıldığını, bunun tedirgin etmemesi, aksine olumlu yönden bakılması gerektiğini belirtti.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Ekonomi Muhabirleri Derneği’nde gazetecilerle bir araya gelerek gündem üzerine konuştu.

Tüfenkci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya’ya giderek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Özellikle Rusya yakınlaşmasından sonra Avrupa Birliği (AB) ve diğer ülkeler ’Acaba Türkiye, AB’den ayrılıyor mu?’ veya ’Buna misilleme olarak mı Rusya’ya yakınlaşıyor?’ diye özellikle dış basında yorumlar var. Ankara-Moskova yakınlaşması, Batı’yı tedirgin ettiği noktasında dış basında böyle bir yorum var. Rusya pazarı bizim için önemli ve Rusya bizim önemli ticari partnerlerimizden birisi. Hem kriz öncesinde hem kriz sonrasında da bu şekildeydi. Rusya’nın bizim için önemli oluşunun bir nedeni de enerji noktasında bizim önemli partnerlerimizden birisi ve bu enerjiye olan ihtiyacımız özellikle imalat sanayimizin ihtiyaç duyduğu enerjinin büyük bir bölümünü biz Rusya’dan temin ediyoruz. 2015 yılında AB ülkelerine yapılan ihracatın toplam ihracatımız içerisindeki payı yüzde 44.5 oranında gerçekleşirken, bu oran 2016 yılının ilk yarısı itibariyle yüzde 48.2’ye yükselmiştir. Öte yandan Rusya Federasyonu yıllar boyunca birinci ithalat partnerimiz olmuştur. 2015 yılında toplam ithalatımızın yüzde 9.8’ini gerçekleştirdiğimiz Rusya Federasyonu, 2016 yılının ilk 6 aylık dönemi itibariyle ise ithalatımızın yüzde 7.8’ini gerçekleştirdik. Bunun yanında 2015 yılı sonu itibariyle AB ve Rusya ile gerçekleştirilen toplam dış ticaret hacmi 167 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir."

2015 yılı itibariyle Avrupa’da birinci ticari partnerin Almanya olduğunun altını çizen Tüfenkci, "İthalat ve ihracatta Rusya ise bizim üçüncü büyük partnerimiz. Bu çerçevede istatistikler bazında gerek AB’nin, gerekse Rusya’nın dış ticaretimiz içerisindeki rolünün azımsanmayacak kadar fazla olduğunun altını bir kere daha çizmek istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasındaki görüşme ikili ilişkilerimiz için yeni bir başlangıç olacak. Nihayet bölgemizde Rusya ve Türkiye iki önemli aktördür. Askeri, ekonomik ve siyasi tüm alanlarda yakın işbirliğimiz mevcuttur. Bu görüşmelerin AB’ye karşı yapıldığı imajının oluşturulması, özellikle dış basında bunun oluşturulmasının iyi niyetli olmadığını düşünüyorum. Bölgenin iki önemli ülkesinin yakın işbirliğini arttırmaya yönelik çabaları başta AB ülkelerini memnun etmesi gerekir. Tedirgin etmemeli, aksine olumlu sonuçlar çıkartılacak vesileler olduğunu düşünmeleri lazım. Buradaki gerginlik ister istemez hem Orta Doğu’ya hem de AB’ye yansıyacağı açıktır. AB’nin değeri ve önemini biz Türkiye olarak biliyoruz ama AB, Türkiye’ye karşı hep ikircikli bir tutum sergiliyor ve samimi olmayan bir tutum sergilediği için bizim Rusya ile olan ilişkilerimizi düzeltme noktasında, yakınlaşma noktasındaki görüşmeler AB’yi tedirgin ediyor. AB eğer kendi demokrasi değerlerine sahip çıkan bir ülkeyi takdir ederse ve bu ülkenin siyasi istikrarını önemserse bu noktada Türkiye-Rusya yakınlaşmasının da bir tehlike olmadığını kendileri fark eder diye düşünüyorum" diye konuştu.

Kredi kartı taksit sayılarında iyileştirme sağlanacak mı?

Bakan Tüfenkci, bir gazetecinin "Kredi kartları ile ilgili yeniden yapılandırmadan bahsediliyor, sizin bu konuda bilginiz var mı? Kredi kartlarında vadenin uzatılmasını hükümet olarak destekliyorsunuz fakat geçmiş dönemde, vadenin kısaltılmasındaki hedef cari açık riskiydi, bunu azaltmak amacıyla yapılmıştı. Şu anda dışarıdan kaynak girişinin zayıf olduğu bir dönemde kredi kartlarının açılmış olması cari riski daha da arttırmaz mı?" sorusu üzerine ise, "Kredi kartlarındaki taksit sayısının arttırılması noktasında genel bir eğilim var. Tabii bu cep telefonu, bilgisayar gibi tüketim araçlarına etki edecek mi? Bu konuda daha net bir tutum yok ama cari açık noktasında kontrollü bir şekilde zaten Hazine ve Bankalar Birliği bu noktada bir çalışma yapıyorlar, etki analizlerini yapıyorlar. Etki analizlerinden sonra da nihai kararı vereceğiz" ifadelerini kullandı.

"İyileştirmeyi geniş bir manada tutarsak zamanında ödeyenlere haksızlık olur"

"Bana göre sadece sınırlı taksit sayılarındaki bir iyileştirme sağlanırsa cari açığı olağanüstü bir şekilde veya çok ekonominin genel gidişatını bozacak şekilde bir etkisi olmaz diye düşünüyorum" diyen Bakan Tüfenkci, şöyle devam etti:

"Çünkü netice itibariyle sayıyı da biz sınırlayacağız, sınırsız bir taksit imkanı sağlamamış olacağız. Bu noktada arkadaşlarımızın etki analizleri sonuçlarını ortaya koyduğunda daha net cevaplar verebiliriz. Yeniden yapılandırma belki faizler noktasında böyle bir iyileştirme sağlanabilir ama bunu geniş bir manada tutarsak da bunun zamanında ödeyenler için de haksızlık olur diye düşünüyorum. Bilgisayar, cep telefonu, beyaz eşya gibi tüketim araçlarının fiyatına etki analizlerinden sonra karar verilecek. Bu konuda da 15-20 gün içerisinde bir karar verilir sonuçlara göre."
Kaynak: İHA