'Bu Ülkenin Seveni, Polisi, Askeri Bitmez'

Terörle mücadele sırasında gazi olan Aslan: 'Vatan için şehit olmak, gazi olmak güzel bir şey. Her insanın isteyip de ulaşamayacağı bir şey' 'Çanakkale'de 250 bin şehit verilen kanla çizilen bir vatan, hiç kusura bakmasınlar da kansız da verilmez. Terörist biter ama bu ülkenin seveni, polisi, askeri bitmez' 'Gazilerin eşlerinin isimleri geçmez ama gazilerimizin arkasındaki en büyük kahraman onlar'

ÖMER FANSA - Türkiye'nin bölücü terör örgütü PKK ile mücadelesi sırasında gazi olanlar, yaşadıkları acılara rağmen ülkelerini savunmanın gururunu yaşıyor.

Hakkari'nin Karadağlar bölgesinde 1995'de bölücü terör örgütü mensuplarına yönelik sürdürülen operasyonda kafasına isabet eden mermi sonucu kısmi felç olan gazi uzman çavuş 46 yaşındaki Sebahattin Aslan, tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşamını Adana'da sürdürüyor.

Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk görev yeri olan Hakkari'de teslim olan bir teröristin verdiği bilgi üzerine gittikleri 3 bin 600 rakımlı Karadağlar bölgesinde zirveye ulaştıkları anda karşı yönden kalabalık bir grup teröristin ateşine maruz kaldıklarını, kendisi dahil 9 kişinin yaralandığını ve bir kişinin de şehit olduğunu aktardı.

Muvazzaf asker olmadan önce de askerliğini Bingöl'de jandarma komando olarak yaptığını anlatan Aslan, 'O dönemde terörle mücadele biraz daha 'erkekçeydi'. Terörün erkekçesi olmaz ama şu anda mayın falan oluyor. Bizim zamanımızda mücadele daha bir çatışarak yapılıyordu. Mayın olayı yoktu, pek nadirdi, araçlı uzaktan kumanda yoktu. Kırsalda, dağda terörle mücadele oluyordu. Şimdi kırsalda da merkezde de sivil, asker, polis, öğretmen dinlemiyor. Şu anda hiç bir şey dinlemiyor. Sivile kadar indi olay. ' dedi.

Aslan, devletin terörle mücadelede gerekeni yaptığını, kendisi döneminde 3 aylık eğitimli askerlerle bu iş yapılırken, bugün özel yetişmiş uzman personelle mücadelenin daha etkili olarak gerçekleştirildiğini belirtti.

'Vatan için şehit olmak, gazi olmak güzel bir şey. Her insanın isteyip de ulaşamayacağı bir şey.' diyen Aslan, şöyle devam etti:

'Kurtuluş Savaşı'nda bizim denize döktüklerimiz dedelerimizin, atalarımızın, Atatürk'ün denize döktükleri, şu anda masa başında, bu şekilde kanlı terör olaylarıyla bizi yıldırmaya çalışıyorlar. Ama bilmedikleri şu var. Bu vatan bedavadan alınmadı, kanla alındı, kanla sınırları çizildi. Çanakkale'de 250 bin şehit verdik. Kürt, Arap, Türk koyun koyuna yatarak şehit oldular. Çanakkale'de 250 bin şehit verilen, kanla çizilen bir vatan hiç kusura bakmasınlar da kansız da verilmez. Terörist biter ama bu ülkenin seveni, polisi, askeri bitmez.'

- Düğün öncesi yaralandı

Yaralandığında düğün arifesinde olduğunu anlatan Aslan, şunları söyledi:

'Düğün yapmaya geleceğim, her şey hazırlanıyor. O günün gecesi operasyona çıkmadan önce bölük komutanına bir ortamda söyledim. 'Komutanım. Benim yüzüm yok, operasyonlar var, kaçtı gibi algılanmasın diye söylemek de istemiyorum, ben düğüne gideceğim' dedim. O da bana 'Bu operasyondan dönelim seni o helikoptere bindirelim, düğünü yapmaya gönderelim' dedi. İşte maalesef yaralandık, kısmet olmadı.'

Aslan, yaralandıktan sonra aynı yılın sonunda taburcu olduğunu ve nikahlı olduğu eşiyle düğün yaparak evlendiğini aktardı.

- 'En büyük kahraman onlar'

Yarası nedeniyle oluşan rahatsızlıktan önceleri çok mağdur olduğunu, bu dönemde eşi ve görevlilerin kendisine büyük moral verdiğini kaydeden Aslan, şunları anlattı:

'Gazilerin eşlerinin isimleri geçmez ama gazilerimizin arkasındaki en büyük kahraman onlar. Yani hayata adapte olmamız, destek olmaları yönünde eşlerimiz çok fedakar ama hiç bir yerde de isimleri geçmez. Gazi eşi diye hiç duymadım. En büyük kahraman onlar bizim arkamızdaki aslında. Engelli olduktan sonra evlendim. Şu halime şükür. Ben ilk yaralandığımda ayak, el oynatamıyordum. 2 metrelik bir yol 200 kilometre gibi geliyordu. Kolay bir şey değil. Bir gün önce dağlarda geziyorsunuz, zıplayıp oynuyorsunuz. Bir gün sonra bir bakmışsınız tamamen yatağa mahkum bir insansınız. Birinin de değil o zaman bir kaç kişinin bakımına muhtaç bir insansınız. İşte bu moral ve motivasyonla, eşlerimizin ve görevli doktorların, GATA'da görevlilerin verdiği moralle bu safhaya geldik, atlattık çok şükür.'
Kaynak: AA