'2 Milyon Dolar Verdiler, Satmadım'

Suriyeli hattat Muhammed Mahir Hadri'nin, iple kumaşa işlenen ilk Kur'anı Kerim olma özelliği taşıyan, 80'e 60 santimetre ölçülerindeki 12 ciltlik eseri, 1. İstanbul Arapça Kitap Fuarı'nda sergileniyor Suriyeli hattat Hadri: 'Bu yaptığım yeni bir sanat dalı aslında. Kur'anı Kerim'i işlerken, sıradan bir makine kullanıyorum. Makinenin hiçbir özelliği yok. Sadece el becerimle işliyorum' 'Eserimi Kur'anı Kerim'e ve sanatıma saygı duyan iyi bir Müslüman alsın, bir müzede sergilesin istiyorum'

SALİHA ÖZDEMİR - Suriyeli hattat Muhammed Mahir Hadri, 'Eserimi bir iş adamı iki milyon dolara satın almak istedi. Niyeti ticari olduğu için satmadım. Eserimi Kur'an-ı Kerim'e ve sanatıma saygı duyan iyi bir Müslüman alsın, bir müzede sergilesin istiyorum.' dedi.

Hattat Hadri, dünyada kumaş üzerine iple işlenen ilk Kur'an-ı Kerim olan, 80'e 60 santimetre ölçülerindeki 12 ciltlik eserini, İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen 1. İstanbul Arapça Kitap Fuarı'nda sergiliyor.

Suriye'de hattat Şeyh Osman'dan hat dersi alan Hadri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 19 yıldır hat yazdığını belirterek, geçimini terzilik mesleğiyle sağladığını söyledi.

Çocukluğundan beri Kur'an-ı Kerim'i yazmak istediğini ve bez üzerine iple işlemenin kendi icadı olduğunu aktaran Hadri, şunları kaydetti:

'Bütün hattatlar elle, kağıt üzerine yazıyor. Ben aynı zamanda terzi olduğum için önce kısa sureleri kumaş üzerine makinada işlemeyi denedim. Birçok deneme yaptım ve baktım ki yapabiliyorum, devam ettim. İnsanlar önce deli olduğumu düşündü. Sonra görenlerin hoşuna gitmeye başladı. Sonra da Kur'an-ı Kerim'in tamamını kumaş üzerine yazmaya karar verdim.'

Muhammed Mahir Hadri, 2000 yılında yazmaya başladığı eserdeki ayetlerin yazımının 8 yıl sürdüğünü, doğruluğunun ise Suriyeli alimler Şeyh Ahmet Enis, Mustafa Celleddin ve Muhammed Habeş tarafından kontrol edilerek onaylandığını dile getirdi.

Eserin, yazım aşaması dışında süsleme ve ciltleme gibi evrelerden de geçtiğini söyleyen Hadri, tamamlanmasının 12 yıl sürdüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:

'Bu yaptığım yeni bir sanat dalı aslında. Kur'an-ı Kerim'i işlerken, sıradan bir makine kullanıyorum. Makinenin hiçbir özelliği yok. Sadece el becerimle işliyorum. Her türlü kumaş ve iple yapabilirim. Benden başka yapabilen yok. İki yıldır Türkiye'de yaşıyorum ve öğrenmek isteyen gençlere öğretmek isterim.'

Hadri, Suriye'de yaşanan iç savaş dolayısıyla 2012'de ailesiyle Lübnan'a gittiğini, son iki yıldır da Türkiye'de yaşadığını söyleyerek, eserin bugüne kadar 7 kez çeşitli mekanlarda sergilendiğini aktardı.

- 'Bu para değil gönül işi'

Sanatını Türkiye'de devam ettirmekten mutlu olduğunu kaydeden Hadri, şu bilgileri verdi:

'Bursa'da yaşıyoruz. Ailemin geçimini terzilik yaparak sağlayabiliyorum. Komşularımız, herkes çok iyi. İsteyenlere kumaş üzerine ad, ayet gibi işlemeler de yapıyorum. Çok ilgi görüyor. Türkiyeli hattat Hasan Çelebi ile Lübnan'da, eserimi sergilerken tanışmıştık. Eserimi inceleyip, 'Sen ilksin, çok güzel çalışma' dedi, eserimi çok beğendi. Davut Bektaş ile hattat Mümtaz'la da tanışıyoruz, görüşüyoruz.'

Suriyeli hattat Muhammed Mahir Hadri, Türkçeyi henüz öğrenemediğini vurgulayarak, 'Çocuklarım öğrendi fakat ben zorlanıyorum. Öğrenmeye çalışıyorum. Türkler isim yazma konusunda Arap harflerini pek tanımıyor ama Kur'an okuyorlar.' diye konuştu.

Eserini satın almak isteyenler olduğuna dikkati çeken Hadri, 'Eserimi bir iş adamı iki milyon dolara satın almak istedi. Niyeti ticari olduğu için satmadım. Eserimi Kur'an-ı Kerim'e ve sanatıma saygı duyan iyi bir Müslüman alsın, bir müzede sergilesin istiyorum. Bu para değil gönül işi. Türkiye sanat eserlerini koruyabilen bir ülke. Benim eserimin de Topkapı Sarayı ya da içinde İslami eserler bulunan bir müzede muhafaza edilmesini çok isterim.'

Fuarda sergilenen eser, 31 Temmuz'a kadar görülebilecek.
Kaynak: AA