Baş Ağrısını Ciddiye Alın

Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Uzmanı Opr. Dr. Naki Keleş, baş ağrısının genellikle stres, yoğun çalışma ve uykusuzluk gibi nedenlerden kaynaklanabileceğini, ancak baş ağrısı bazen beyin tümörü, beyin kanaması ve anevrizma gibi yaşamı tehdit eden hastalıkların da belirtisi olabileceğini söyledi.

Baş ağrısı, beyin tümörleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler veren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü uzmanı Opr. Dr. Naki Keleş, “Her insanın mutlaka yaşadığı sağlık problemlerinden biri olan baş ağrısının dikkate alınması ve nedenlerinin araştırılması gerekiyor. Sabah kalktığımız da ya da işlerimizi yaptığımız gün içinde bazen başımız ağrır, dikkate almayarak ‘geçer’ diye beklediğimiz hatta doktorumuzun onayını almadan kullandığımız ağrı kesiciler daha ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor” dedi.

Baş ağrılarının, baş-boyun bölgesindeki damar, kas, çene eklemi ve saçlı derisinden kaynaklandığını belirten Keleş, “Bu bölgedeki damarlarda genişleme, kaslardaki spazm ve saçlı derideki gerilmeler ağrıya neden olur. Beynin kendisinin ağrı duyusu yoktur. Baş ağrısı çektiğimizde beynimiz ağrıyor gibi olsa da çevresinden kaynaklanıyordur. Baş ağrısı, apati yani hareket ve mimikler de yavaşlama, bulantı, kusma, epilepsi nöbetleri, beyinde yerleştiği yere göre vücudun bazı bölgelerinde güçsüzlük belirtileri, beyin tümörleri yeni doğan çocuklar dahil her yaşta görülebilir. Kadınlarda ve erkeklerde görülme oranı da tümör cinsine göre değişir” diye konuştu.

Beyin tümörlerinin huy olarak ikiye ayrıldığını ifade eden Keleş, “Bunlardan birincisi iyi huylu tümörlerdir yani beyin hücresi kaynaklı olmayanlar. Beyin dokusundan kolaylıkla ayrılabilirler ve tümü veya tümüne yakın kısmı çıkarılabilir. Bu nedenle ameliyat sonrası sonuçları çok iyidir. Tek bir operasyon ile hayatın sonuna kadar kür şansı vardır. İkincisi ise kötü huylu tümörlerdir yani beyin hücresinin kendi tümörleri. Tümörleşen doku beynin fonksiyonlarını gerçekleştiren kendi dokusudur. Bu sebeple aslında cerrahi olarak çıkarılan her doku fonksiyon kaybıdır. Ameliyat sonrası belli bir zaman süresi içinde tekrar büyüyerek beyine baskı yapmaya devam ederler. Kötü huylu tümörlere vücudun başka bir bölgesinden beyin dokusuna yayılmış metastatik tümörlerde girer. Beyin tümörlerinin tedavisi sıklıkla cerrahidir. Cerrahi tedavi sonrası kimi zaman kemoterapi kimi zaman radyoterapi bazen her ikisi ile kombine tedavi yapılır. Beyin tümörlerinde uzman ekiplerin gerçekleştirdiği ameliyatlar ile son derece başarılı sonuçlar alınabilmektedir” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA