Ramazan Bayramı Ve Sonrasında Beslenmeye Dikkat

İçel Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, bayram sonrası aşırı yemek yeme ile bazı problemlerin kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, "Bunların en önemlisi hazımsızlık ve mide problemleridir. Bayramda birdenbire aşırı yemek yemek, şeker, çikolata, ağır hamur işleri ve diğer tatlıları aşırı tüketmek, sindirim sisteminde ve diğer organlarda çeşitli rahatsızlıklara yol açacaktır" dedi.

Ramazan Bayramı ve sonrasında beslenmeyle ilgili yazılı açıklama yapan Dr. Aytekin Kemik, sağlığın korunması ve geliştirilmesinde hayatın her döneminde yeterli ve dengeli beslenmenin en önemli faktörlerden biri olduğunu söyledi.

Ancak Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişilerin, günlük öğün sayısını azaltmaları ve beslenme düzeninde meydana gelen değişikler nedeniyle, bayramda normal yeme düzenine geçtiklerinde psikolojik olarak daha fazla yeme eğilimine girebildiklerini belirten Kemik, "Kimi kişiler hala kendilerini oruç tutuyor zannederken, kimi kişiler ise ’oruç bitti şimdi yeme zamanı’ diyerek aşırı miktarda besin tüketirler. Bayram sonrası aşırı yemek yeme ile bazı problemler kaçınılmaz olur. Bunların en önemlisi hazımsızlık ve mide problemleridir. Ayrıca, gelenek üzere bayramda tatlı tüketimi de artmaktadır. Bayramda birdenbire aşırı yemek yemek, şeker, çikolata, ağır hamur işleri ve diğer tatlıları aşırı tüketmek, sindirim sisteminde ve diğer organlarda çeşitli rahatsızlıklara yol açacaktır. Vatandaşların bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat etmeleri gerekmektedir. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) tavsiye raporunda, gıdaların doğal yapısında bulunan şeker dışında gıdaya üretim aşamasında eklenen şekerler ile çay şekeri olarak adlandırılan sakarozun toplam günlük alım miktarı, günlük enerji miktarının yüzde 10’ unu geçmemelidir. Türkiye için önerilen günlük enerji ihtiyacı 19-65 yaş arasındaki erkekler için ortalama 2 bin 500 kalori, 19- 65 yaş arasındaki kadınlar için ise ortalama 2 bin 100 kaloridir. Günlük hayatta tükettiğimiz bazı gıdaların ortalama şeker miktarlarını bilmek faydalı olacaktır. 1 kutu gazlı içecekte 37 gram şeker, 1 porsiyon baklavada 50 gram şeker, 100 gram çikolatada 58 gram şeker olduğu unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.

Bayram ve sonrasında sağlıklı beslenme önerileri

Ramazan Bayramı ve sonrasında çeşitli önlenmelerin alınması gerektiğini kaydeden Kemik, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Ramazan ayının sonlanması ile beraber tüketilecek yiyeceklerin miktarının aniden arttırılmaması ve öğün aralarının en az 2 en fazla 4-5 saat olacak şekilde düzenlenmesi gerekir. Hafif bir kahvaltı ile güne başlanması ve gün boyu öğün atlanmaması lazım. Kahvaltıda kızartma, kavurma yöntemleriyle pişirilmiş besinler yenilmemesi, bayram ziyaretlerinde geleneksel olarak tatlı ikramı olacağından kahvaltıda şeker, bal ve benzeri tatlı besinler bulundurulmamalı. Kahvaltıda domates, salatalık, maydanoz, taze biber ve benzeri çiğ sebzelerin bolca tüketilmesi, az yağlı peynir tercih edilmesi, haşlanmış yumurta tercih edilmeli. Sucuk, salam, sosis ve benzeri yağlı besinlerden, hamur işi gıdalardan sakınılmalıdır. Ekmek olarak kan şekerini kontrol altında tutan ve tokluk hissi veren tam buğday ekmeği tercih edilmelidir. Ramazan bayramı boyunca tatlı, çikolata tüketimine dikkat edilmesi, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalıdır.

Bayram süresince ve bayramdan sonra da sıvı alımının arttırılması, günde yaklaşık 2-2,5 litre su içilmesi, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, taze sıkılmış meyve suyu, az şekerli limonata ve az şekerli komposto gibi sıvı gıdaların eklenmesi gerekir. Şeker, kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile kronik hastaların, sürdürdükleri diyete bayram süresince de özen göstermesi gerekir. Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastalarının gün boyu kahve ve çay tüketimlerine dikkat etmeleri, bitki çaylarını tercih etmeleri, günde 2 fincandan fazla kahve tüketmekten kaçınmalılar. Ramazan boyunca önerilen sahur yemeklerinin ramazan sonrası gece yemek seklinde sürdürülmemesi, gece öğününde meyve, yoğurt gibi besinlerin tüketiminin tercih edilmelidir. Şeker ve şekerli ürünleri satın alırken son kullanma tarihi geçmemiş ve ambalajı bozulmamış olmasına dikkat edilmeli. Her gün düzenli yapılan fiziksel aktivite, fiziksel ve zihinsel sağlığı olumlu yönde etkilemekte, oruç tutma nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına imkan sağlamaktadır. Fiziksel aktivitenin kan şekeri ve kolesterolü azaltmaya, kilo kaybetmeye ve bağırsak hareketlerini arttırmaya yardımcı olduğu unutulmamalıdır."
Kaynak: İHA