Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Esed'a çok sert sözler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed'e çok sert sözlerle yüklendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeli mültecilerden isteyenlere vatandaşlık verileceğini de söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Esed'a çok sert sözler
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Esed'a çok sert sözler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kilis'te Kızılay'ın şehit aileleri ve Suriyelilere verdiği iftar yemeğinde konuştu. 

Suriyelilere vatandaşlık müjdesi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olmak isteyen Suriyelilerin olduğunu söyledi ve 'Kardeşlerimize bu imkanı vereceğiz' dedi.

Cumhurbaşkanı, sözlerinin devamında ise Esed'e çok sert sözlerle yükledi. Erdoğan, 'PYD'li bir terörist DAEŞ'li bir teröristten çok daha ileri bir teröristtir. Bunun hesabını, bedelini çok ağır ödeyecektir.' ifadesini kullandı. 

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

SURİYELİLER'E VATANDAŞLIK MÜJDESİ
Ben bu akşam burada kardeşlerime bir müjde vermek istiyorum. Kardeşlerimizin içinde inanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak isteyenler var, konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı'mızın attığı adımlar var. Ellerinden geleni bakanlığımız oluşturduğu bir ofisle takip etmek suretiyle bu kardeşlerimize vatandaşlık imkanını vereceğiz.

'DAEŞ'TEN ÇOK İLERİ BİR TERÖRİST'
Türkiye olarak biz Suriye konusunda 6 yıl önce neredeysek bugün de aynı yerdeyiz. Suriye'nin başındaki zalimdir işi bu noktaya getiren. Varil bombalarıyla, konvansiyonel silahlarla, tankla, topla kendi vatandaşlarını öldüren böyle bir insan devlet terörü estirmez de kim estirir? PYD'li bir terörist DAEŞ'li bir teröristten çok daha ileri bir teröristtir.

'AİLECE GÖRÜŞÜYORDUK...'

Bunun hesabını, bedelini çok ağır ödeyecektir. Ama bu dünyada, ama ebedi alemde. Çünkü çok mazlumların ahı var üzerinde. Er veya geç, alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. 6 yıl önce neyi savunuyorsak, bugün de aynı ilkeleri savunuyoruz. 6 yıl önce Suriye halkının sesine kulak verilsin, bu işler baskıyla olmaz diyorduk, bugün de aynısını söylüyoruz. Biz kendisiyle ailece görüşüyorduk, hatta 'herhalde baban gibi olmazsın' diyordum, gülüyordu. Ama demek ki iki dünyası vardı. Gerçek dünyasını bizden gizliyordu. İşte şu 6 yıl içinde gerçek dünyası ortaya çıktı.

'SURİYE'YE BU ADAM YAZIK ETTİ'

Bir medeniyet ülkesi Suriye'ye bu adam yazık etti. Suriye halkı kendi istiklalini koruma adına tarihi bir mücadele yürütüyor. Esasen malum dış güçlerin müdahalesi olmasaydı, rejime destek verilmeseydi, bugün Suriye özgür ve huzurlu bir ülkeydi.

"O YANGIN TÜM ŞEHRİ KÜL EDER"
Birileri Suriye'de demokrasiyi, Suriye halkının kendi iradesiyle ülkesini yönetmesini istemedi. DAEŞ denilen örgüt bu amaçla ortaya sürülmüş bir kukladır aslında. PYD, YPG denilen örgütler aynı amaçla güçlendirilmiş taşeronlardır. Dünya bu kriz karşısında duymayan, görmeyen, konuşmayan tavrını sürdürmekte ısrar ediyor. Ta ki mülteci kafileleri sınırlarına dayanana kadar. Bu durumda da soruna çözüm bulmak yerine kapıları kapatmayı tercih ettiler. Halbuki bir evde yangın başlamışsa o yangın evet önce komşulara sıçrar, ama tedbir alınmazsa tüm mahalleyi, tüm şehri kül eder.

"TERÖRÜN ATEŞİNİ TÜM SICAKLIĞIYLA YAŞIYORUZ"
Bugün Türkiye, PKK, PYD ve DAEŞ kaynaklı terörün ateşini tüm sıcaklığıyla yaşıyor.  Ülkemizde yaşanan eylemler, teşebbüs edilenlerin yüzde 1 veya 2 gibi çok küçük bir kısmıdır.
Biz 35 yıldır terörle mücadele eden bir ülke olarak Allah'ın izniyle bunların üstesinden geliyoruz, geleceğiz.  Fakat bizi geçtiğinde bu ateşle muhattap olacak ülkeler için aynı şeyleri söyleyemiyorum.

"MESELENİN ÇÖZÜMÜNE ULAŞMALIYIZ"
Avrupa ülkelerinde yaşanan birkaç terör eyleminin ardından bu ülkelerin nasıl bir panik yaşadıklarını hep birlikte gördük.  Buradan bir kez daha Batı'ya ve tüm dünyaya bu ateşi kaynağından söndürme çağrısı yapıyorum.  Madem ateşin kaynağı Suriye'dedir, öyleyse doğrudan bu meselenin çözümüne ulaşmalıyız.  Mevcut rejimin Suriye halkını bir arada tutma kabiliyeti kalmamıştır.  Bu gerçeği herkesin görmesi ve kabul etmesi gerekir. Yapılması gereken Suriye halkının tamamının taleplerini karşılayacak yeni bir yönetimin süratle oluşturulmasıdır.