Çanakkale Keçi Ve Koyunda 'Gen Merkezi' Oldu

ÇOMÜ Ziraat Fakültesinde Türk Saanen keçisi ile Tahirova ırkı koyuna yönelik çalışmalar sayesinde Çanakkale, bu hayvanların yetiştiriciliği bakımından 'gen merkezi' haline geldi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Savaş: 'Üniversitemiz bünyesindeki Teknolojik ve Tarımsal Araştırma Merkezinde özellikle damızlık erkek hayvan yetiştiriyoruz. Çanakkale'de sadece biz değil, yetiştiricilerimiz de gerçekten son derece iyi durumda çünkü yetiştiricilerimizin çoğu bizim kontrolümüzde'

MEHMET BAYER - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesinde, Türk Saanen keçisi ile Tahirova ırkı koyuna yönelik çalışmalar sonrasında bölge bu hayvanlar konusunda 'gen merkezi' oldu.

ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türker Savaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çanakkale'nin uzun süredir Türk Saanen keçisi bakımından gen merkezi olduğunu söyledi.

Türkiye'de, Türk Saanen denildiğinde akla ilk olarak Çanakkale ile ÇOMÜ'nün geldiğini belirten Savaş, 'Çok rahatlıkla Türk Saanen ırkının gen merkezi olduğumuzu söyleyebiliriz. Üniversitemiz bünyesindeki Teknolojik ve Tarımsal Araştırma Merkezinde özellikle damızlık erkek hayvan yetiştiriyoruz. Çanakkale'de sadece biz değil, yetiştiricilerimiz de gerçekten son derece iyi durumda çünkü yetiştiricilerimizin çoğu bizim kontrolümüzde.' dedi.

Savaş, Türk Saanen yetiştiricilerinin bilinçli olduğunu ifade etti.

Damızlık satışının bölge yetiştiricisi için çok önemli bir gelir kaynağı olduğunu vurgulayan Savaş, 'Zaman içinde buradaki sürümüzü büyüttük. İçinden çok iyi hayvanları seçtik. Akabinde suni tohumlamayla bu hayvanların kan düzeyini daha da iyileştirdik. Şu anda yoğun olarak yetiştiricilik ve ıslaha yönelik çalışmalarımız sürüyor. Birkaç yıldır da Tahirova koyunu üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Bizim yöremizin kıvırcık koyunu ile Almanların sütçü Doğu Friz koyununun melezi bunlar. Alman ırkı koyunun sütçülük kanını biraz daha yükselttik. Doğrudan yurt dışından bu tür hayvanları getirdik. Safkan olan bu hayvanlarla Tahirova ırkının sütçülük yeteneğini biraz daha iyileştiriyoruz. Amacımız, yine buradan erkek damızlıklar vasıtasıyla yetiştiricilerde bunu yaygınlaştırmak.' diye konuştu.

- Yıllık ortalama süt verimi 600-700 litre

Prof. Dr. Savaş, damızlık yetiştiriciliğinde çalışmaların sürdüğünü belirtti.

Yetiştirdikleri damızlıkların büyük bölümünün üreticilere satıldığını, kalanının ise kasaplık olarak değerlendirildiğini anlatan Savaş, 'Türkiye'nin her yerine satıyoruz ama önceliğimiz Çanakkale çünkü Çanakkale'de yetiştiriciler bizim kontrolümüz altında olduğu için onlarla sürekli iletişim halindeyiz. Önce Çanakkale damızlık merkezi haline gelmeli ki ondan sonra yararlı olabilelim, bütün Türkiye'ye yetiştirici vasıtasıyla da kaliteli damızlık hayvanlar satabilelim.' ifadelerini kullandı.

Savaş, Türk Saanen ırkında yıllık ortalama 600-700 litre süt verimine ulaştıklarını aktardı.

Süt verimi bin 200 litre olan keçilerin de bulunduğuna değinen Savaş, şunları kaydetti:

'Tahirova ırkında ise yılık ortalamamız 300 litre civarında. Türkiye için çok büyük bir rakam. Daha iyi yerlere doğru gidiyoruz. Süt verimini yükselteceğiz ama aynı zamanda hayvanların bu yöreye adaptasyon yeteneğini de muhafaza etmemiz gerekiyor. Bizim bakımımız ile yetiştiricinin farklı. Bu hayvanları yetiştiriciye verdiğimizde çok büyük sorun çıkmaması gerekiyor. Örneğin oradaki meraya uygun, meradaki parazite dayanıklı olması lazım. Bu nedenle hep bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.'
Kaynak: AA