Zonguldak TSO Başkanı Demir Açıklaması
'TTK'nın azaltılamayan zararının hazine tarafından karşılanması, Zonguldak'ın hak ettiği kamu yatırımlarını alamamasına da gerekçe oluşturduğu ortadadır.'
Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Metin Demir, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) azaltılamayan zararının hazine tarafından karşılanmasının Zonguldak'ın hak ettiği kamu yatırımlarını alamamasına da gerekçe oluşturduğunu bildirdi.
Zonguldak TSO Başkanı Demir, yaptığı yazılı açıklamada, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın, TTK'da başlatabileceği değişim sürecinin bölgenin, kentin ve kurumun kazanımlarına odaklı olunması gerektiğini kaydetti.
TTK ve özel sektörün istihsal (üretim) ve istihdam rakamlarının korunmasının temel prensip edileceği bir çözümün yanı sıra değişime karşı çıkılmaması gerektiğini ifade eden Demir, şunları kaydetti:
'TBMM'de görüşülerek kabul edilen, 'yerli kömürden üretilecek elektrik için alım garantisi, şebekeye erişim önceliği verilmesi ve kamu kuruluşlarına ait büyük kömür sahalarının ruhsatlarının bölünerek rezervlerin verimli bir şekilde kullanılması' hükümlerini de içeren Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi çerçevesindeki gelişmeleri ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak'ın, TTK hakkındaki açıklamalarını yakinen ve dikkatle izlemekteyiz. Albayrak, 'TTK için yeni bir model ve yapılanma üzerinde çalıştıklarını, TTK' ya bağlı madenlerimiz ve kurumlarımızda, sadece ve sadece istihdama yönelik değil o madenler ve kurumlar özelinde de makul faaliyet giderlerini de karşılayabilir, devlete ve kamuya yük olmayacak bir çerçevede bir yapılanma çalışması yapıyoruz. Bu çerçevede, hem kurumlarımızın zarar etmemesi, kar etmesi hem de istihdamın artması yönünde bir süreç olacak ve bununla alakalı olarak da bu yıl içerisinde, yeni bir sürece gideceğiz, bu sayı daha da artacak' açıklamasında bulunmuştur. Yapılan yasal düzenlemeler ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın bu açıklamaları birlikte değerlendirildiğinde, Zonguldak kömür havzasıyla ilgili köklü değişimleri içeren yeni bir aşamaya girmekte olduğumuzu değerlendiriyoruz.'
Demir, devlet eliyle işletmecilik yapılan TTK'nın zararının giderek arttığını, sürdürülebilir bir yapıda olmadığını ve kurumun zararının katlandığı başkaca bir örneğin bulunmadığını kaydetti.
TSO Başkanı Demir, açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:
'TTK'nın zararının azaltılması maksadıyla, 1990'da Dünya Bankası kredisiyle yapılan rehabilitasyon çalışmaları ve sonrasında belli aralıklarla uygulanan modernizasyon, mekanizasyon, rehabilitasyon, iyileştirme adları altında yapılan çalışmaların yeterli olumlu sonuca ulaşmadığı görülmüştür. Belli aralıklarla yapılan işçi alımlarının olumsuz gidişi durduramadığı, galeri açılması ve kömür zenginleştirme gibi işlerde hizmet alımı gibi maliyet düşürme çalışmalarının da çare olamadığı test edilmiştir. Bu aşamada başlatılan köklü bir dönüşümle havzada beklenen iyileşme sağlanamazsa, tüm yollar denendiğinden kurumun kapatılmasından başka seçenek kalmayacağı, diğer bir deyişle başlangıcında olduğumuz bu sürecin Zonguldak için bir son fırsat niteliğinde olduğunu değerlendirmekteyiz. Denenen tüm yöntemlere rağmen TTK'nın azaltılamayan zararının hazine tarafından karşılanması, Zonguldak'ın hak ettiği kamu yatırımlarını alamamasına da gerekçe oluşturduğu ortadadır.'
Kaynak: AA
Zonguldak TSO Başkanı Demir, yaptığı yazılı açıklamada, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın, TTK'da başlatabileceği değişim sürecinin bölgenin, kentin ve kurumun kazanımlarına odaklı olunması gerektiğini kaydetti.
TTK ve özel sektörün istihsal (üretim) ve istihdam rakamlarının korunmasının temel prensip edileceği bir çözümün yanı sıra değişime karşı çıkılmaması gerektiğini ifade eden Demir, şunları kaydetti:
'TBMM'de görüşülerek kabul edilen, 'yerli kömürden üretilecek elektrik için alım garantisi, şebekeye erişim önceliği verilmesi ve kamu kuruluşlarına ait büyük kömür sahalarının ruhsatlarının bölünerek rezervlerin verimli bir şekilde kullanılması' hükümlerini de içeren Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi çerçevesindeki gelişmeleri ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak'ın, TTK hakkındaki açıklamalarını yakinen ve dikkatle izlemekteyiz. Albayrak, 'TTK için yeni bir model ve yapılanma üzerinde çalıştıklarını, TTK' ya bağlı madenlerimiz ve kurumlarımızda, sadece ve sadece istihdama yönelik değil o madenler ve kurumlar özelinde de makul faaliyet giderlerini de karşılayabilir, devlete ve kamuya yük olmayacak bir çerçevede bir yapılanma çalışması yapıyoruz. Bu çerçevede, hem kurumlarımızın zarar etmemesi, kar etmesi hem de istihdamın artması yönünde bir süreç olacak ve bununla alakalı olarak da bu yıl içerisinde, yeni bir sürece gideceğiz, bu sayı daha da artacak' açıklamasında bulunmuştur. Yapılan yasal düzenlemeler ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın bu açıklamaları birlikte değerlendirildiğinde, Zonguldak kömür havzasıyla ilgili köklü değişimleri içeren yeni bir aşamaya girmekte olduğumuzu değerlendiriyoruz.'
Demir, devlet eliyle işletmecilik yapılan TTK'nın zararının giderek arttığını, sürdürülebilir bir yapıda olmadığını ve kurumun zararının katlandığı başkaca bir örneğin bulunmadığını kaydetti.
TSO Başkanı Demir, açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:
'TTK'nın zararının azaltılması maksadıyla, 1990'da Dünya Bankası kredisiyle yapılan rehabilitasyon çalışmaları ve sonrasında belli aralıklarla uygulanan modernizasyon, mekanizasyon, rehabilitasyon, iyileştirme adları altında yapılan çalışmaların yeterli olumlu sonuca ulaşmadığı görülmüştür. Belli aralıklarla yapılan işçi alımlarının olumsuz gidişi durduramadığı, galeri açılması ve kömür zenginleştirme gibi işlerde hizmet alımı gibi maliyet düşürme çalışmalarının da çare olamadığı test edilmiştir. Bu aşamada başlatılan köklü bir dönüşümle havzada beklenen iyileşme sağlanamazsa, tüm yollar denendiğinden kurumun kapatılmasından başka seçenek kalmayacağı, diğer bir deyişle başlangıcında olduğumuz bu sürecin Zonguldak için bir son fırsat niteliğinde olduğunu değerlendirmekteyiz. Denenen tüm yöntemlere rağmen TTK'nın azaltılamayan zararının hazine tarafından karşılanması, Zonguldak'ın hak ettiği kamu yatırımlarını alamamasına da gerekçe oluşturduğu ortadadır.'