Ramazan'da Teravih Namazı En Güzel Fiziksel Aktivitedir
Düzce Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kürşat Karacabey Oruçlu iken spor yapacakları uyardı ve “Ramazan’da teravih namazı en güzel fiziksel aktivitedir” dedi.
“Havanın sıcak olduğu saatlerde spordan uzak durmalıyız” diyen Karacabey “Bu yıl Ramazan ayının haziran ayına denk gelmesi gündüzlerin uzun olması aç kalma süresinin uzun ve aşırı sıcakların vücudumuzu olumsuz etkileyecek olmasından dolayı spor yaparken çok dikkatli olmalıyız. Ramazan ayında oruçlu iken egzersizin her hangi bir sağlık problemimiz yok ise kurallara uymak şartı ile bir sakıncası yoktur. Ancak oruç tutan kişilerin gündüz saatlerinde besin, sıvı alımından uzak durması gerektiğinden, sağlık problemi olan kişiler için egzersizin olumsuz etkileri olabilir. Oruçlu iken yapılan sportif aktivite sonucu vücutta su ve mineral kayıpları yaşanacaktır. Bu nedenle egzersizlerimizi sabah erken saatlerde ve akşamüstü yapılacak şekilde planlamalıyız. Aksi takdirde sıcak havanın etkisi ile vücudun su ve mineral dengesi bozulacak ve bu depolar uzun süre doldurulamayacağı için vücut için olumsuz etkiler yaratabilecektir” dedi.
“TERAVİH NAMAZLARI BİRER FİZİKSEL AKTİVİTEDİR”
İftardan önce ve iftardan yaklaşık 2-3 saat sonra yapılacak egzersizler sağlıklı yaşam açısından önem taşıdığını belirten Karacabey, “Teravih namazları da ibadet olmanın yanı sıra sağlık açısından büyük önem arz etmektedir. Antrenman ve egzersizlerimizi iftar saatine yakın bir zaman diliminde yapılması daha faydalı gözükmektedir. Özellikle iftardan sonra yapılacak egzersizler için iftarda aldığımız besinlere çok dikkat etmeliyiz. Sindirimi zor, yağlı ve aşırı beslenmeden kaçınmalıyız” dedi.
VÜCUT ADAPTASYONU ÇOK ÖNEMLİ
Karacabey açıklamasına şöyle devam etti; “Burada dikkat etmemiz gereken en önemli husus Ramazan ayının ilk günlerinde vücudun adaptasyonun sağlanmasıdır. Bunun içinde Ramazan ayının ilk günleri egzersizin şiddetini düşük tutmalıyız ve süreyi yavaş yavaş artırarak yapılan çalışmalar ile vücut adaptasyonunu sağlamalıyız. Örneğin hafif tempolu yürüyüş-koşular, esneklik çalışmaları ve bisiklet egzersizleri gibi çalışmaları tercih etmeliyiz. Dikkat etmemiz gereken diğer bir husus ise sahura vaktidir. Alışıla gelmiş uyku ve beslenmemizden farklı bir durum söz konusudur. Vücudun sahura kalkmaya adaptasyonu biyolojik saat açısından çok önem arz etmektedir. Sahurdaki diyetimizi yüzde 70-80 oranında protein içerikli gıdalardan oluşturmalı aşırı tuzlu ve asitli gıdalardan uzak durmamız gün içerisinde yapacağımız sportif aktivite açısından önem taşımaktadır.”
Prof. Dr. Kürşat Karacabey son olarak “Ramazan ayı içerinde bazal metabolizma hızının yavaşlaması, iftar ve sahur vakitlerinde aşırı yemek tüketimi, fiziksel aktivitelerin azaltılması kilo almamıza neden olacaktır. Bu nedenle belirtilen hususlara uyularak yapılan egzersizler sağlığımız açısından önem arz etmektedir” diye konuştu.