Elektrik Piyasası Kanun Teklifi Genel Kurul'da
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak: 'Bir güneş santrali yaklaşık yüzde 18 verimlilikle çalışırken, aynı megavatta bir nükleer santral yüzde 92 verimlilikte çalışıyor'.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, bir güneş santralinin yaklaşık yüzde 18 verimlilikle, aynı megavatta nükleer santralin yüzde 92 verimlilikte çalıştığını belirtti.
TBMM Genel Kurulu'nda, Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin 2. bölümü üzerinde görüşmeler başladı.
Albayrak, görüşmeler sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Güneş enerjisi daha ucuzken neden nükleere yönelindiğine ilişkin soru üzerine Albayrak, megavat miktarı kadar, o megavatın baz yükte ne kadar verimlilikle çalıştığının da önemli olduğunu kaydetti. Albayrak, bir güneş santrali yaklaşık yüzde 18 verimlilikle çalışırken, aynı megavatta bir nükleer santralin yüzde 92 verimlilikte çalıştığını kaydetti. Albayrak, 3 bin megavat güneş santrali ile 3 bin megavat nükleer santral arasındaki verimlilik farkının minimum 5 kat olduğuna işaret etti.
Albayrak, baz yük sağlamak istedikleri santralin 24 saatin tamamında mı yoksa belirli saatlerde mi elektrik sağladığı konusunun şebeke arz güvenliği açısından önemine işaret etti.
Bir nükleer santralin, bir takvim yılı içinde 8 bin 500 saat istikrarlı elektrik üretmesinin çok önemli olduğunu aktaran Albayrak, nükleerdeki yüzde 92'lik verimliliğin gaz santrallerinde ve kömür santrallerinde yüzde 60, 70'lerde olduğunu, rüzgar santrallerinde ise yüzde 30'ları bulabildiğini söyledi.
Bakan Albayrak, nükleer, kömür, gaz santrallerinde dışa bağımlılığı azaltarak alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarıyla da çeşitlendirilebilir bir portföyü oluşturmalarının önemli olduğunu bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Dünyadaki diğer enerjiye bağımlı ülkelerinin portföylerine bakıyorsunuz, Japonya, Kore gibi, bunların yaptığı yolculuğa bakıyorsunuz ki çok dramatik bir örnek. Kore, 1956-1957 yılında bizimle aynı yolculuğa başlayan bir ülke. 1956-1957 yılında biz de Uluslararası Enerji Kurumuna üye oluyoruz. 1957, 1977'de ihale oluyor, 1983'te ikinci ihale iptal oluyor, 1996'da iptal oluyor, 2008 derken, biz bu yeni yolculukta 60 yıl kaybedip, yeni yeni bir noktaya geliyoruz. Ama Kore 1957'de bizimle birlikte üye oluyor, 1977'de ilk, 1983'te 2. santralini kuruyor, daha sonra 20'den fazla santrale sahip oluyor. 2002'de yüzde 100 yerlileştirmeyle bu teknolojiyi kendi ülkesinde geliştiren bir ülke konumuna geliyor, enerjisini tamamen ithal eden bir ülke olarak. Bugün Japonya'da da aynı husus var. Bakıyorsunuz, elektrik enerjisi portföyünde gayet dengeli bir portföy yapısı var.'
-'Vatandaş, yüksek faturalar nedeniyle mağdur'
MHP Ankara Milletvekili Erkan Haberal, AK Parti hükümetleri tarafından son yıllarda uygulanan yanlış enerji politikaları sonucunda enerjide dışa bağımlılığın giderek arttığını savundu. Üretimin tüketimi karşılama oranının düştüğünü, yüksek kayıp kaçak oranlarının bir türlü kabul edilebilir sınırlara çekilemediğini öne süren Haberal, enerji arz güvenliğinin sağlanamaması, kayıp kaçağın önlenememesinin faturalara yansıdığını, vatandaşın yüksek elektrik faturaları nedeniyle mağdur edildiğini söyledi.
Haberal, 'Tutturulamayan kayıp kaçak bedelleri nedeniyle dağıtım şirketleri AKP tarafından korumaya alınırken vatandaş yüksek elektrik faturalarıyla karşı karşıya kalmıştır. Kayıp kaçak oranı hedefleri yükseldikçe elektrik fiyatlarında beklenen indirim de hayalden öteye geçemeyecektir. Hükümet, dağıtım şirketlerinin baskılarına dayanamamıştır. Hükümet ve dağıtım şirketleri kayıp kaçakla gerekli mücadeleyi verememiş, kayıp kaçağa göz yummuş, tarafını haktan, hukuktan, adaletten ve vatandaştan değil, şirketlerden yana seçmiştir.' diye konuştu.
HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, vatandaşı düşünmesi gereken hükümetin, 21 dağıtım şirketini kurtarmakla meşgul olduğunu öne sürdü. Toğrul, teklifle, kayıp kaçağın düşürülmeyeceğini, bir şekilde yaratılan rantın dağıtım şirketlerinin cebine indirilmeye çalışıldığını iddia etti.
CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, kanun teklifinin, günü, dağıtım şirketlerini kurtarmaya, devletin üzerinde yük olarak kalacak kayıp kaçak gibi ağır bedelleri tüketicinin üzerine yıkmaya yönelik hazırlandığını savundu.
Arslan, Türkiye'nin öz kaynaklarının çok iyi olduğunu dile getirerek, yenilenebilir, güneş, rüzgar enerjilerinin, HES'lerin öne çıkarılarak daha fazla, daha ucuza enerji üretmenin teşvik edilmesini önerdi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Boyraz da teklifin, 12 kanunda düzenleme yaptığına işaret etti.
Türkiye'nin 77 iline, 350 ilçesine doğalgaz ulaştığını dile getiren Boyraz, Türkiye'nin enerji kaynaklarını daha ileriye götürmeleri gerektiğini kaydetti. Boyraz, birçok ülkede nükleer enerji olduğu halde Türkiye'de neden yapılmadığını herkesin sorgulaması gerektiğini, her şeye karşı çıkmanın bir anlam ifade etmediğini belirtti.
Teklifin görüşmeleri, TBMM Genel Kurulu'nda devam ediyor.
Kaynak: AA
TBMM Genel Kurulu'nda, Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin 2. bölümü üzerinde görüşmeler başladı.
Albayrak, görüşmeler sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Güneş enerjisi daha ucuzken neden nükleere yönelindiğine ilişkin soru üzerine Albayrak, megavat miktarı kadar, o megavatın baz yükte ne kadar verimlilikle çalıştığının da önemli olduğunu kaydetti. Albayrak, bir güneş santrali yaklaşık yüzde 18 verimlilikle çalışırken, aynı megavatta bir nükleer santralin yüzde 92 verimlilikte çalıştığını kaydetti. Albayrak, 3 bin megavat güneş santrali ile 3 bin megavat nükleer santral arasındaki verimlilik farkının minimum 5 kat olduğuna işaret etti.
Albayrak, baz yük sağlamak istedikleri santralin 24 saatin tamamında mı yoksa belirli saatlerde mi elektrik sağladığı konusunun şebeke arz güvenliği açısından önemine işaret etti.
Bir nükleer santralin, bir takvim yılı içinde 8 bin 500 saat istikrarlı elektrik üretmesinin çok önemli olduğunu aktaran Albayrak, nükleerdeki yüzde 92'lik verimliliğin gaz santrallerinde ve kömür santrallerinde yüzde 60, 70'lerde olduğunu, rüzgar santrallerinde ise yüzde 30'ları bulabildiğini söyledi.
Bakan Albayrak, nükleer, kömür, gaz santrallerinde dışa bağımlılığı azaltarak alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarıyla da çeşitlendirilebilir bir portföyü oluşturmalarının önemli olduğunu bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Dünyadaki diğer enerjiye bağımlı ülkelerinin portföylerine bakıyorsunuz, Japonya, Kore gibi, bunların yaptığı yolculuğa bakıyorsunuz ki çok dramatik bir örnek. Kore, 1956-1957 yılında bizimle aynı yolculuğa başlayan bir ülke. 1956-1957 yılında biz de Uluslararası Enerji Kurumuna üye oluyoruz. 1957, 1977'de ihale oluyor, 1983'te ikinci ihale iptal oluyor, 1996'da iptal oluyor, 2008 derken, biz bu yeni yolculukta 60 yıl kaybedip, yeni yeni bir noktaya geliyoruz. Ama Kore 1957'de bizimle birlikte üye oluyor, 1977'de ilk, 1983'te 2. santralini kuruyor, daha sonra 20'den fazla santrale sahip oluyor. 2002'de yüzde 100 yerlileştirmeyle bu teknolojiyi kendi ülkesinde geliştiren bir ülke konumuna geliyor, enerjisini tamamen ithal eden bir ülke olarak. Bugün Japonya'da da aynı husus var. Bakıyorsunuz, elektrik enerjisi portföyünde gayet dengeli bir portföy yapısı var.'
-'Vatandaş, yüksek faturalar nedeniyle mağdur'
MHP Ankara Milletvekili Erkan Haberal, AK Parti hükümetleri tarafından son yıllarda uygulanan yanlış enerji politikaları sonucunda enerjide dışa bağımlılığın giderek arttığını savundu. Üretimin tüketimi karşılama oranının düştüğünü, yüksek kayıp kaçak oranlarının bir türlü kabul edilebilir sınırlara çekilemediğini öne süren Haberal, enerji arz güvenliğinin sağlanamaması, kayıp kaçağın önlenememesinin faturalara yansıdığını, vatandaşın yüksek elektrik faturaları nedeniyle mağdur edildiğini söyledi.
Haberal, 'Tutturulamayan kayıp kaçak bedelleri nedeniyle dağıtım şirketleri AKP tarafından korumaya alınırken vatandaş yüksek elektrik faturalarıyla karşı karşıya kalmıştır. Kayıp kaçak oranı hedefleri yükseldikçe elektrik fiyatlarında beklenen indirim de hayalden öteye geçemeyecektir. Hükümet, dağıtım şirketlerinin baskılarına dayanamamıştır. Hükümet ve dağıtım şirketleri kayıp kaçakla gerekli mücadeleyi verememiş, kayıp kaçağa göz yummuş, tarafını haktan, hukuktan, adaletten ve vatandaştan değil, şirketlerden yana seçmiştir.' diye konuştu.
HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, vatandaşı düşünmesi gereken hükümetin, 21 dağıtım şirketini kurtarmakla meşgul olduğunu öne sürdü. Toğrul, teklifle, kayıp kaçağın düşürülmeyeceğini, bir şekilde yaratılan rantın dağıtım şirketlerinin cebine indirilmeye çalışıldığını iddia etti.
CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, kanun teklifinin, günü, dağıtım şirketlerini kurtarmaya, devletin üzerinde yük olarak kalacak kayıp kaçak gibi ağır bedelleri tüketicinin üzerine yıkmaya yönelik hazırlandığını savundu.
Arslan, Türkiye'nin öz kaynaklarının çok iyi olduğunu dile getirerek, yenilenebilir, güneş, rüzgar enerjilerinin, HES'lerin öne çıkarılarak daha fazla, daha ucuza enerji üretmenin teşvik edilmesini önerdi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Boyraz da teklifin, 12 kanunda düzenleme yaptığına işaret etti.
Türkiye'nin 77 iline, 350 ilçesine doğalgaz ulaştığını dile getiren Boyraz, Türkiye'nin enerji kaynaklarını daha ileriye götürmeleri gerektiğini kaydetti. Boyraz, birçok ülkede nükleer enerji olduğu halde Türkiye'de neden yapılmadığını herkesin sorgulaması gerektiğini, her şeye karşı çıkmanın bir anlam ifade etmediğini belirtti.
Teklifin görüşmeleri, TBMM Genel Kurulu'nda devam ediyor.