Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Erdem Açıklaması

'Öğretmen gerekli bilginin kazanılmasını kolaylaştıran, gerekli ortamları hazırlayan bir rol benimsemek durumundadır. Bunu en iyi biçimde yapabilmek için de en az öğrencileri kadar öğrenme ile arasının iyi olması gerekir' 'Eğitim, sadece bilgiyle doldurulmuş kafalar yerine, zeka ile duyguları birleştirerek kişinin kendisini gerçekleştirmesini hedef almalı, kafa ve kalbi birleştiren bir eğitim sürecini hedeflemelidir'

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, 'Öğretmen gerekli bilginin kazanılmasını kolaylaştıran, gerekli ortamları hazırlayan bir rol benimsemek durumundadır. Bunu en iyi biçimde yapabilmek için de en az öğrencileri kadar öğrenme ile arasının iyi olması gerekir.' dedi.

Erdem, Mamak Necmettin Erbakan Kongre Merkezi'nde, Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce mesleki gelişim çalışmaları kapsamında öğretmenlerin motivasyonlarının güçlü tutulması amacıyla düzenlenen 'Mamak Öğretmen Konferansı'nın açılışına katıldı.

Açılışta konuşan Erdem, dünyanın hızla değiştiğini, eğitim kurumlarının da değişim ve gelişmelere ayak uydurmak durumunda olduğunu kaydetti.

'Bilim ve teknolojideki gelişmeler öğretmenlerin mesleki olarak gelişmelerini, kurumlarını ileriye götürecek yol ve yöntemler belirlemelerini zorunlu hale getirmiştir.' ifadesini kullanan Erdem, yaşam boyu öğrenme becerilerinin kazandırılmasında önemli görev ve sorumluluklar üstlenen öğretmelerin öncelikle kendilerinin bu becerilere sahip olması gerektiğini belirtti. Erdem, sözlerine şöyle devam etti:

'Öğretmenler için sürekli mesleki gelişim bu açıdan bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda kendini yenileyen, gelişime açık olan, yaşam boyu öğrenme becerilerine sahip öğretmenlerin yetiştirecekleri bireylerin de bu niteliklere sahip olacağı gerçeği göz ardı edilemez. Öğretmen gerekli bilginin kazanılmasını kolaylaştıran, gerekli ortamları hazırlayan bir rol benimsemek durumundadır. Bunu en iyi biçimde yapabilmek için de en az öğrencileri kadar öğrenmeyle arasının iyi olması gerekir.'

Eğitimin, bilgiyle doldurulmuş kafalar yerine, zeka ile duyguları birleştirerek kişinin kendisini gerçekleştirmesi, kafa ve kalbi birleştiren bir eğitim sürecini hedeflemesi gerektiğini kaydeden Erdem, seminerlerin öğretmenler için en az ders kadar önemli olduğunu ifade etti.

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürü Semih Aytekin ise Bakanlığın öğretmen yetiştirme sürecindeki faaliyetlerine değinerek, öğretmenleri, müfredatı sorgulamadan uygulayan teknik bir eleman olarak görmediklerini söyledi.

'Günümüzde öğretmen dediğimiz zaman, Bakanlıkça belirlenen müfredat ve hazırlanan ders kitaplarını, kendi öğrenci ve okul ihtiyaçlarına göre yorumlayıp, mevcut ihtiyaçlara göre bunu zenginleştirerek uygulayan, inisiyatif kullanan uzman kişiden bahsediyoruz.' diyen Aytekin, öğretmenlerden konferanslarda edindiklerini öğrencilerine daha kaliteli eğitim sunmak için faydalı bilgilere dönüştürmelerini istedi.

Programa MEB Müsteşar Yardımcısı Muammer Yıldız, akademisyen ve öğretmenler katıldı.

-25 akademisyenden 5 günde 5 bin öğretmene eğitim

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, TED Üniversitesi Eğitim Fakültesi iş birliği ve Mamak Belediyesinin katkılarıyla gerçekleştirilen konferans kapsamında 25 akademisyen, 5 salonda, 5 günde yaklaşık 5 bin öğretmene, eğitimde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri, özel eğitim uygulamaları gibi eğitim bilimlerinin çok temel alanlarında konferans verecek.
Kaynak: AA