Kaçırılan Askerin Babasının En Acı Babalar Günü
Erzincan'daki görev yerine giderken yol kesen PKK'lılarca 8,5 ay önce kaçırılan askerin babası, Babalar Günü'nü özlemle geçiriyor.
Erzincan'daki görev yerine giderken yol kesen PKK'lılarca kaçırılan ve 8,5 aydır kendisinden haber alınamayan askerin babası, Babalar Günü'nü hüzünle geçiriyor.
Dağıtım izninden sonra, Erzincan'daki görev yerine gitmek için 2 Ekim 2015'te Gaziantep'ten bindiği otobüsten Tunceli-Pülümür karayolunda yol kesen teröristlerce kaçırılan er Müslüm Altıntaş'ın ailesinin endişeli bekleyişi sürüyor.
Merkez Şahinbey ilçesinin Konak Mahallesi'nde yaşayan biri erkek 2 çocuk babası Şevket Altıntaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, babalar gününün iki kat özlemle geçtiğini söyledi. Bugünün babaların en mutlu günü, kendisinin ise en hüzünlü günü olduğunu belirten Altıntaş, şöyle devam etti:
'Oğlumun geçen babalar gününde aldığı hediyelere bakıyorum. O gün yaşadıklarımız aklıma geliyor. Bu gün bize mutluluk değil, acı veriyor. Acımız katlandıkça katlanıyor. Burada olsaydı, küçük bir hediye verseydi, yüzündeki o tebessümü görseydim dünyalar benim olurdu. Uyumaktan, yemek yemekten, gülümsemekten utanıyorum. PKK bizi bu hale getirdi. Kürtlere en büyük zararı onlar verdi.'
Devlet büyüklerinden yardım istediğini aktaran Altıntaş, 'Önümüz bayram, oğlumuzun evimize dönmesini ve iki bayramı birden yaşamayı istiyoruz. Allah, peygamber için bize çifte bayram yaşatma mutluluğunu gösterin. Biz devletimize güveniyoruz.' dedi.
- 'Ramazan gelmiş, bayram gelmiş, bizim neyimize'
Anne Songül Altıntaş da oğlunun babasıyla çok güzel muhabbetleri olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
'İyi gününde, kötü gününde babasıyla sohbet ederlerdi. Bazen beni bile aralarına almazlardı. İki yakın arkadaş gibiler, birbirlerine çok düşkünler. Babalar Günü'nde de hediye almayı ihmal etmezdi. Oğlum evimizin yaşam kaynağıydı, hayat dolu bir çocuktu. Şu anda yok. Anneler Günü, Babalar Günü hepsi zehir oldu. Ramazan gelmiş bayram gelmiş, bizim neyimize. Dünyamız zindan olmuş, bize resmen hayatı zehir ettiler. Kendimizden vazgeçtik, oğlumuz orada ne yapıyor kim bilir. Yerin altında mı, dünyanın öbür ucunda mı? Yeter artık çektiğimiz bu acı. Bu çocukların size hiç bir zararı olmadı. Ne ettilerse Kürtlere ettiler. Niçin bize bu acıyı yaşatıyorlar anlamıyorum.'
Kaynak: AA
Dağıtım izninden sonra, Erzincan'daki görev yerine gitmek için 2 Ekim 2015'te Gaziantep'ten bindiği otobüsten Tunceli-Pülümür karayolunda yol kesen teröristlerce kaçırılan er Müslüm Altıntaş'ın ailesinin endişeli bekleyişi sürüyor.
Merkez Şahinbey ilçesinin Konak Mahallesi'nde yaşayan biri erkek 2 çocuk babası Şevket Altıntaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, babalar gününün iki kat özlemle geçtiğini söyledi. Bugünün babaların en mutlu günü, kendisinin ise en hüzünlü günü olduğunu belirten Altıntaş, şöyle devam etti:
'Oğlumun geçen babalar gününde aldığı hediyelere bakıyorum. O gün yaşadıklarımız aklıma geliyor. Bu gün bize mutluluk değil, acı veriyor. Acımız katlandıkça katlanıyor. Burada olsaydı, küçük bir hediye verseydi, yüzündeki o tebessümü görseydim dünyalar benim olurdu. Uyumaktan, yemek yemekten, gülümsemekten utanıyorum. PKK bizi bu hale getirdi. Kürtlere en büyük zararı onlar verdi.'
Devlet büyüklerinden yardım istediğini aktaran Altıntaş, 'Önümüz bayram, oğlumuzun evimize dönmesini ve iki bayramı birden yaşamayı istiyoruz. Allah, peygamber için bize çifte bayram yaşatma mutluluğunu gösterin. Biz devletimize güveniyoruz.' dedi.
- 'Ramazan gelmiş, bayram gelmiş, bizim neyimize'
Anne Songül Altıntaş da oğlunun babasıyla çok güzel muhabbetleri olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
'İyi gününde, kötü gününde babasıyla sohbet ederlerdi. Bazen beni bile aralarına almazlardı. İki yakın arkadaş gibiler, birbirlerine çok düşkünler. Babalar Günü'nde de hediye almayı ihmal etmezdi. Oğlum evimizin yaşam kaynağıydı, hayat dolu bir çocuktu. Şu anda yok. Anneler Günü, Babalar Günü hepsi zehir oldu. Ramazan gelmiş bayram gelmiş, bizim neyimize. Dünyamız zindan olmuş, bize resmen hayatı zehir ettiler. Kendimizden vazgeçtik, oğlumuz orada ne yapıyor kim bilir. Yerin altında mı, dünyanın öbür ucunda mı? Yeter artık çektiğimiz bu acı. Bu çocukların size hiç bir zararı olmadı. Ne ettilerse Kürtlere ettiler. Niçin bize bu acıyı yaşatıyorlar anlamıyorum.'