MHP'deki Olağanüstü Kongre Süreci
MHP Genel Merkez avukatı Bulut: 'Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi kararının denetim merci Yargıtay 18. Hukuk Dairesidir. Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk mahkemeleri tarafından yapılan, yalnızca kararın Yargıtay değerlendirmesi kesinleşmeden uygulanamayacağının tespiti ve infaz işlemlerinin durdurulmasıdır' 'Sayın Haşim Kılıç'ın, eski bir yüksek mahkeme başkanı sıfatıyla ve mahkeme dosyaları hakkında bilgi sahibi olmaksızın yaptığı özensiz açıklamasının, devam eden yargısal süreç karşısında hukuki bir kıymeti bulunmamaktadır'
MHP Genel Merkez avukatı Yücel Bulut, olağanüstü kongre hakkında iki mahkemenin verdiği tedbir kararıyla ilgili, 'Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk mahkemeleri tarafından yapılan, yalnızca Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi kararının Yargıtay değerlendirmesi kesinleşmeden uygulanamayacağının tespiti ve infaz işlemlerinin kararın kesinleşmesine kadar durdurulmasıdır.' değerlendirmesini yaptı.
Bulut, yaptığı yazılı açıklamada, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın, olağanüstü kongre sürecine yönelik Gemerek ve Tosya Asliye Hukuk mahkemelerinin verdiği tedbir kararlarını 'hukuksuz ve komik' bulduğu yönündeki ifadelerinin kamuoyuna yansıdığını belirtti.
Kılıç'ın, daha karar metinleri hiçbir yerde yayınlanmadan bu açıklamaları yapmış olmasını talihsizlik olarak değerlendirdiklerini kaydeden Bulut, şöyle devam etti:
'Uzun zaman Anayasa Mahkemesi üyeliği ve başkanlığını yürüten Sayın Haşim Kılıç'ın, içeriğine vakıf olmadığı bir mahkeme dosyası ve devam eden yargı süreci hakkında yorumda bulunmasının etik olmadığını bildiği muhakkaktır. Sayın Haşim Kılıç’ın tek bir satırını bile okumadan mahkeme kararları hakkında yorum yapmış olması, başkaca kaygıların gölgesinde sergilemiş olduğu bir aceleciliktir.'
Gemerek ve Tosya Asliye Hukuk mahkemelerinin verdiği tedbir kararlarının tamamen hukuka uygun olduğunu ifade eden Bulut, 'Üst kurul delegeleri, Yargıtay kararı beklenmeksizin büyük kurultayı toplantıya çağırma yetkisi bulunmayan 'Çağrı Heyeti' tarafından tertip edilmek istenen kurultayda oy haklarını kullanmaya zorlanmaktadır. Bunun üzerine üst kurul delegeleri Türk Medeni Kanunu'nun 25'nci maddesinde düzenlenen yetki kuralı çerçevesinde asliye hukuk mahkemelerinden hukuki koruma talep etmişlerdir.' açıklamasında bulundu.
Bir ilk derece mahkemesi kararının, bir başka ilk derece mahkemesi tarafından denetlenmesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Bulut, şu değerlendirmede bulundu:
'Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk mahkemeleri tarafından verilen ihtiyati tedbir kararları, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi kararı üzerine konulmuş bir tedbir kararı olmayıp, karar kesinleşmeden kongre daveti yapan Çağrı Heyeti'nin faaliyetlerine ilişkin bir tedbir kararıdır. Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi kararının denetim merci Yargıtay 18. Hukuk Dairesidir. Asliye hukuk mahkemeleri tarafından yapılan, yalnızca Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşmeden uygulanamayacağının tespiti ve infaz işlemlerinin kararın kesinleşmesine kadar durdurulmasıdır.
Ayrıca, Sayın Haşim Kılıç'ın Anayasa Mahkemesi Başkanlığı görevini yürüttüğü dönemde, CHP Keçiören İlçe Kongresi kapsamında görevlendirilen 3 kişilik kayyum heyetinin, kendilerini görevlendiren Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararının kesinleşmesini beklemeksizin kongreyi toplantıya çağırma girişimi karşısında, Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi durdurma kararı vermiş ve bu karar Yargıtay tarafından da doğru bulunarak onaylanmıştı.
Sayın Haşim Kılıç'ın, eski bir yüksek mahkeme başkanı sıfatıyla ve mahkeme dosyaları hakkında bilgi sahibi olmaksızın yaptığı özensiz açıklamasının, devam eden yargısal süreç karşısında hukuki bir kıymeti bulunmamaktadır.'
Kaynak: AA
Bulut, yaptığı yazılı açıklamada, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın, olağanüstü kongre sürecine yönelik Gemerek ve Tosya Asliye Hukuk mahkemelerinin verdiği tedbir kararlarını 'hukuksuz ve komik' bulduğu yönündeki ifadelerinin kamuoyuna yansıdığını belirtti.
Kılıç'ın, daha karar metinleri hiçbir yerde yayınlanmadan bu açıklamaları yapmış olmasını talihsizlik olarak değerlendirdiklerini kaydeden Bulut, şöyle devam etti:
'Uzun zaman Anayasa Mahkemesi üyeliği ve başkanlığını yürüten Sayın Haşim Kılıç'ın, içeriğine vakıf olmadığı bir mahkeme dosyası ve devam eden yargı süreci hakkında yorumda bulunmasının etik olmadığını bildiği muhakkaktır. Sayın Haşim Kılıç’ın tek bir satırını bile okumadan mahkeme kararları hakkında yorum yapmış olması, başkaca kaygıların gölgesinde sergilemiş olduğu bir aceleciliktir.'
Gemerek ve Tosya Asliye Hukuk mahkemelerinin verdiği tedbir kararlarının tamamen hukuka uygun olduğunu ifade eden Bulut, 'Üst kurul delegeleri, Yargıtay kararı beklenmeksizin büyük kurultayı toplantıya çağırma yetkisi bulunmayan 'Çağrı Heyeti' tarafından tertip edilmek istenen kurultayda oy haklarını kullanmaya zorlanmaktadır. Bunun üzerine üst kurul delegeleri Türk Medeni Kanunu'nun 25'nci maddesinde düzenlenen yetki kuralı çerçevesinde asliye hukuk mahkemelerinden hukuki koruma talep etmişlerdir.' açıklamasında bulundu.
Bir ilk derece mahkemesi kararının, bir başka ilk derece mahkemesi tarafından denetlenmesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Bulut, şu değerlendirmede bulundu:
'Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk mahkemeleri tarafından verilen ihtiyati tedbir kararları, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi kararı üzerine konulmuş bir tedbir kararı olmayıp, karar kesinleşmeden kongre daveti yapan Çağrı Heyeti'nin faaliyetlerine ilişkin bir tedbir kararıdır. Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi kararının denetim merci Yargıtay 18. Hukuk Dairesidir. Asliye hukuk mahkemeleri tarafından yapılan, yalnızca Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşmeden uygulanamayacağının tespiti ve infaz işlemlerinin kararın kesinleşmesine kadar durdurulmasıdır.
Ayrıca, Sayın Haşim Kılıç'ın Anayasa Mahkemesi Başkanlığı görevini yürüttüğü dönemde, CHP Keçiören İlçe Kongresi kapsamında görevlendirilen 3 kişilik kayyum heyetinin, kendilerini görevlendiren Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararının kesinleşmesini beklemeksizin kongreyi toplantıya çağırma girişimi karşısında, Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi durdurma kararı vermiş ve bu karar Yargıtay tarafından da doğru bulunarak onaylanmıştı.
Sayın Haşim Kılıç'ın, eski bir yüksek mahkeme başkanı sıfatıyla ve mahkeme dosyaları hakkında bilgi sahibi olmaksızın yaptığı özensiz açıklamasının, devam eden yargısal süreç karşısında hukuki bir kıymeti bulunmamaktadır.'