Bölgede Bir İlk Köseliğe Son

Gaziantep Özel Deva Hastanesinde, kendi vücut dokularıyla yüz nakli yapılan hastaya kaş, sakal, bıyık ekimi gerçekleştirildi.

Bölgede Bir İlk Köseliğe Son
Suriye’de bomba patlaması sonucu yüzünde ciddi yanıklar oluşan ve göğsünden doku alınarak yüz nakli yapılan Halep doğumlu Muhammed Kamil isimli hasta, yüz hattındaki yara izlerini kapatmak amacıyla aradığı çözümü Deva’da buldu. Bu süreç içerisinde kaş, sakal ve bıyık ekimi yaptırmayı düşünerek yola koyulan Muhammed Kamil, araştırmaları sonucunda Özel Deva Hastanesi Saç Ekim Merkezi’ne başvurdu. Saç ekimi operasyonlarının çoğunluğu FUE tekniği ile başarılı bir şekilde gerçekleştirilirken, hastanın ense kısmından donör bölgesindeki saç köklerinin tekli greftler halinde alınarak, yüzündeki belirlenen alanlara kaş, sakal ve bıyık ekimi gerçekleştirildi.

Tam anlamıyla hassasiyet gerektiren bu işlem, deneyimli ekip tarafından steril ortamda yapılarak başarıyla sonuçlandı. 8 saatlik süren ekim işlemi sonrasında hastanın yüz hatları belirginleşti. Hastaya verilen öneriler doğrultusunda yaklaşık 4. ayından sonra hasta kaş, sakal ve bıyıklarına kavuşması bekleniyor. Özel Deva Hastanesi, iyileşme sürecinin oldukça kolay olduğu bu işlemlerin bölgesel dökülme veya seyrekliği olan kişilerde uygulana bildiği gibi, yüzdeki kalıcı iz durumlarında ve yüz nakli sonucunda da kaş, sakal, bıyık ekiminin herkese yapılabileceğini vurguladı.

SON TEKNOLOJİ FUE TEKNİĞİ İLE EKİM YÖNTEMİ

Gaziantep Özel Deva Hastanesinde, saç, sakal, bıyık, kaş ekimi son teknoloji olan Fue Tekniği ile profesyonel ekip tarafından steril ortamda yapılıyor. FUE (Foliküler Ünite Ekstraksiyonu) yönteminde kıl kökleri lokal anestezi altında özel uçlu mikro motorlar ile tek tek alınarak belirlenen alanlara, doğal kılların çıkış açısı ve yönü dikkate alınarak yerleştiriliyor. Günümüzde, bu operasyonların çoğunluğunu FUE yöntemi ile yapılırken, Cerrahi bir girişim olmadığı için hastalar daha rahat karar vermekte ve bu tekniği tercih ediyor. FUE yöntemi diğer ekim teknikleri gibi bir ameliyat değildir ve ameliyata bağlı ağrı, yara, enfeksiyon, kanama, yara açılması, yara izi gibi genel ameliyat risklerini taşımıyor. FUE yönteminde kıllar tek tek alınıp belirlenmiş bölgelere naklediliyor. Folikül çıkartma işleminden önce donör alandaki kıllar kesilerek 1 mm olacak kadar kısaltılıyor. Lokal anestezik ilaç ile kıl kökü alınacak ve ekim yapılacak olan bölge uyuşturuluyor. Mikro motor ucu, kılın çıkış açısına uygun olacak şekilde deriye batırılıp çekilir. Kıl, folikül ve onu çevreleyen mikroskobik doku ile birlikte, silindirik bir tarzda kesilmiş oluyor. Bir mikro penset ile nazikçe çekilir ve foliküler ünite gevsek tabandan ayrılarak gelir. Operasyondaki greftlerin zarar görmesini minimalize eden bu otomatik sistem sayesinde operasyon süreleri kısalmış, zaman biriminde alınan greft sayısı da artmıştır. Foliküler üniteler bu şekilde toplandıktan sonra kılsız alanda açılan çok daha küçük deliklere yerleştirilirler. Her bir foliküler ünite ortalama 2 ile 3 folikül barındırır. Fue yönteminin özellikleri ise, greftlerin alındığı bölgede doku alınmadan yalnızca ilgili kök hücresi üzerinde bire bir çalışılmaktadır. Kıl alınan bölgede kesi ve dikiş işlemi olmaz. Köklerin alındığı bölgede 06,07 mm den küçük çaplı sıyrıklar oluşur bu sıyrıklar bir kaç günde kapanır ve iz bırakmadan iyileşir. Bu işlem tamamen kişiye bağlı olup ekim yapılacak bölgenin genişliği ve greft (kök) sayısına bağlıdır. Yaklaşık 6 ile 10 saat arasında süren bu teknikle ense bölgesinden alınan greftler saç transferinde kullanıldığı gibi kaş, bıyık, sakal transferinde de kullanılmaktadır. Bir seansta ortalama donör alanın durumuna ve ekilecek kök sayısına bağlı olarak 4.000 ile 6.000 kadar greft alınabilir. Ayrıca lokal anestezi altında yapıldığı için operasyon sonrası günlerde az ağrı olması ve iyileşme süresinin kısa olması da bu yöntemin tercih nedenlerindendir.

Profesyonel bir ekip tarafından yapıldığından ekim işlemi çok iyi sonuçlar verir.
Kaynak: İHA