Kapalı Ortamda Sağlık İçin Doğal Reçete 'Salon Bitkileri'
UÜ Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zencirkıran:'Kapalı alanların havasında karbondioksidin dışında benzen, amonyak, ksilen ve formaldehit gibi kimyasallar da bulunur. Bu kimyasallar insanlarda baş dönmesi, baş ağrısı ve mide bulantısı gibi pek çok rahatsızlığa yol açar' 'Kapalı ortamların yol açtığı rahatsızlıkları önlemek için benjamin çiçeği, flamingo çiçeği, salon sarmaşığı, salon eğreltisi, bodur hurma palmiyesi, kurdele çiçeği, Çin herdemyeşili, bambu palmiyesi, papatya, paşa kılıcı, barış çiçeği ve kasımpatı gibi bitkiler odalara konulabilir. Bunlar, iç mekan havasındaki kimyasalları büyük oranda ortadan kaldırarak, ortamın havasını temizler'
BATUHAN ATİK - Uludağ Üniversitesi (UÜ) Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Zencirkıran, kapalı ortamlarda fazla vakit geçiren insanların bazı sağlık sorunlarıyla karşılaştığını belirterek, bu tür mekanlarda hava kalitesini artırmanın yolunun salon bitkilerinden geçtiğini söyledi.
Zencirkıran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, modern çağın en yaygın sorunlarından birinin, ev veya ofis gibi kapalı alanlarda çok fazla vakit geçirmek olduğunu anlattı.
Kapalı ortamlarda zamanla biriken toksik maddelerin insan sağlığına zarar verdiğini vurgulayan Murat Zencirkıran, şöyle devam etti:
'Kapalı alanların havasında karbondioksidin dışında benzen, amonyak, ksilen ve formaldehit gibi kimyasallar da bulunur. Bu kimyasallar insanlarda baş dönmesi, baş ağrısı ve mide bulantısı gibi pek çok rahatsızlığa yol açar. Aslında bu semptomların büyük bölümüne kapalı ortamda çok vakit geçirmek ve ortamdaki karbondioksit ile evlerimizdeki verniklenmiş malzemeler, sentetik kumaşlar, çeşitli ilaçlar ve cam temizleyicilerinde de bulunan uçucu kimyasallar neden olur. Kapalı ortamların yol açtığı rahatsızlıkları önlemek için benjamin çiçeği, flamingo çiçeği, salon sarmaşığı, salon eğreltisi, bodur hurma palmiyesi, kurdele çiçeği, Çin herdemyeşili, bambu palmiyesi, papatya, paşa kılıcı, barış çiçeği ve kasımpatı gibi bitkiler odalara konulabilir. Bunlar, iç mekan havasındaki kimyasalları büyük oranda ortadan kaldırarak, ortamın havasını temizler.'
- Zararlı kimyasallar için çiçek önerileri
Prof. Dr. Zencirkıran, cam temizleyicisi, mum ve parfümlerde bolca bulunan, zamanla ortam havasında biriken amonyağın sağlıklı kişilerde gözde tahriş ve öksürüğe neden olduğuna değindi.
Amonyağın fazla olduğu odalara kasımpatı, flamingo çiçeği veya salon palmiyesi gibi oda bitkilerinin konulmasını öneren Zencirkıran, 'Haşere ilacı, mürekkep, ev boyası ve deterjanlarda sıklıkla bulunan benzen ise yine havaya karışarak deriyi irite eder, aynı zamanda solunum yolları rahatsızlıklarına neden olur. Benzenin emilmesi için de kapalı mekanlara salon sarmaşığı, paşa kılıcı, jerbera, aloe vera, kurdele çiçeği, kasımpatı veya bambu palmiyesi konulabilir.' diye konuştu.
Murat Zencirkıran, ortada herhangi bir neden yokken kişinin boğazında tahriş ortaya çıkmışsa buna da printer mürekkeplerin ve sigara dumanında bol miktarda olan ksilenin yol açabileceği uyarısında bulundu.
Ksilenin etkilerinin azaltılabilmesi için aşk merdiveni, kurdele çiçeği, difenbahya, benjamin çiçeği ve sarmaşık gibi bitkileri tavsiye eden Zencirkıran, formaldehiti duvar kağıdı ve peçetelerde bolca bulunan ve havaya karışan zehirli bir kimyasal olduğunu aktardı.
Buna karşı da odalarda Çin herdemyeşili veya yelken çiçeği bulundurulabileceğine işaret eden Prof. Dr. Zencirkıran, şunları kaydetti:
'Her bitkinin havadaki kimyasalları temizleme oranı farklıdır. Bazı ev bitkileri havadaki formaldehit, ksilen ve benzen gibi kimyasalları yaklaşık yüzde 90 süzerken, bazıları yüzde 50 temizleyebiliyor. Havadaki benzeni kaya sarmaşığı yüzde 90, barış çiçeği ve drasenya yüzde 80, paşa kılıcı yüzde 73 temizler. Dağ palmiyesi (şamadora), formaldehiti yüzde 80'e yakın ortadan kaldırır. Kaya sarmaşığında bu oran yalnızca yüzde 10'dur. Flamingo çiçeği ise ortamın havasındaki amonyağın yüzde 75'ine yakınını emer.'
- 'Çiçekler pencereye en fazla 1,5 metre uzaklıkta olmalı'
Murat Zencirkıran, ev çiçeklerinin mutlaka güneş gören cam kenarlarına yakın konulması gerektiğine dikkati çekti.
Çiçeklerin, pencereye en fazla 1,5 metre uzaklıkta bulundurulması tavsiyesinde bulunan Zencirkıran, 'Hava kalitesini daha iyi artırmak için 150 metrekarelik bir evde her odaya çapı en az 10-15 santimetre olan saksılardan iki tane konulması ya da evin her 15 metrekaresine bir iç mekan bitkisi konulması gerekiyor.' ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
Zencirkıran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, modern çağın en yaygın sorunlarından birinin, ev veya ofis gibi kapalı alanlarda çok fazla vakit geçirmek olduğunu anlattı.
Kapalı ortamlarda zamanla biriken toksik maddelerin insan sağlığına zarar verdiğini vurgulayan Murat Zencirkıran, şöyle devam etti:
'Kapalı alanların havasında karbondioksidin dışında benzen, amonyak, ksilen ve formaldehit gibi kimyasallar da bulunur. Bu kimyasallar insanlarda baş dönmesi, baş ağrısı ve mide bulantısı gibi pek çok rahatsızlığa yol açar. Aslında bu semptomların büyük bölümüne kapalı ortamda çok vakit geçirmek ve ortamdaki karbondioksit ile evlerimizdeki verniklenmiş malzemeler, sentetik kumaşlar, çeşitli ilaçlar ve cam temizleyicilerinde de bulunan uçucu kimyasallar neden olur. Kapalı ortamların yol açtığı rahatsızlıkları önlemek için benjamin çiçeği, flamingo çiçeği, salon sarmaşığı, salon eğreltisi, bodur hurma palmiyesi, kurdele çiçeği, Çin herdemyeşili, bambu palmiyesi, papatya, paşa kılıcı, barış çiçeği ve kasımpatı gibi bitkiler odalara konulabilir. Bunlar, iç mekan havasındaki kimyasalları büyük oranda ortadan kaldırarak, ortamın havasını temizler.'
- Zararlı kimyasallar için çiçek önerileri
Prof. Dr. Zencirkıran, cam temizleyicisi, mum ve parfümlerde bolca bulunan, zamanla ortam havasında biriken amonyağın sağlıklı kişilerde gözde tahriş ve öksürüğe neden olduğuna değindi.
Amonyağın fazla olduğu odalara kasımpatı, flamingo çiçeği veya salon palmiyesi gibi oda bitkilerinin konulmasını öneren Zencirkıran, 'Haşere ilacı, mürekkep, ev boyası ve deterjanlarda sıklıkla bulunan benzen ise yine havaya karışarak deriyi irite eder, aynı zamanda solunum yolları rahatsızlıklarına neden olur. Benzenin emilmesi için de kapalı mekanlara salon sarmaşığı, paşa kılıcı, jerbera, aloe vera, kurdele çiçeği, kasımpatı veya bambu palmiyesi konulabilir.' diye konuştu.
Murat Zencirkıran, ortada herhangi bir neden yokken kişinin boğazında tahriş ortaya çıkmışsa buna da printer mürekkeplerin ve sigara dumanında bol miktarda olan ksilenin yol açabileceği uyarısında bulundu.
Ksilenin etkilerinin azaltılabilmesi için aşk merdiveni, kurdele çiçeği, difenbahya, benjamin çiçeği ve sarmaşık gibi bitkileri tavsiye eden Zencirkıran, formaldehiti duvar kağıdı ve peçetelerde bolca bulunan ve havaya karışan zehirli bir kimyasal olduğunu aktardı.
Buna karşı da odalarda Çin herdemyeşili veya yelken çiçeği bulundurulabileceğine işaret eden Prof. Dr. Zencirkıran, şunları kaydetti:
'Her bitkinin havadaki kimyasalları temizleme oranı farklıdır. Bazı ev bitkileri havadaki formaldehit, ksilen ve benzen gibi kimyasalları yaklaşık yüzde 90 süzerken, bazıları yüzde 50 temizleyebiliyor. Havadaki benzeni kaya sarmaşığı yüzde 90, barış çiçeği ve drasenya yüzde 80, paşa kılıcı yüzde 73 temizler. Dağ palmiyesi (şamadora), formaldehiti yüzde 80'e yakın ortadan kaldırır. Kaya sarmaşığında bu oran yalnızca yüzde 10'dur. Flamingo çiçeği ise ortamın havasındaki amonyağın yüzde 75'ine yakınını emer.'
- 'Çiçekler pencereye en fazla 1,5 metre uzaklıkta olmalı'
Murat Zencirkıran, ev çiçeklerinin mutlaka güneş gören cam kenarlarına yakın konulması gerektiğine dikkati çekti.
Çiçeklerin, pencereye en fazla 1,5 metre uzaklıkta bulundurulması tavsiyesinde bulunan Zencirkıran, 'Hava kalitesini daha iyi artırmak için 150 metrekarelik bir evde her odaya çapı en az 10-15 santimetre olan saksılardan iki tane konulması ya da evin her 15 metrekaresine bir iç mekan bitkisi konulması gerekiyor.' ifadesini kullandı.