Fındıkta 'Külleme' Tehdidi

Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Arslantürk: 'Fındıkta özellikle son 3 yılda ortaya çıkıp iyice yaygınlaşan külleme hastalığı üretim için ciddi bir tehdit. Küllemeye maruz kalan bahçelerde cari yılın ürünü zarar gördüğü gibi gerekli bakım ve mücadele yapılmazsa, gelecek yılın ürünü de zarar görür' 'Külleme hastalığıyla ilgili olarak ciddi bir farkındalık çalışması yapılmalı, ifade ettiği tehdit çeşitli enstrümanlarla üreticilere anlatılmalıdır'

MELTEM YILMAZ - Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk, fındıkta özellikle son 3 yılda yaygınlaşan külleme hastalığının üretim için ciddi bir tehdit olduğunu belirterek, 'Küllemeye maruz kalan bahçelerde cari yılın ürünü zarar gördüğü gibi gerekli bakım ve mücadele yapılmazsa, gelecek yılın ürünü de zarar görür.' dedi.

Arslantürk AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin dünya fındık üretimi ve ihracatında önemli potansiyele sahip olduğuna işaret ederek, sektörde bazı sorunlar yaşandığını, bu soruların çözümü için devletin ve üreticinin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.

Fındıkta alan bazlı gelir desteğinin önemine dikkati çeken Arslantürk, 'Bu destek, sertifikalı fidan temini, bahçe yenileme gibi hususlarda da teşvik edici ve zorlayıcı desteklerle zenginleştirilmelidir. Desteklerde genel hedef kalite ve verimliliğin artırılması olmalıdır.' görüşünü dile getirdi.

Arslantürk, ruhsatsız alan olarak belirlenen yüzde 6 eğimin altındaki araziler için de alan bazlı gelir desteği ödemesinin yapılması gerektiğini belirterek, 'Bu arazilerden elde edilen ürünler pazara arz edilmekte, alım satıma konu olmakta ve tüketilmektedir. Bu çelişkili durumun ortadan kaldırılması için bu arazilerin de destekleme kapsamına alınması gerekmektedir.' diye konuştu.

Fındıkta özellikle son 3 yılda ortaya çıkan ve iyice yaygınlaşan külleme hastalığına da değinen Arslantürk, hastalığın fındık üretimi için ciddi bir tehdit olduğunu söyledi. Arslantürk, şöyle devam etti:

'Küllemeye maruz kalan bahçelerde cari yılın ürünü zarar gördüğü gibi gerekli bakım ve mücadele yapılmazsa gelecek yılın ürünü de zarar görür. Külleme hastalığıyla ilgili ciddi farkındalık çalışması yapılmalı ve ifade ettiği tehdit net olarak ve çeşitli enstrümanlarla üreticilere anlatılmalıdır. Külleme dışında Amerikan beyaz kelebeği, kozalak akarı gibi hastalıklara da dikkat çekilmeli, bu hastalıklarla etkin mücadele edilmesi hususunda üreticiler bilgilendirilmeli ve gerekirse desteklenmelidir.'

- 'Fındık mamullerine yönelik Ar-Ge ve Ür-Ge merkezi kurulmalı'

Arslantürk, fındığın TARSİM kapsamında zirai dona karşı sigortalanması da gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

'Sistem her geçen gün üreticiler tarafından tanınmakta ve tercih edilmekte olsa da riske göre üreticilerin ödediği prim yüksektir. Bu sistem kapsamında ürün sigortası yapacak sigorta şirketleri arasında bir rekabet ortamı yaratılmalıdır. Bu rekabet ortamında ilgili şirketlerle üreticinin prim pazarlığı yapması olanağı ortaya çıkacaktır. TARSİM kapsamında ürün sigortalatan üreticinin 'el mahkum' değil de bir 'müşteri' olarak görülmesi sağlanmalıdır. Ayrıca sadece zirai don için değil, kuraklık için de ürün sigortası yaptırılacak şekilde uygulamanın kapsamı genişletilmelidir.'

Fındık mamullerine yönelik Ar-Ge ve Ür-Ge merkezi de kurulması gerektiğini belirten Arslantürk, şöyle dediı:

'Bu merkezlerde yeni fındıklı mamuller geliştirilerek, tüketimi artırıcı faaliyetler yapılmalıdır. Hakim pazarımız olan AB ülkelerindeki KOBİ nitelikli alıcılar, Türkiye'den fındık ithal ettiklerinde kendi ülkelerine yüzde 3 oranında gümrük vergisi ödemektedirler. KOBİ'ler üzerindeki bu vergi yükü daha büyük çaptaki alıcılarda yoktur. Bu ve buna benzer uygulamalar alıcı tarafında bir tekelleşme yaratmaktadır. Lobicilik faaliyetleriyle rekabeti bozan bu haksız uygulamayı ortadan kaldırmak gerekmektedir. Bazı ülkelerde bu oran yüzde 40'lara kadar ulaşmaktadır.'

Arslantürk, modern tarım teknikleri uygulamasının da teşvik edilmesi gerektiğini anlatarak, ihracatçılardan ihracat aşamasında kesilen DFİF kesintisi uygulaması sonucunda fonda biriken kaynakların da sektöre yönelik teşviklerde aktif olarak kullanılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA