Bakan Eroğlu Açıklaması 'Barajlar Ve Hidroelektrik Santraller Türkiye İçin Zarurettir'
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, barajlar ve hidroelektrik santrallerin Türkiye için bir zaruret olduğunu ifade ederek, “Biz 563 tane baraj ve hidroelektrik santral yaptık. Bu gerçekten büyük bir başarıdır. Bunu bütün dünya takdir ediyor ama şunu ifade edeyim geç kalmışız. Bize arkadaşlar ’Niye bu kadar geç kaldınız?’ deseler, tamam, onu takdirle tebrik ederdim, alnından öperek karşılardım” dedi.
Bakan Eroğlu, TBMM Genel Kurulu’nda kendisi hakkında HDP Grup Başkanvekilleri Çağlar Demirel ve İdris Baluken imzasıyla verilen gensöru önergesi görüşmelerine katıldı.
Bakan Eroğlu yaptığı konuşmada, Türkiye’deki iklim durumuna bakıldığında Türkiye’nin yarı kurak iklim bölgesinde olduğunu hatırlatarak, “Karadeniz’de 2 bin 500 mililitre yılda yağış düşerken, İç Anadolu’da, Karaman’da 250 mililitre yağış düşüyor. Dolayısıyla bizim su ihtiyacı bilhassa yaz aylarında. Sulama yaz ayında yapılıyor, insanların su ihtiyacı yaz ayında daha fazla, aynı zamanda sanayinin su ihtiyacı daha fazla. Dolayısıyla Türkiye’de mevsimlere ve aynı zamanda bölgelere göre yağış durumu çok değiştiği için, genelde yaz aylarında yağış olmadığı için barajların ve hidroelektrik santralinin yapılması bir mecburiyettir. Şimdi, 2019 yılı sonuna kadar bin 71 gölet, baraj ve sulama tesisi yapacağız” dedi.
HES’lerin zorunluluk olduğunu söyleyen Eroğlu, “Baraj olmasa hiçbir şehre su veremeyiz. Bakın, daha önce şehirlerde niye su yoktu? Mardin’de su var mıydı? Diyarbakır’da, Şanlıurfa’da, efendim İzmir’de, Sinop’ta, İçel’de. 76 şehirde su yoktu, biz 76 şehre suyu barajlar sayesinde getirdik, büyük arıtma tesisleri sayesinde getirdik. Şu anda Allah’a şükür 41 milyon vatandaşa ilave su verdik. Bunu özetle vurgulamak istiyorum. Bakın, nitekim 2014 yılındaki kuraklıkta. Şimdi netice olarak barajlar ve hidroelektrik santraller Türkiye için olmazsa olmazdır, bir zarurettir. Keyif için yapmıyoruz, bir zaruretten kaynaklandığı için yapıyoruz” diye konuştu.
Eroğlu, hidroelektrik santralleri ile ilgili olarak, “Bu sayede yılda 11 milyar TL, özellikle dışarıya doğalgaz parası vermekten kurtulduk. Bu HES’lerin faydaları saymakla bitmez. Bir kere, HES’ler, bilhassa barajlı HES’ler elektriği biriktirebiliyor, yani depolayabiliyor. Elektriği depolamak mümkün değildir ama barajlarda suları biriktirdiğiniz zaman enerjiyi biriktiriyorsunuz bir manada dolaylı olarak. Dolayısıyla, bilhassa Türkiye’de pik saatlerdeki enerjiyi özellikle barajlardaki sulardan yani hidroelektrik santrallerden karşılıyoruz. Onu özetle vurgulamak istiyorum. Nitekim, biliyorsunuz -bundan birkaç gün önce- doğalgaz sıkıntısı olduğu zaman bütün barajların, HES’lerin yedeklerini devreye sokarak Türkiye’yi karanlıkta kalmaktan kurtardık” şeklinde konuştu.
Eroğlu, şunları kaydetti:
“Biz 563 tane baraj ve hidroelektrik santral yaptık. Bu gerçekten büyük bir başarıdır. Bunu bütün dünya takdir ediyor ama şunu ifade edeyim geç kalmışız. Bize arkadaşlar ’Niye bu kadar geç kaldınız?’ deseler, tamam, onu takdirle tebrik ederdim, alnından öperek karşılardım. Çünkü maalesef bundan 30 yıl önce Amerika ve Avrupa’daki bütün ülkeler hidroelektrik santral potansiyelinin neredeyse yüzde 80-90’ını kullanmış, biz hâlâ yüzde 15’te idik. Şimdi yeni yeni yüzde 50’ye çıkarabildik. Hâlbuki şu anda 180 milyar kilovatsaatlik bir potansiyel var, bunun ancak 91 milyarını -yüzde 50’sini- gerçekleştiriyoruz. Bu konuda sizlerden yardım bekliyorum, birlikte inşallah yüzde 100’ünü gerçekleştirmek için gayret edelim.”
Kaynak: İHA
Bakan Eroğlu yaptığı konuşmada, Türkiye’deki iklim durumuna bakıldığında Türkiye’nin yarı kurak iklim bölgesinde olduğunu hatırlatarak, “Karadeniz’de 2 bin 500 mililitre yılda yağış düşerken, İç Anadolu’da, Karaman’da 250 mililitre yağış düşüyor. Dolayısıyla bizim su ihtiyacı bilhassa yaz aylarında. Sulama yaz ayında yapılıyor, insanların su ihtiyacı yaz ayında daha fazla, aynı zamanda sanayinin su ihtiyacı daha fazla. Dolayısıyla Türkiye’de mevsimlere ve aynı zamanda bölgelere göre yağış durumu çok değiştiği için, genelde yaz aylarında yağış olmadığı için barajların ve hidroelektrik santralinin yapılması bir mecburiyettir. Şimdi, 2019 yılı sonuna kadar bin 71 gölet, baraj ve sulama tesisi yapacağız” dedi.
HES’lerin zorunluluk olduğunu söyleyen Eroğlu, “Baraj olmasa hiçbir şehre su veremeyiz. Bakın, daha önce şehirlerde niye su yoktu? Mardin’de su var mıydı? Diyarbakır’da, Şanlıurfa’da, efendim İzmir’de, Sinop’ta, İçel’de. 76 şehirde su yoktu, biz 76 şehre suyu barajlar sayesinde getirdik, büyük arıtma tesisleri sayesinde getirdik. Şu anda Allah’a şükür 41 milyon vatandaşa ilave su verdik. Bunu özetle vurgulamak istiyorum. Bakın, nitekim 2014 yılındaki kuraklıkta. Şimdi netice olarak barajlar ve hidroelektrik santraller Türkiye için olmazsa olmazdır, bir zarurettir. Keyif için yapmıyoruz, bir zaruretten kaynaklandığı için yapıyoruz” diye konuştu.
Eroğlu, hidroelektrik santralleri ile ilgili olarak, “Bu sayede yılda 11 milyar TL, özellikle dışarıya doğalgaz parası vermekten kurtulduk. Bu HES’lerin faydaları saymakla bitmez. Bir kere, HES’ler, bilhassa barajlı HES’ler elektriği biriktirebiliyor, yani depolayabiliyor. Elektriği depolamak mümkün değildir ama barajlarda suları biriktirdiğiniz zaman enerjiyi biriktiriyorsunuz bir manada dolaylı olarak. Dolayısıyla, bilhassa Türkiye’de pik saatlerdeki enerjiyi özellikle barajlardaki sulardan yani hidroelektrik santrallerden karşılıyoruz. Onu özetle vurgulamak istiyorum. Nitekim, biliyorsunuz -bundan birkaç gün önce- doğalgaz sıkıntısı olduğu zaman bütün barajların, HES’lerin yedeklerini devreye sokarak Türkiye’yi karanlıkta kalmaktan kurtardık” şeklinde konuştu.
Eroğlu, şunları kaydetti:
“Biz 563 tane baraj ve hidroelektrik santral yaptık. Bu gerçekten büyük bir başarıdır. Bunu bütün dünya takdir ediyor ama şunu ifade edeyim geç kalmışız. Bize arkadaşlar ’Niye bu kadar geç kaldınız?’ deseler, tamam, onu takdirle tebrik ederdim, alnından öperek karşılardım. Çünkü maalesef bundan 30 yıl önce Amerika ve Avrupa’daki bütün ülkeler hidroelektrik santral potansiyelinin neredeyse yüzde 80-90’ını kullanmış, biz hâlâ yüzde 15’te idik. Şimdi yeni yeni yüzde 50’ye çıkarabildik. Hâlbuki şu anda 180 milyar kilovatsaatlik bir potansiyel var, bunun ancak 91 milyarını -yüzde 50’sini- gerçekleştiriyoruz. Bu konuda sizlerden yardım bekliyorum, birlikte inşallah yüzde 100’ünü gerçekleştirmek için gayret edelim.”