'Hemşirelerin Ve Sağlık Çalışanlarının Fedakarlıkları Karşılıksız Bırakılmamalı'

Memur Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Diyarbakır Şube Başkanı Nurhak Ensarioğlu, hemşire ve sağlık çalışanlarının fedakarlıklarının karşılıksız bırakılmaması gerektiğini söyledi.

Hemşireler Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Sağlık-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Nurhak Ensarioğlu, hayatı kutsal bir emanet sayarak eşsiz bir fedakarlıkla insanlara hizmet eden sağlık ailesinin en değerli varlıklarının hemşireler olduğunu dile getirdi. Ensarioğlu, “İnsan denildiğinde, can denildiğinde acılarını, yorgunluklarını, kırgınlıklarını, uğradığı haksızlıkları, geride bırakıp derde derman olmak için çırpınmak gerçekten yüce bir ruh gerektirir. Herkes için önce can, sonra canan gelirken, sağlık çalışanları için her zaman önce canan gelir. Sağlığa emek verenler, insana ve hayata en yalın haliyle bakar. İnsan, insan olduğu için kıymetlidir. Hayat en değerli varlık olduğu için hizmete layıktır. Medeniyetimizi farklı ve eşsiz kılan bakış da budur. Şeyh Edebali’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, insanı yücelt ki devlet yücelsin’ anlayışının ete kemiğe büründüğü hizmet alanı sağlıktır. Bu yüzden diyorum ki, şayet yeni Türkiye yaşatma ideali üzerinde büyüyecekse ilhamını sağlık çalışanlarından almalıdır. İnsana ve hayata hizmet konusunda bu ruhu korumak ve geliştirmek devletin asli görevi olmalıdır. Devletimize, hükümetimize her platformda sesleniyoruz. Sağlık çalışanları ve özellikle sayıları yetersiz olan hemşirelerimiz reformların yükünü bugüne kadar çok büyük fedakarlıklarla omuzlarında taşıdı. Bu fedakarlık artık karşılıksız bırakılmamalıdır. Çalışma ortamlarında onlarca mesleki riski göze alarak çalışan, hemşirelerimizi, sağlık çalışanlarımızı, ruhen, bedenen ve sosyal açıdan güçlendirecek adımlar atılmalıdır” dedi.

“İSTİHDAM POLİTİKALARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”

12 yılda 3 kat artan sağlık hizmetine karşılık istihdamın 1 kat bile artmadığını belirten Ensarioğlu, hemşire istihdamı konusunda Avrupa bölgesi ülkeleri arasında ülkemizin sonuncu olduğunu dile getirdi. Ensarioğlu, “400 bin hemşireye ihtiyacımız var ancak hemşire sayımız 150 binlerde. Genelde bütün sağlık çalışanlarının ortak sorunlarından birisi de yıpranma payıdır. Büyük çoğunluğu kadın olan sağlık çalışanları 7 gün 24 saat çalışmasına karşın yıpranma payı alamamaktadır. Sendika olarak konuyu ısrarla gündeme getirdik ve ilk olarak bunun sözünü aldık. Şu anda da teknik düzeyde çalışmalar yapılmaktadır. Bütün sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilene kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Sağlık çalışanlarının bir başka sorunu ise, kimsenin memnun olmadığı performans sistemidir. Mevcut performans sistemi hem uygulamada hem de sonuç itibarı ile çalışanlar arasında haksızlığa yol açmaktadır. Çalışanları memnun edecek, çalışma barışını sağlayacak, hizmet kalitesi ve verimliliği artıracak bir uygulama, çalışanların da görüşleri alınarak yeniden hayata geçirilmelidir. Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmaması, sağlık çalışanlarının yaşadığı bir başka mağduriyettir. Emekli olunca maaşları düşen sağlık çalışanları, görevde iken yaşadıkları ek ödeme ve döner sermaye mağduriyetine ek olarak emekli maaşı ve emeklilik tazminatında da kayıplar yaşamakta, hak ettiğini alamamaktadır. Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, bu sorunların çözümüne katkı sunacak, bir mağduriyetin giderilmesini sağlayacaktır. Çalışanlarının büyük bir kısmını kadınların oluşturduğu sağlık alanında yaşanan en büyük sorunlardan birisi de kreş sorunudur. Mevcut kurum ve kuruluşların bazılarında halen kreş bulunmaması büyük sorunlara yol açmaktadır. Sağlık-Sen olarak konuyu gündeme getirdik ve bunun da sözünü almıştık. Bakanlık ilk olarak, mevcut kurumlardan kreşi olmayan yerlerde kreş açılması, yeni yapılacak tesislerde de mutlaka kreşe yer verilmesi konusunda bir yazı yayınladı. Bunun yanı sıra, 24 saat esasına göre hizmet veren kurumlarda kreş hizmetinin de 24 saat verilmesi gerekmektedir. Bu konuda da çalışmalarımızı sürdüreceğiz. En doğru yatırım insana yapılan yatırımdır anlayışıyla mesleki gelişim ve uzmanlaşmaya önem verilmeli, eğitim süreçleri nitelikli hale getirilmeli, eğitimi teşvik edecek ödül mekanizmaları geliştirilmelidir. Bu kadar yoğun ve zor şartlar altında fedakarca sağlık hizmeti sunan sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin anlaşılabilir hiçbir yanı bulunmamaktadır. Bu, toplumsal bir ayıbımızdır. Şiddetin önlenmesi, toplumsal bir sorumluluktur. Bu konuda farkındalık oluşturulmalı, toplumun bilinçlenmesi sağlanarak şiddetin önüne geçilmelidir. Ayrıca, Sağlık-Sen olarak bu alanda yasal düzenlemelerin de önünü açtık. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için çıkartılan yasaya öncülük ettik. Şimdi de şiddet uygulayanların tutuklu yargılanmasını sağlayacak yasal düzenlemenin bir an önce hayata geçmesi için mücadele ediyoruz. Devletimiz, sağlık çalışanlarının şiddet görmesi konusunda gerekli yasal düzenlemelerin yanı sıra fiziki önlemleri almalı, şiddete maruz kalan çalışanlara her türlü desteği de vermelidir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA