'Ateş' Aile İçi Şiddetin Etkilerini Yansıtıyor

Haluk Piyes'in başrolünü ve yönetmenliğini üstlendiği film, 15 Nisan'da izleyiciyle buluşacak Oyuncu, yönetmen ve senarist Piyes: 'Ateş'te, aile içi şiddetin çocukları nelere maruz bıraktığını göstermeye çalışıyorum' 'Aksiyon ya da komedi filmi olsun ama topluma bir şeyler vermeye de çalışalım. Bu konudaki en güzel örneklerden bir tanesi, komedide bakarsanız, Kemal Sunal filmleriydi'

HİLAL UŞTUK - Ünlü oyuncu Haluk Piyes'in yönetmenliği ve yapımcılığını üstlenerek, başrolünde de rol aldığı 'Ateş', 15 Nisan'da vizyona girecek.

Filmde, biri Tophaneli diğeri Cihangirli iki yakın arkadaşın yaşamlarındaki sorunlara karşı verdikleri mücadeleyi beyaz perdeye yansıtan Piyes, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 'Ateş'te, aile içi şiddetin çocukları nelere maruz bıraktığını göstermeye çalışıyorum' dedi.

Haluk Piyes, Ateş'te farklı etnik kökene ve inanca sahip iki arkadaşın birbirini severek mücadele verdiğine vurgu yaparak, gerçek bir olaydan esinlenerek yaptığı filmde, Tophaneli karakterin, lise tuvaletinde uyuşturucudan kardeşini kaybettiğini, ardından iki arkadaşın intikam peşine düştüklerini dile getirdi.

Bu iki arkadaşın aksiyon ve macera dolu hikayesini anlattığını aktaran Piyes, şöyle devam etti:

'Karşılarına bir kız çıkıyor. Ona sahip çıkmaya çalışıyorlar. Film bir çok mesaj veriyor. Seyirci, macera, aksiyon, aşk dolu, dramatik bir hikaye izleyecek ve çok da otantik bir hikaye. Film, Almanya ve Avusturya gibi ülkelerde de gösterime girecek. İzleyen Alman gençler de (konuyu) anlıyor. Onlar da merakla bekliyor şu an. Üzülerek söylüyorum bu çok nadir oluyor Türk filmlerinde.'

- 'Toplumsal mesaj konusunda en güzel örnek Kemal Sunal filmleri'

Hayatının büyük bölümünde bağımlılıkla mücadele kapsamında gençlere seminerler veren Piyes, gençlerin içinde bulundukları sorunlara daha fazla eğilinmesi gerektiğine dikkati çekerek, 'Daha çok insan işini bu yönde kullansın. Tek olmayalım. Filmler de bu doğrultuda olsun. Bizim piyasamız büyüsün.' ifadelerini kullandı.

Haluk Piyes, toplumsal mesajlar verilen filmlerin çoğalmasını istediğinin altını çizerek, 'Sosyal sorumluluk adı altında olmasın. Çünkü öyle bir ambalaja sardığınız zaman ben de izlemek istemem. Daha bir soğuk gelebilir o zaman. Aksiyon ya da komedi filmi olsun ama topluma bir şeyler vermeye de çalışalım. Bu konudaki en güzel örneklerden bir tanesi, komedide bakarsanız, Kemal Sunal filmleriydi. İnanılmaz eleştiriyordu toplumdaki sıkıntıları ama hepimiz, çok severek izliyor, gülüyor, eğleniyorduk ve mesajları da alıyorduk. Ateş de böyle bir film.' diye konuştu.

Çekilen filmlerde artık daha otantik olunması gerektiğini söyleyen Piyes, şu değerlendirmede bulundu:

'Filmler de 'fast food' oldu. 'Şu tutar, ver. Küfür ederek güldürüyorsam, ne gerek var uzun uzun senaryolar yazmaya' (düşüncesindeler). Yeşilçam'daki senaryolar çok çok iyiydi. Backgroundları da çok iyiydi. Fransız, Alman ekolünden gelen yönetmenlerimiz, yazarlarımız, oranın tekniğini aldılar, Türk ya da Anadolu ögeleriyle harmanladılar. Şimdi tersi var. Oradaki her şeye özeniyoruz ama tekniğini almıyoruz. Oralı olmaya çalışıyoruz ve burada oralar için bir şeyler çekmeye çalışıyoruz. Zaten Amerika, aksiyon filmlerinde bir numara. Siz burada istediğiniz kadar aksiyon çekmeye çalışın, gökdelenlere çıkmayacaksınız. Arabalar da sıra sıra patlamayacak.'

- 'Filmin hazırlıkları bir yıl sürdü'

Genç yönetmen, filmin kadrosuna da değinerek, filmde Büşra Ayaydın, Eren Hacısalihoğlu, Sacide Taşaner, Selahattin Taşdöğen, Meltem Miraloğlu, Muhammed Cangören, Özay Fecht, Hakan Eksen, Tamer Yiğit'in rol aldığını söyledi.

Çekimlerin Cihangir, Tophane, Karaköy, Beyoğlu, İstiklal Caddesi, Galata ve Tarlabaşı semtlerindeki mekanlarda gerçekleştirildiğini kaydeden Piyes, 3 yıl önce yazdığı Ateş'in çekimlerinin bir yıllık hazırlık sürecinin ardından tamamlandığını aktardı.

Piyes'in mahallenin asi delikanlısını canlandırdığı ve karakteri için 13 kilo verdiği filmin konusu kısaca şöyle:

'Ateş ve Yavuz Cihangirli ve Tophaneli iki yakın arkadaştır. Ortak noktaları geçmişlerindeki bir hatanın bedelini en sevdikleriyle ödemek zorunda kalmış olmalarıdır.Annesi gibi tiyatrocu olmak isteyen Ateş, girdiği hiçbir işte haksızlığa tahammül edememiş ve kendi doğrusu için hiç bir kavgadan çekinmemiştir. Taksici arkadaşı Yavuz onu bu durumdan vazgeçirmeye çalışır ancak onun da Ateş gibi yeni bir hayata başlamadan önce, geçmişteki hesapları kapatması gerekecektir. Ateş annesiyle olan sorunlu ilişkisinden dolayı içine kapanık ve karanlık bir hayat sürdürürken Aleyna'yla karşılaşır. Aleyna, aile baskısından İstanbul'a kaçmış, iş arayışı içerisinde karşılaştığı olaylardan hayatın acımasız gerçeğiyle yüzleşmiştir ama artık yalnız değildir. Ateş, aşkı uğruna her türlü zorluğa rağmen kendi hayatını Aleyna'ya adamıştır.'
Kaynak: AA