İade Edilen Göçmenler Ülkelerine Dönmek İstemiyor
Midilli'den Dikili Limanı'na getirilen göçmenler, savaş nedeniyle ülkelerine gitmek istemediklerini ifade ediyor Afganistan uyruklu Muhammed: 'Ülkemizde savaş var, oraya dönüp Talibandan mı DAEŞ'ten mi kimden kaçacağız?' Afganistan uyruklu Yusuf: 'Ülkemizde savaş olmasa ne işimiz var Avrupa'da? Kendi ülkemizde şimdikinden çok daha iyi yaşıyorduk'.
EŞBER AYAYDIN - Türkiye-Avrupa Birliği (AB) mutabakatı temelinde gerçekleşen sığınmacı geri kabulü ve değişimi çerçevesinde Dikili Limanı'na getirilen göçmenler, savaş nedeniyle ülkelerine iade edilmek istemediklerini ifade ediyor.
Dün Midilli'deki mülteci kampından alınarak tekneyle Dikili Limanı'na getirilen ve Kırklareli'nin Pehlivanköy ilçesindeki Geri Gönderme Merkezi'ne yerleştirilmek üzere yola çıkan göçmenler, Avrupa hayallerinin iade ile sonuçlanmasının üzüntüsünü yaşıyor.
Göçmenlerden Afganistan uyruklu Aoyop Muhammed (61), AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa'ya gitme hayaliyle 20 gündür yollarda olduğunu söyledi. Ülkesinden ayrıldıktan sonra 6 çocuğuyla İran'a yerleştiğini, bu ülkede mezhep yönünden bazı sıkıntılar yaşadıklarını ve çocuklarının okula gidemediğini belirtti.
Çocuklarının geleceği için yola çıktıklarını anlatan Muhammed, 'Ülkemizde şu an savaş var, geri dönemeyiz, orada yaşayamayız artık. Biz sürgün hayatı yaşıyoruz. Bu kadar sıkıntı çekerek Avrupa'ya gitmek istiyorsam demek ki benim önemli bir problemim var. Bizim yaşamaya ihtiyacımız var. Ülkemize göndereceklermiş. Afganistan'da savaş var, nasıl kalalım orada, Talibandan mı DAEŞ'ten mi, kimden kaçacağız?' dedi.
Yunanistan'a geçtikleri zaman Avrupa ülkelerine ulaşacaklarını düşündüklerini ancak hayallerinin gerçekleşmediğini ifade eden Muhammed, orada kaldıkları kampların fiziki şartlar ve yapılan muamelenin kötü olduğunu savundu.
Muhammed, sıkıntılar yüzünde kampta kalanlar arasında zaman zaman kavgaların yaşandığını aktararak, 'Büyük bir kavga oldu daha sonra bizi hapishane gibi ayrı ayrı kapattılar. Sonra bize 'yeni kampa gideceksiniz' diyerek, gemiye bindirip Türkiye'ye getirdiler. Hiç soru sormadan, bizim bir şey söylememize izin vermeden buraya getirdiler.' dedi.
- 'Ülkemde çok daha iyi şartlarla yaşıyordum'
Afganistan uyruklu Abdulbeşir Yusuf (35) ise ülkesindeki iç savaş nedeniyle kendisinden önce Almanya'ya giden anne ve ablasının yanına gitmek istediğini belirtti.
Afganistan'dan önce İran'a buradan da kaçakçılar tarafından 18 saat yürütülerek Türkiye'ye getirildiğini anlatan Yusuf, Ege Denizi'nde 90 kişilik bir botla Yunan adasına gittiğini söyledi. Yusuf, kamplarda kendilerine iyi davranılmadığını ileri sürerek buradaki görevliler tarafından dövüldüğünü iddia etti.
Doğup büyüdüğü topraklarda hayatta kalmanın çok zor olduğunu ifade eden Yusuf, şöyle konuştu:
'Bizi sınır dışı etmesinler. Neden sınır dışı olduğumuzu bilmiyoruz. Ülkemizde savaş olmasa ne işimiz var Avrupa'da? Kendi ülkemizde şimdikinden çok daha iyi şekilde yaşıyorduk. Orada bize günde 1 defa yemek veriyorlardı. Savaş olmasa neden oraya gitmek isteyeyim ki?'
Düzensiz göç ve insan kaçakçılığı ile mücadele amacıyla Türkiye ile AB arasında 18 Mart'ta Brüksel'de mutabakata varılmıştı. 4 Nisan'da başlayan uygulamaya göre, Türkiye, kendi topraklarından Yunan adalarına geçtiği kanıtlanan göçmenleri geri kabul ediyor. Bu kimselerden Suriyeli olmayanların Türkiye tarafından ülkelerine iade edilmesi için işlem yapılıyor. Suriyeli olanlar ise Türkiye'deki kamplara yerleştirilecek ve her birine karşılık kayıtlı Suriyeli sığınmacılardan biri AB ülkelerine gönderiliyor. Değişimi yapılacak Suriyeli sığınmacı sayısı ilk etapta 72 bin kişi olarak öngörülüyor. Geri kabul ve değişim işlemlerinin masrafları AB tarafından karşılanıyor.
Kaynak: AA
Dün Midilli'deki mülteci kampından alınarak tekneyle Dikili Limanı'na getirilen ve Kırklareli'nin Pehlivanköy ilçesindeki Geri Gönderme Merkezi'ne yerleştirilmek üzere yola çıkan göçmenler, Avrupa hayallerinin iade ile sonuçlanmasının üzüntüsünü yaşıyor.
Göçmenlerden Afganistan uyruklu Aoyop Muhammed (61), AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa'ya gitme hayaliyle 20 gündür yollarda olduğunu söyledi. Ülkesinden ayrıldıktan sonra 6 çocuğuyla İran'a yerleştiğini, bu ülkede mezhep yönünden bazı sıkıntılar yaşadıklarını ve çocuklarının okula gidemediğini belirtti.
Çocuklarının geleceği için yola çıktıklarını anlatan Muhammed, 'Ülkemizde şu an savaş var, geri dönemeyiz, orada yaşayamayız artık. Biz sürgün hayatı yaşıyoruz. Bu kadar sıkıntı çekerek Avrupa'ya gitmek istiyorsam demek ki benim önemli bir problemim var. Bizim yaşamaya ihtiyacımız var. Ülkemize göndereceklermiş. Afganistan'da savaş var, nasıl kalalım orada, Talibandan mı DAEŞ'ten mi, kimden kaçacağız?' dedi.
Yunanistan'a geçtikleri zaman Avrupa ülkelerine ulaşacaklarını düşündüklerini ancak hayallerinin gerçekleşmediğini ifade eden Muhammed, orada kaldıkları kampların fiziki şartlar ve yapılan muamelenin kötü olduğunu savundu.
Muhammed, sıkıntılar yüzünde kampta kalanlar arasında zaman zaman kavgaların yaşandığını aktararak, 'Büyük bir kavga oldu daha sonra bizi hapishane gibi ayrı ayrı kapattılar. Sonra bize 'yeni kampa gideceksiniz' diyerek, gemiye bindirip Türkiye'ye getirdiler. Hiç soru sormadan, bizim bir şey söylememize izin vermeden buraya getirdiler.' dedi.
- 'Ülkemde çok daha iyi şartlarla yaşıyordum'
Afganistan uyruklu Abdulbeşir Yusuf (35) ise ülkesindeki iç savaş nedeniyle kendisinden önce Almanya'ya giden anne ve ablasının yanına gitmek istediğini belirtti.
Afganistan'dan önce İran'a buradan da kaçakçılar tarafından 18 saat yürütülerek Türkiye'ye getirildiğini anlatan Yusuf, Ege Denizi'nde 90 kişilik bir botla Yunan adasına gittiğini söyledi. Yusuf, kamplarda kendilerine iyi davranılmadığını ileri sürerek buradaki görevliler tarafından dövüldüğünü iddia etti.
Doğup büyüdüğü topraklarda hayatta kalmanın çok zor olduğunu ifade eden Yusuf, şöyle konuştu:
'Bizi sınır dışı etmesinler. Neden sınır dışı olduğumuzu bilmiyoruz. Ülkemizde savaş olmasa ne işimiz var Avrupa'da? Kendi ülkemizde şimdikinden çok daha iyi şekilde yaşıyorduk. Orada bize günde 1 defa yemek veriyorlardı. Savaş olmasa neden oraya gitmek isteyeyim ki?'
Düzensiz göç ve insan kaçakçılığı ile mücadele amacıyla Türkiye ile AB arasında 18 Mart'ta Brüksel'de mutabakata varılmıştı. 4 Nisan'da başlayan uygulamaya göre, Türkiye, kendi topraklarından Yunan adalarına geçtiği kanıtlanan göçmenleri geri kabul ediyor. Bu kimselerden Suriyeli olmayanların Türkiye tarafından ülkelerine iade edilmesi için işlem yapılıyor. Suriyeli olanlar ise Türkiye'deki kamplara yerleştirilecek ve her birine karşılık kayıtlı Suriyeli sığınmacılardan biri AB ülkelerine gönderiliyor. Değişimi yapılacak Suriyeli sığınmacı sayısı ilk etapta 72 bin kişi olarak öngörülüyor. Geri kabul ve değişim işlemlerinin masrafları AB tarafından karşılanıyor.