'Tarih Ve Günümüzün Meseleleri' Konferansı

TCMB Banka Meclisi Üyesi Orman: 'Eğer toplumlar süreklilikle değişme arasında denge kurma konusunda özel bir başarı gösterebilirlerse, onlar aynı zamanda uygarlık kurucusu toplum haline gelirler'.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Banka Meclisi Üyesi Prof. Dr. Sabri Orman, 'Eğer toplumlar süreklilikle değişme arasında denge kurma konusunda özel bir başarı gösterebilirlerse, onlar aynı zamanda uygarlık kurucusu toplum haline gelirler.' dedi.

Orman, Bülent Ecevit Üniversitesince (BEÜ) Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Tarih ve Günümüzün Meseleleri' konferansında yaptığı konuşmada, tarihin hak ettiği şekilde incelenmemesi durumunda bedeller ödeneceğini söyledi.

Orman, tarihin bugünle kaçınılmaz bir ilişkisi bulunduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

'Toplumsal olarak sahip olduğumuz her şey tarihidir. Eğer bizim kendi zamanımızı anlamamız zorunluluksa tarihi bilmek de başka bir zorunluluktur. Yani tarih bilmek ve o tarihe aşina olmak bu anlamda keyfekeder bir şey değildir, bir zorunluluktur çünkü sosyal olan her şey aynı zamanda tarihidir. Eğer bugünü anlamak istiyorsak, bugünü anlamak gerekliyse bugüne kadar bizi getiren tarihi macerayı da her birimiz ihtiyacı ölçüsünde bilmek zorundayız. Dolayısıyla tarih bilmek bugünü bilmenin ön şartıdır. Kendi tarihine aşina olmayan toplumlarda sosyal hastalık belirtisi gözlemleyebilirsiniz.'

Orman, tarihten bahsedildiğinde değişim ve süreklilikten de bahsedilmesi gerektiğini söyledi.

- Süreklilikle değişme arasında denge kurmak gerekiyor

Değişmenin olmadığını yerde tarihin olmadığını ifade eden Orman, sözlerini şöyle tamamladı:

'Toplumlar kendilerini kendileri yapan değişmeyle süreklilik arasında anlamlı bir denge kuramazlarsa sağlıklı, olgun, dayanıklı bir toplum olma şansını büyük ölçüde yitirirler. Eğer bir toplum sürekliliğe vurgu yaparsa orada muhafazakarlığın çeşitli versiyonları devreye girer. Bu bir yerde bağnazlığa kadar gidebilir. Bu da toplumların handikaplarından bir tanesidir. Eğer toplum diğer uca savrulursa yani değişmeye çok fazla vurgu yaparsa toplum kendi müktesebatından yararlanamaz hale gelir. Eğer toplumlar süreklilikle değişme arasında denge kurma konusunda özel bir başarı gösterebilirlerse, onlar aynı zamanda uygarlık kurucusu toplum haline gelirler. O toplumların ortak özelliğini değişmeyle süreklilik arasında makul bir dengeyi kurabilen toplumlar görebilirsiniz. Bunun çok sayıda örneği vardır.'
Kaynak: AA