Divan-I Hikmet Sohbetleri
'UNESCO 2016 Hoca Ahmet Yesevi Yılı' kapsamında, Divanı Hikmet Sohbetlerinin dördüncüsü gerçekleştirildi İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fazlıoğlu: 'Her medeniyetin 'kurucu', 'taşıyıcı', 'öğretici ve tarihi' metinleri vardır. İslam medeniyetinin kurucu metinleri Kur'anı Kerim ve hadis külliyatlarıdır. Divanı Hikmet gibi metinler, 'taşıyıcı' metinlerdir'
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, 'Her medeniyetin 'kurucu', 'taşıyıcı', 'öğretici ve tarihi' metinleri vardır. İslam medeniyetinin kurucu metinleri Kur'an-ı Kerim ve hadis külliyatlarıdır. Divan-ı Hikmet gibi metinler, 'taşıyıcı' metinlerdir.' dedi.
Prof. Dr. Fazlıoğlu, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesinin, 'UNESCO 2016 Hoca Ahmet Yesevi Yılı' kapsamında, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığında (TİKA) düzenlediği Divan-ı Hikmet Sohbetlerinin dördüncüsüne konuşmacı olarak katıldı. İslam medeniyeti açısından Divan-ı Hikmet'in önemine değinen Fazlıoğlu, 'Her medeniyetin 'kurucu', 'taşıyıcı', 'öğretici ve tarihi' metinleri vardır. İslam medeniyetinin kurucu metinleri Kur'an-ı Kerim ve hadis külliyatlarıdır. Divan-ı Hikmet, İslam medeniyeti açısından bir 'taşıyıcı' metindir ve Türk kültürü açısından ise bir kurucu metindir.' diye konuştu.
Şiirin, müzikle birlikte insan olma bilincinin en üst ifadesi olduğunu ve şiir üreten hareketlerin kalıcılığının arttığını belirten Fazlıoğlu, Yunus Emre ve Aşık Paşa gibi şahsiyetlerin, Türk kültürünün kalıcılığını artırdığını dile getirdi.
'Maddi vatan' olan kültürün geçici olduğunu, 'manevi vatan' olan şiirin ise hiçbir zaman ortadan kalkmayacağını belirten Fazlıoğlu, 'Bu çerçeveden baktığımızda, Ahmet Yesevi'nin Divan-ı Hikmet'i, Orta Asya'da dolaşıp gördüğüm kadarıyla hem oradaki farklı siyasi teşekküllerin kurulmasına vesile olmuş hem de Türkçe konuşan toplulukların bir tür manevi vatanı olarak eserin bugüne kadar getirilmesini sağlamıştır.' ifadesini kullandı.
Hoca Ahmet Yesevi'nin, Divan-ı Hikmet'te bütün kavram çiftlerini bir arada bulundurduğunu ifade eden Fazlıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
'Hoca Ahmet Yesevi'nin bahsettiği ve şikayet ettiği en önemli konu, 'yalgan' diye ifade ettiği, sahtelik, riyakarlık, yalan, yalancılık ve bunlara eşlik eden diğer kavramlardır. Bunun karşılığı ise ihlas, samimiyet, aşk, sıdk, liyakat ve mana ile yaşamaktır. Bütün modellerin dayandığı kavram çiftleri ile bu kavram çiftlerinin özeti, 'sözle yaşamak, manayla yaşamak' şeklinde belirtilebilir.'
'UNESCO 2016 Hoca Ahmet Yesevi Yılı' kapsamında düzenlenecek olan 'Uluslararası Hoca Ahmet Yesevi Sempozyumu' 28-30 Nisan günlerinde gerçekleştirilecek. Ankara'da yapılacak sempozyuma 70'i aşkın bilim adamı katılacak.
Kaynak: AA
Prof. Dr. Fazlıoğlu, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesinin, 'UNESCO 2016 Hoca Ahmet Yesevi Yılı' kapsamında, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığında (TİKA) düzenlediği Divan-ı Hikmet Sohbetlerinin dördüncüsüne konuşmacı olarak katıldı. İslam medeniyeti açısından Divan-ı Hikmet'in önemine değinen Fazlıoğlu, 'Her medeniyetin 'kurucu', 'taşıyıcı', 'öğretici ve tarihi' metinleri vardır. İslam medeniyetinin kurucu metinleri Kur'an-ı Kerim ve hadis külliyatlarıdır. Divan-ı Hikmet, İslam medeniyeti açısından bir 'taşıyıcı' metindir ve Türk kültürü açısından ise bir kurucu metindir.' diye konuştu.
Şiirin, müzikle birlikte insan olma bilincinin en üst ifadesi olduğunu ve şiir üreten hareketlerin kalıcılığının arttığını belirten Fazlıoğlu, Yunus Emre ve Aşık Paşa gibi şahsiyetlerin, Türk kültürünün kalıcılığını artırdığını dile getirdi.
'Maddi vatan' olan kültürün geçici olduğunu, 'manevi vatan' olan şiirin ise hiçbir zaman ortadan kalkmayacağını belirten Fazlıoğlu, 'Bu çerçeveden baktığımızda, Ahmet Yesevi'nin Divan-ı Hikmet'i, Orta Asya'da dolaşıp gördüğüm kadarıyla hem oradaki farklı siyasi teşekküllerin kurulmasına vesile olmuş hem de Türkçe konuşan toplulukların bir tür manevi vatanı olarak eserin bugüne kadar getirilmesini sağlamıştır.' ifadesini kullandı.
Hoca Ahmet Yesevi'nin, Divan-ı Hikmet'te bütün kavram çiftlerini bir arada bulundurduğunu ifade eden Fazlıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
'Hoca Ahmet Yesevi'nin bahsettiği ve şikayet ettiği en önemli konu, 'yalgan' diye ifade ettiği, sahtelik, riyakarlık, yalan, yalancılık ve bunlara eşlik eden diğer kavramlardır. Bunun karşılığı ise ihlas, samimiyet, aşk, sıdk, liyakat ve mana ile yaşamaktır. Bütün modellerin dayandığı kavram çiftleri ile bu kavram çiftlerinin özeti, 'sözle yaşamak, manayla yaşamak' şeklinde belirtilebilir.'
'UNESCO 2016 Hoca Ahmet Yesevi Yılı' kapsamında düzenlenecek olan 'Uluslararası Hoca Ahmet Yesevi Sempozyumu' 28-30 Nisan günlerinde gerçekleştirilecek. Ankara'da yapılacak sempozyuma 70'i aşkın bilim adamı katılacak.