Karakarga Dergi Yayın Hayatına Başladı
Genel Yayın Yönetmeni Perker: İlk sayımızda Nazım Hikmet'le ilgili bir yazı var, Nazım Hikmet'in Rusya yıllarında yazdığı çizgi film senaryolarıyla ilgili. Bu bir haberdir. Politik bir yaklaşım değil. Aynı zamanda Cemil Meriç de var'
Karakarga Dergi Genel Yayın Yönetmeni Kutlukhan Perker, 'İlk sayımızda Nazım Hikmet'le ilgili bir yazı var, Nazım Hikmet'in Rusya yıllarında yazdığı çizgi film senaryolarıyla ilgili. Bu bir haberdir. Politik bir yaklaşım değil. Aynı zamanda Cemil Meriç de var. Hatta onunla açılış yapıyoruz.' dedi.
İlk sayısında 50 bin basılan, aylık kültür, edebiyat ve mizah dergisi Karakarga Dergi, nisan ayında okuyucuyla buluştu.
Derginin Şişli'deki ofisinde gerçekleştirilen tanıtım toplantısı öncesi AA muhabirine açıklamada bulunan Perker, dergide siyasi bir yaklaşımın olmadığını söyledi.
Kutlukhan Perker, farklı alanlardan yazarlar ve çizerlerin olduğunun altını çizerek, 'İlk sayımızda Nazım Hikmet'le ilgili bir yazı var, Nazım Hikmet'in Rusya yıllarında yazdığı çizgi film senaryolarıyla ilgili. Bu bir haberdir. Politik bir yaklaşım değil. Aynı zamanda Cemil Meriç de var. Hatta onunla açılış yapıyoruz. O da muhafazakar kesimin sahiplendiği bir yazardır. Dolayısıyla işlerini yapmış, üretmiş ve bu konuda bedel ödemiş, farklı kesimden insanı kucaklayacak bir dergi. Dergide hem sol, hem muhafazakar kesim, hem de popüler kültürden birçok isim var.' diye konuştu.
İlk sayıyı okuyanlardan çok olumlu geri dönüşler geldiğinin altını çizen Perker, 1989'dan beri de çizerim. 1993'ten beri dergicilik yapıyorum. Çıkarttığımız dergilerde, ilk defa, okuyan herkesin memnun kaldığı dergi, bu oldu. Dolayısıyla bunun okuyucuya sirayet edip, bir alışkanlığa dönüşmesi lazım.' ifadesini kullandı.
Perker, 2011'de Harakiri dergisini hazırladığını aktararak, şu bilgileri verdi:
'İlk defa edebiyat ve çizginin paralel gittiği dergiydi Harakiri. Orada edebiyatçılardan yazı ve öyküler, çizerlerden de çizgi öyküler alıyorduk. İkisini bir dengeyle yapıyorduk. Normalde mizah dergilerinde yüzde 90 çizgi, yüzde 10 yazı olur. Ben Harakiri'de bunu neredeyse yarı yarıya yaptım. Bu dergide de aynısını yapmaya çalışıyorum. Yeni bir tanım doğdu, 'edebiyat-mizah dergisi' diye. Diğer edebiyat dergilerinde ben hiç çizgi görmüyorum. Çok az var ya da çizgi yok. Bu sefer yüzde 90'ı edebiyat. Biz onu dengeli yapmaya çalışıyoruz. Yazı ve çizgi dengesini eşit yapmaya çalışıyoruz.'
- 'Diğer dergiler, formülasyon içinde hareket ediyor'
Son zamanlarda çizgi mizah dergilerinin sayısının oldukça arttığına dikkati çeken Perker, 'Diğer dergiler biraz fazla bir formülasyon içinde gibi hareket ediyor. Örneğin, bundan 3-4 sayı önce 2 dergide birden aynı dönemde Müzeyyen Senar kapağı vardı. Müzeyyen Senar, yeni rahmetli olmadı ama belli ki takvime bakıp 'kim öldü bu ay' diyerek kapak yapılabiliyor. Hatta komik olan bu dergilerden birinin içinde Müzeyyen Senar yazısı yoktu. Dolayısıyla bu bir formülasyon demektir.' değerlendirmesinde bulundu.
Perker, bazı dergilerde son dönemde eski Türk filmi kapakları olduğuna işaret ederek, 'Bir tanesinde 'Her Şey Çok Güzel Olacak' var. Halbuki 20 yıl önce piyasaya çıkmış bir film. Bir tanesinde 'Neşeli Günler' filmi var. Bunların hepsi formülasyon ve ajitasyon. Edebiyat dergiciliği, eski tarz Türk filmi yapar gibi, ajitasyon yaparak yapılmaz. Gerçekten bir niyetle, üretim isteğiyle ve orjinallik baz alınarak hareket edilmesi gerekir. Yani sadece nostalji, retro oyunlar yaparak insanların hassas noktalarına dokunmaya çalıştığınızda uygun olmuyor. Bizim farkımız, öyle yapmıyor olmamız.' dedi.
Cemil Meriç'in sözlerinin bulunduğu sayfayla açılışı yapılan dergide, Elif Şafak, Mario Levi, Tuna Kiremitçi ve Nebil Özgentürk'ün yazıları da yer alıyor.
Kaynak: AA
İlk sayısında 50 bin basılan, aylık kültür, edebiyat ve mizah dergisi Karakarga Dergi, nisan ayında okuyucuyla buluştu.
Derginin Şişli'deki ofisinde gerçekleştirilen tanıtım toplantısı öncesi AA muhabirine açıklamada bulunan Perker, dergide siyasi bir yaklaşımın olmadığını söyledi.
Kutlukhan Perker, farklı alanlardan yazarlar ve çizerlerin olduğunun altını çizerek, 'İlk sayımızda Nazım Hikmet'le ilgili bir yazı var, Nazım Hikmet'in Rusya yıllarında yazdığı çizgi film senaryolarıyla ilgili. Bu bir haberdir. Politik bir yaklaşım değil. Aynı zamanda Cemil Meriç de var. Hatta onunla açılış yapıyoruz. O da muhafazakar kesimin sahiplendiği bir yazardır. Dolayısıyla işlerini yapmış, üretmiş ve bu konuda bedel ödemiş, farklı kesimden insanı kucaklayacak bir dergi. Dergide hem sol, hem muhafazakar kesim, hem de popüler kültürden birçok isim var.' diye konuştu.
İlk sayıyı okuyanlardan çok olumlu geri dönüşler geldiğinin altını çizen Perker, 1989'dan beri de çizerim. 1993'ten beri dergicilik yapıyorum. Çıkarttığımız dergilerde, ilk defa, okuyan herkesin memnun kaldığı dergi, bu oldu. Dolayısıyla bunun okuyucuya sirayet edip, bir alışkanlığa dönüşmesi lazım.' ifadesini kullandı.
Perker, 2011'de Harakiri dergisini hazırladığını aktararak, şu bilgileri verdi:
'İlk defa edebiyat ve çizginin paralel gittiği dergiydi Harakiri. Orada edebiyatçılardan yazı ve öyküler, çizerlerden de çizgi öyküler alıyorduk. İkisini bir dengeyle yapıyorduk. Normalde mizah dergilerinde yüzde 90 çizgi, yüzde 10 yazı olur. Ben Harakiri'de bunu neredeyse yarı yarıya yaptım. Bu dergide de aynısını yapmaya çalışıyorum. Yeni bir tanım doğdu, 'edebiyat-mizah dergisi' diye. Diğer edebiyat dergilerinde ben hiç çizgi görmüyorum. Çok az var ya da çizgi yok. Bu sefer yüzde 90'ı edebiyat. Biz onu dengeli yapmaya çalışıyoruz. Yazı ve çizgi dengesini eşit yapmaya çalışıyoruz.'
- 'Diğer dergiler, formülasyon içinde hareket ediyor'
Son zamanlarda çizgi mizah dergilerinin sayısının oldukça arttığına dikkati çeken Perker, 'Diğer dergiler biraz fazla bir formülasyon içinde gibi hareket ediyor. Örneğin, bundan 3-4 sayı önce 2 dergide birden aynı dönemde Müzeyyen Senar kapağı vardı. Müzeyyen Senar, yeni rahmetli olmadı ama belli ki takvime bakıp 'kim öldü bu ay' diyerek kapak yapılabiliyor. Hatta komik olan bu dergilerden birinin içinde Müzeyyen Senar yazısı yoktu. Dolayısıyla bu bir formülasyon demektir.' değerlendirmesinde bulundu.
Perker, bazı dergilerde son dönemde eski Türk filmi kapakları olduğuna işaret ederek, 'Bir tanesinde 'Her Şey Çok Güzel Olacak' var. Halbuki 20 yıl önce piyasaya çıkmış bir film. Bir tanesinde 'Neşeli Günler' filmi var. Bunların hepsi formülasyon ve ajitasyon. Edebiyat dergiciliği, eski tarz Türk filmi yapar gibi, ajitasyon yaparak yapılmaz. Gerçekten bir niyetle, üretim isteğiyle ve orjinallik baz alınarak hareket edilmesi gerekir. Yani sadece nostalji, retro oyunlar yaparak insanların hassas noktalarına dokunmaya çalıştığınızda uygun olmuyor. Bizim farkımız, öyle yapmıyor olmamız.' dedi.
Cemil Meriç'in sözlerinin bulunduğu sayfayla açılışı yapılan dergide, Elif Şafak, Mario Levi, Tuna Kiremitçi ve Nebil Özgentürk'ün yazıları da yer alıyor.