5. Uluslararası Geçmişten Günümüze Şehir Ve Kadın Sempozyumu

Canik Belediye Başkanı Genç: 'Türkiye'nin en büyük problemi, hafızasız şehirler oluşturduk. Geçmiş tarihlerini yok sayarak yeniden şehir inşa etmeye kalktık. Bunun adı da kenttir'

Canik Belediye Başkanı Osman Genç, 'Türkiye'nin en büyük problemi, hafızasız şehirler oluşturduk. Geçmiş tarihlerini yok sayarak yeniden şehir inşa etmeye kalktık. Bunun adı da kenttir.' dedi.

Canik Belediyesi ile History Studies Dergisi'nin işbirliğinde, Canik Kültür Merkezi'nde düzenlenen '5. Uluslararası Geçmişten Günümüze Şehir ve Kadın Sempozyumu' başladı.

Belediye Başkanı Genç, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, bilginin iktidar olduğu çağdaş bir dönemin yaşandığını belirtti. 21. yüzyılın şehirlerin yarıştığı bir dönem olduğunu dile getiren Genç, şehirler doğru yönetilir, bilgi ile şehirler buluşturulursa geleceğe emin adımlarla yürünebileceğini anlattı.

Aksi taktirde dünya şehirleri arasında yer alınamayacağına ve Türkiye'de de şehirler arasında hak edilen yerin yakalayamayacağına dikkati çeken Genç, 'Üçüncü bin yılın anlayışı içinde sadece şehir plancıları ile planlanan şehirlerde insanların mutlu olamayacağını bilmek zorundayız çünkü bu yüzyılda sadece şehirlerin mekansal bir planlama ile planladıklarını görüyoruz. Unutmayalım ki sosyolojik planı yapmayan hiçbir şehirde hiçbir kadını ve insanı mutlu edemezsiniz.' dedi.

- Şehir ile kent arasındaki fark

Şehrin estetiğinin mimarisi, insanın estetiğinin ise ahlakı olduğuna işaret eden Genç, şunları kaydetti:

'İnsanın ahlakı ile şehrin estetiği birleştiğinde o şehrin ruhu ortaya çıkar. Dolayısıyla yaşadığımız şehirlerin sadece betondan, topraktan ve çamurdan oluşmadığını, yaşayan birer varlık olduğunu unutmamak gerekiyor. İnsanlar ölür ama şehirler ölmez. Şehirler yaşamaya devam eder. Şehirlerin doktorları ise belediye başkanlarıdır. Türkiye'nin en büyük problemi, hafızasız şehirler oluşturduk. Geçmiş tarihlerini yok sayarak yeniden şehir inşa etmeye kalktık. Bunun adı da kenttir. Samsun bir şehirdir, İstanbul bir şehirdir, Erzurum bir şehirdir ama Dubai bir şehir değil, kenttir. Doğal yerlerde kurulan yerleşimler şehirdir. Zorunlu ve ihtiyaç üzerine kurulan şehir diye adlandırılan yerler ise kenttir. Dubai, aynı elektronik bir buzdolabına benzer. Buzdolabının fişini çektiğiniz zaman içindekilerin çürüdüğünü görürsünüz. Elektrik yoksa dolabın içindekilerin yaşama şansı yok. Bu şehrin bin yıllık tarihi var, yaşanmışlıkları var ama Dubai'nin yaşanmışlıkları yoktur. Onun için şehirlerin hafızalarını güncellemek gerekiyor.'

Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Osman Köse'nin sempozyum hakkında bilgi vermesinin ardından oturumlara geçildi.

Yarın sona erecek sempozyuma Türkiye'nin yanı sıra Irak, İran, Fransa, Ukrayna, Azerbaycan, KKTC, Bosna Hersek ve Hırvatistan'dan da bilim adamları katılıyor.
Kaynak: AA