Şeker Hastalığından Kurtulduğu Günü Doğum Günü Yaptı

Samsun’da 6 ay önce Opr. Dr. Muzaffer Al’a ameliyat olan şeker hastası İvme Özgür, 15 Nisan olan doğum tarihini artık 28 Ağustos olarak kutlayacağını söyledi.

Şeker Hastalığından Kurtulduğu Günü Doğum Günü Yaptı
15 senedir şeker hastası olduğunu belirten Kocaeli’nde yaşayan 46 yaşındaki İlve Özgür, “Bundan 6 ay öncesinde bir internette Opr. Dr. Muzaffer Al’ın haberini görüp bu ameliyatın olduğunu öğrendim. Kendisiyle tanışma fırsatı buldum ama diyabetim hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Diyabet gözlerime vurmuştu. Gözlerimdeki sorunun bundan kaynaklandığını da bilmiyordum. Kocaeli’ndeki doktorum bana 3 aylık bir müddet vererek gözlerimin kör olacağını söyledi.

Ben de ağlayarak Samsun’a geldim ve şeker hastalığı ameliyatı oldum. Şu anda şeker seviyem normal, 6 ay öncesinde şekerim 400-500 civarındaydı. Ama şu anda 3 aylık şekerim 6’larda gidiyor. Ameliyat sonrası gözümdeki ana damarlardaki kanamalarım durdu. Hayatımı şu anda kelebek gibi yaşıyorum. Hayat kalitem düzene girdi” dedi.

ÖZGÜR: “LÜKÜS HAYAT, O NE RAHAT, ŞEKERSİZ BİR HAYAT”

İnsülin iğnelerini sağlık ocağına verdiğini belirten Özgür, “Şu anda eşim ve çocuklarımla vakit geçiriyorum. Gözlerimi kurtardım. Hayatım şu anda çok güzel, çok mutluyum. Şu anda ilaç ve insülin kullanmıyorum. 6 aydır başım dahi ağrımadı ve ağrı kesici bile almadım. Önceden kullandığım şeker iğnelerini Kocaeli’nde sağlık ocağına verdim. İlaçlarımı poşetleyip çöpe attım. Bir yere yolculuğa giderken ilk önce ben valizime ilaçlarımı yerleştiriyordum. Şimdi ise ayakkabılarımı ve kıyafetlerimi nereye koyacağımı şaşırıyorum. Valizimde ilaçlarıma artık yer yok. Ameliyat sonrası kendime geldiğinde kendime bir slogan oluşturdum. O da ‘lüküs hayat, o ne rahat, şekersiz bir hayat’ diyorum. Bu arada benim doğum günüm de 15 Nisan’dı ama doğum günün değişti ve 28 Ağustos 2015 oldu. Artık hayata gülerek ve mutlu bir şekilde bakıyorum” diye konuştu.

İlve Özgür’ün hastalığı hakkında bilgi veren Büyük Anadolu Hastanesi Genel Cerrahi Laparaskopik Bariyatrik ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Muzaffer Al, “İlve hanım 6 ay önce metabolik cerrahi uyguladığımız hastalarımızdan bir tanesi. 6 ay önce 15 yıldır diyabet hastası olduğunu kendisinden öğrenmiştik. Yapmış olduğumuz testlerde 3 aylık şeker ortalaması 13’lerde, ilaç ve insülin kullanmasına bağlı kan şekerleri oldukça yüksek ve yaşadığı şehirdeki göz doktorları tarafından da diyabete bağlı göz damarlarında problem olduğu, göz arka tarafında kanama olduğu ve bunun da ileride görmesini engelleyerek körlüğe kadar gidebileceğini kendilerine söylemişlerdi. Biz ameliyat öncesi gerekli tetkikleri ve hazırlıkları yaptıktan sonra metabolik cerrahi ile diyabet hastalarına faydalı olabileceğimizi düşündük ve ameliyat ettik” şeklinde konuştu.

AL: “13 OLAN 3 AYLIK ŞEKER ORTALAMASI ŞU ANDA 6’NIN ALTINDA”

Ameliyatı kapalı yöntemle gerçekleştirdiklerini ifade eden Al şu bilgileri verdi: “Ameliyatımızın özelliği, ince bağırsak kaynakları hormonlarımız var. Bu inkretinlerin olan bağırsak kısmını daha öne alarak gıda ile erken buluşmasını sağlayıp bu hormonları aktifliyoruz. Bu hormonlar aktiflendiği zaman direkt olarak inkretinler pankreasdaki insülin depolarının sayısını ve insülin yapabilme kapasitesini arttırıyor. Yani hastanın kendi organın insülin yapma kapasitesini yani verimini arttırdığımız anda ilaç ve insülin kullanım ihtiyacını yüzde 90 oranında ortadan kaldırabiliyoruz. İlve hanımda başarılı hastalarımızdan bir tanesidir. Ameliyattan sonraki süreç içersindeki hayatındaki değişimleri kendisi de ifade ediyor. Bizim açımızdan da 13 olan 3 aylık şeker ortalaması şuanda 6’nın altında, kan şekerleri 6 aydır ilaç ve insülin kullanmadığı halde normal seviyelerde seyrediyor. Hayat kalitesi arttı. Oradaki doktorlardan aldığımız izlenimlere göre de bu ameliyattan sonra gözünün arkasındaki kanama durduğunu ve gerilediği söyleniyor. Ameliyatlarımızı kapalı yöntemle gerçekleştiriyoruz. Hastalarımızı genellikle dördüncü günde taburcu edebiliyoruz. Hastalarımızda bu inkretinlerin devreye girmesine bağlı olarak kan şekerlerinin normale gelmesi yani remisyon dediğimiz durumu genellikle ortalama 4. veya 5. günlerde yakalayabiliyoruz. Hastamızın yaşamındaki bu olumlu değişimler bizi de ayrıca memnun etmektedir. Ayrıca hastamızın bundan sonraki de takibi devam edecektir.”
Kaynak: İHA