Dilimli Köyünde 4 'Çalı Kuşu'
Muş'un Dilimli köyünde görev yapan 4 kadın öğretmen, tüm zorluk ve imkansızlıklara rağmen öğrencileri geleceğe hazırlamanın mutluluğunu yaşıyor Sabah öğrenciler okula gelmeden soba yakan öğretmenler, boya, badana gibi işler dışında okulun kömürlüğünü ana sınıfına dönüştürerek belki de 25 minik öğrencinin hayatını değiştirdi Dilimli Köyü İlkokulu Müdürü Eda Balo: 'Okulda görev yapan 4 kadın olarak birbirimize her zaman destek olduk. Her zaman yaptığımız çalışmanın arkasında olduk'
SABRİ YILDIRIM - Muş'un Dilimli köyünde görev yapan 4 kadın öğretmen, daha fazla çocuğun mümkün olan en iyi eğitimi alabilmesi için anne duyarlılığıyla özveri gösteriyor.
Muş merkezden 35 kilometre uzaklıktaki Dilimli Köyü İlkokulunda görev yapan 4 kadın öğretmen, zor koşullarda görev yaptıkları köyde, soba yakıyor, olanaklarını kullanarak okulun boya, badana ve tadilatını da üstleniyor.
Malatya'dan 2 yıl önce Muş'a gelerek göreve başlayan Okul Müdürü Eda Balo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köyde 4 kadrolu kadın ve 2 ücretli erkek öğretmenle görev yaptıklarını ve 115 öğrenciye eğitim hizmeti sunduklarını söyledi.
Doğunun köylerinde öğretmenlik yapmanın birtakım zorlukları olduğunu belirten Balo, şöyle konuştu:
'Burada görev yapmak zor olduğu kadar güzel de. Köyümüz kent merkezinden 35 kilometre uzaklıkta olduğu için başta ulaşım sıkıntısı yaşıyoruz. Bunun dışında ailemizden kopup, buralara geldik. Burada farklı bir kültüre uyum sağladık. Ama okulda görev yapan 4 kadın olduğumuz için birbirimize her zaman destek olduk. Her zaman yaptığımız çalışmanın arkasında olduk. Bir şey yaparken başta velilerimiz olmak üzere birbirimize destek sunduk. Velilerimizle hep barışık olduk.'
- 'Soba yakmayı burada öğrendim'
Soba yakmayı köy okulunda öğrendiğini dile getiren Balo, daha önce hiçbir zaman eline mala, tuğla almadığını, artık mala ve alçı küreği kullanmayı öğrendiğini ifade etti.
Balo, 'Düşen süpürgeliklerin nasıl tamir edildiğini öğrendim ve artık bu işlerin hepsini yapmaya başladım. Boya nasıl yapılıyor öğrendim. Artık okulumuzun tadilatına usta getirmeye gerek kalmadı. Kendi aramızda bu işleri yapıyoruz. Bunun dışında soba yakmayı, odun ve kömürü idareli kullanmayı da öğrendim' diye konuştu.
- 'Her sabah onların gözlerine baktığımızda...'
Sınıfa girdikleri zaman en az 50 çift masum gözün kendilerini baktığının farkında olduklarını aktaran Balo, 'Öğretmenler olarak onlara ne verebiliriz, hayatlarını nasıl değiştirebiliriz diye düşünüyoruz. İnanıyoruz ki bir şeyler değiştirebiliriz. Öğrencimizi, okulumuzu ve velilerimizi seviyoruz. Biz onlara Türkçe öğretiyoruz onlar da bize Kürtçe öğretiyor' diye konuştu.
- Kömürlüğü ana sınıfı yaptılar
Daha önce odunluk ve kömürlük olarak kullanılan ve atıl durumda bulunan bölümü ana sınıfa çevirerek, sınıftan 25 minik öğrencinin faydalanmasını sağladıklarını belirten Balo, şunları dile getirdi:
'Göreve başladıktan sonra köyde yaptığım tespitlere göre 25 okul öncesi öğrencisinin bulunduğu belirledim. Köyde ana sınıfı yaş grubundaki çocuk sayısı çoktu. Çocukların Türkçe öğrenmesi, okul disiplinliğine ayak uydurması ve yeni davranışlar kazanması için okul öncesi eğitimine ihtiyaç olduğunu belirledik. Bu açıdan bu gereksinimi karşılamak istedik. Öncelikle okulumuzun odun ve kömürünü başka bir alana taşıdık ve burayı İl Milli Eğitim Müdürlüğünden aldığımız boyayla yeniden inşa ederek ana sınıfı haline getirdik. Çocuklarımız şu anda burada eğitim görüyor.'
- Kızların eğitimi için ikna çalışması
Çocukları okula kazandırmak için de yoğun çaba gösterdiklerini anlatan Balo, bölgede ailelerin kız çocuklarını okula göndermek istemediğini, bu nedenle arkadaşlarıyla köyde aileleri ikna için çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Balo, 'Öğretmen arkadaşlarla ikna çalışmalarımıza başladık. Ailelere hep şunu söyledik. Biz burada 4 kadın öğretmen görev yapıyoruz. Yıllardır kız çocuklarına verilen hayatların dışında başka hayatlar da verebileceğimizi söyledik ve çok sayıda kızlarımızı yeniden okula kazandırdık. Böylece aileleri kızlarını okutma konusunda ikna ettik' dedi.
Okulda görev yapan öğretmenlerden Umuhan İnan ise başta soba yakmayı öğrendiğini ifade etti.
İnan, şöyle konuştu:
'Evin küçük kızı olduğum için sobayı hep annem yakardı. Soba yakmaya alışkın değildim ama burada göreve başladıktan sonra öncelikle soba yakmayı öğrendim. Bunun yanında okulumuzun boya ve badanasını yaptık. Biz burada öğretmeniz, işçiyiz, temizlik görevlisiyiz. Okulumuzun güzelliği için her türlü fedakarlığı yapıyoruz. Çünkü bazen bir kıvılcım gerekiyor. Bir yıldır bu okulda görev yapıyorum. Zaten birçok şey yapmak istiyordum ama Eda hocam okula geldikten sonra bu isteğimizi ateşledi. Yani kıvılcımı yaktı ve birlikte okulumuza bir şeyler yaptık.'
Kaynak: AA
Muş merkezden 35 kilometre uzaklıktaki Dilimli Köyü İlkokulunda görev yapan 4 kadın öğretmen, zor koşullarda görev yaptıkları köyde, soba yakıyor, olanaklarını kullanarak okulun boya, badana ve tadilatını da üstleniyor.
Malatya'dan 2 yıl önce Muş'a gelerek göreve başlayan Okul Müdürü Eda Balo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köyde 4 kadrolu kadın ve 2 ücretli erkek öğretmenle görev yaptıklarını ve 115 öğrenciye eğitim hizmeti sunduklarını söyledi.
Doğunun köylerinde öğretmenlik yapmanın birtakım zorlukları olduğunu belirten Balo, şöyle konuştu:
'Burada görev yapmak zor olduğu kadar güzel de. Köyümüz kent merkezinden 35 kilometre uzaklıkta olduğu için başta ulaşım sıkıntısı yaşıyoruz. Bunun dışında ailemizden kopup, buralara geldik. Burada farklı bir kültüre uyum sağladık. Ama okulda görev yapan 4 kadın olduğumuz için birbirimize her zaman destek olduk. Her zaman yaptığımız çalışmanın arkasında olduk. Bir şey yaparken başta velilerimiz olmak üzere birbirimize destek sunduk. Velilerimizle hep barışık olduk.'
- 'Soba yakmayı burada öğrendim'
Soba yakmayı köy okulunda öğrendiğini dile getiren Balo, daha önce hiçbir zaman eline mala, tuğla almadığını, artık mala ve alçı küreği kullanmayı öğrendiğini ifade etti.
Balo, 'Düşen süpürgeliklerin nasıl tamir edildiğini öğrendim ve artık bu işlerin hepsini yapmaya başladım. Boya nasıl yapılıyor öğrendim. Artık okulumuzun tadilatına usta getirmeye gerek kalmadı. Kendi aramızda bu işleri yapıyoruz. Bunun dışında soba yakmayı, odun ve kömürü idareli kullanmayı da öğrendim' diye konuştu.
- 'Her sabah onların gözlerine baktığımızda...'
Sınıfa girdikleri zaman en az 50 çift masum gözün kendilerini baktığının farkında olduklarını aktaran Balo, 'Öğretmenler olarak onlara ne verebiliriz, hayatlarını nasıl değiştirebiliriz diye düşünüyoruz. İnanıyoruz ki bir şeyler değiştirebiliriz. Öğrencimizi, okulumuzu ve velilerimizi seviyoruz. Biz onlara Türkçe öğretiyoruz onlar da bize Kürtçe öğretiyor' diye konuştu.
- Kömürlüğü ana sınıfı yaptılar
Daha önce odunluk ve kömürlük olarak kullanılan ve atıl durumda bulunan bölümü ana sınıfa çevirerek, sınıftan 25 minik öğrencinin faydalanmasını sağladıklarını belirten Balo, şunları dile getirdi:
'Göreve başladıktan sonra köyde yaptığım tespitlere göre 25 okul öncesi öğrencisinin bulunduğu belirledim. Köyde ana sınıfı yaş grubundaki çocuk sayısı çoktu. Çocukların Türkçe öğrenmesi, okul disiplinliğine ayak uydurması ve yeni davranışlar kazanması için okul öncesi eğitimine ihtiyaç olduğunu belirledik. Bu açıdan bu gereksinimi karşılamak istedik. Öncelikle okulumuzun odun ve kömürünü başka bir alana taşıdık ve burayı İl Milli Eğitim Müdürlüğünden aldığımız boyayla yeniden inşa ederek ana sınıfı haline getirdik. Çocuklarımız şu anda burada eğitim görüyor.'
- Kızların eğitimi için ikna çalışması
Çocukları okula kazandırmak için de yoğun çaba gösterdiklerini anlatan Balo, bölgede ailelerin kız çocuklarını okula göndermek istemediğini, bu nedenle arkadaşlarıyla köyde aileleri ikna için çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Balo, 'Öğretmen arkadaşlarla ikna çalışmalarımıza başladık. Ailelere hep şunu söyledik. Biz burada 4 kadın öğretmen görev yapıyoruz. Yıllardır kız çocuklarına verilen hayatların dışında başka hayatlar da verebileceğimizi söyledik ve çok sayıda kızlarımızı yeniden okula kazandırdık. Böylece aileleri kızlarını okutma konusunda ikna ettik' dedi.
Okulda görev yapan öğretmenlerden Umuhan İnan ise başta soba yakmayı öğrendiğini ifade etti.
İnan, şöyle konuştu:
'Evin küçük kızı olduğum için sobayı hep annem yakardı. Soba yakmaya alışkın değildim ama burada göreve başladıktan sonra öncelikle soba yakmayı öğrendim. Bunun yanında okulumuzun boya ve badanasını yaptık. Biz burada öğretmeniz, işçiyiz, temizlik görevlisiyiz. Okulumuzun güzelliği için her türlü fedakarlığı yapıyoruz. Çünkü bazen bir kıvılcım gerekiyor. Bir yıldır bu okulda görev yapıyorum. Zaten birçok şey yapmak istiyordum ama Eda hocam okula geldikten sonra bu isteğimizi ateşledi. Yani kıvılcımı yaktı ve birlikte okulumuza bir şeyler yaptık.'