Vizyondaki Filmleri 'Betimleme' İle İzleyecekler
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müşaviri ve Sesli Betimleme Derneği Başkanı Önalan: 'Vizyondaki filmler de artık sesli betimlemeli hale geliyor. Gözleri görmeyen bir birey sinemaya gittiği zaman rahat rahat kulaklıkla filmi izleyebilecek. Kimseye muhtaç olmadan herkesle aynı anda o tadı yaşayacak' 'Engelli ne kadar üretime katılırsa ülkemiz o kadar gelişir. Sürekli üreten engelli ülkesine katkı da sağlayacaktır'
HAKAN ŞAHİN - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müşaviri ve Sesli Betimleme Derneği Başkanı Kenan Önalan, 'Vizyondaki filmler de artık sesli betimlemeli hale geliyor. Gözleri görmeyen bir birey sinemaya gittiği zaman rahat rahat kulaklıkla filmi izleyebilecek. Kimseye muhtaç olmadan herkesle aynı anda o tadı yaşayacak.' dedi.
Önalan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, görme engelli olmasına rağmen hayatta hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadığını söyledi.
Yedi yaşında gözlerini kaybettiğini, o günden bu yana kendisine hedefler koyarak tek tek başardığını anlatan Önalan, ama olmanın bir dezavantaj değil, farklılık olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin her geçen gün geliştiğini, gelişimle birlikte engellilere yönelik birçok şeyin de değişmeye başladığını ifade eden Önalan, '2005 yılında Engellilik Yasası gelene kadar bu anlamda devlet tarafından da çok tanınmamıştı. Bu tarihten itibaren yasayla engelliler için bir çok şeyde değişmeye başladı. Bazı eksiklikler var, onları da hep birlikte gidermek için çalışıyoruz.' diye konuştu.
2006 yılında yaptıkları çalışmalarla sesli betimleme kavramını Türkiye'ye getirdiklerinin altını çizen Önalan, böylelikle görmeyenlerin filmleri izleme ve anlama olanağına kavuştuğunu belirtti.
Türkiye'de şu anda binlerce dizinin ve 500'e yakın sinema filminin sesli betimlemesinin yapıldığını anlatan Önalan, konuşmasına şöyle devam etti:
'Biz engelli engelsiz her birey birlikte sinemada film izlesin istiyoruz. Bu nedenle filmleri görmeyenler için sesli betimlemeye, işitmeyenler içinde işaret diliyle anlatmaya çalıştık. Şu anda yaptığımız bir çalışmayla vizyondaki filmler de artık sesli betimlemeli hale geliyor. Gözleri görmeyen bir birey sinemaya gittiği zaman rahat rahat kulaklıkla filmi izleyebilecek. Kimseye muhtaç olmadan herkesle aynı anda o tadı yaşayacak. Ülkemiz gelişiyor, engelliler olarak maalesef çok sıkıntılar yaşadık. Çünkü birikmiş sıkıntılarımız vardı. Bunların temizlenmesi ve düzelmesi çok zaman alacak. Bu konuda herkes taşın altına elini koyarsa engelliler için de bir çok engel kalkacak.'
Önalan, dernek olarak engellilerin tiyatro, sinema veya televizyonu engelsiz bir şekilde izleyebilmeleri için çalışmalar yaptıklarını bildirerek, herkes gibi engellilerin de bazı fırsatlardan yararlanmasını istediklerini anlattı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın verdiği desteklerle güzel çalışmalar yapıldığını vurgulayan Önalan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Bu anlamda bakanlığımızın destek veriyor ve güzel çalışmalar yapıyor. Bazı eksikliklerimizi ve sıkıntılarımızı da sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çözeceğiz. Devletimizi daha ileri noktaya taşıyacağız. Engelli ne kadar üretime katılırsa ülkemiz o kadar gelişir. Sürekli üreten engelli ülkesine katkıda sağlayacaktır. Biz dünyada ilk 10 ekonomiye girmek istiyorsak engellilerimizi de ekonomiye katarak girmeliyiz. 2002'de engelli memur sayısı 5 bin 800 iken, şimdi 42 bine çıktı, işçi sayısı 100 bini geçti. Böyle olunca engelliler istihdama katılmaya başladı, tatillere gitmeye başladı. Gittiği otellerin de kendisine uygun olmasını talep etti. Böyle böyle bir çok engel, kalkmaya başladı. Eğer siz talep etmezseniz değişimde çok yavaş oluyor.'
Kaynak: AA
Önalan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, görme engelli olmasına rağmen hayatta hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadığını söyledi.
Yedi yaşında gözlerini kaybettiğini, o günden bu yana kendisine hedefler koyarak tek tek başardığını anlatan Önalan, ama olmanın bir dezavantaj değil, farklılık olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin her geçen gün geliştiğini, gelişimle birlikte engellilere yönelik birçok şeyin de değişmeye başladığını ifade eden Önalan, '2005 yılında Engellilik Yasası gelene kadar bu anlamda devlet tarafından da çok tanınmamıştı. Bu tarihten itibaren yasayla engelliler için bir çok şeyde değişmeye başladı. Bazı eksiklikler var, onları da hep birlikte gidermek için çalışıyoruz.' diye konuştu.
2006 yılında yaptıkları çalışmalarla sesli betimleme kavramını Türkiye'ye getirdiklerinin altını çizen Önalan, böylelikle görmeyenlerin filmleri izleme ve anlama olanağına kavuştuğunu belirtti.
Türkiye'de şu anda binlerce dizinin ve 500'e yakın sinema filminin sesli betimlemesinin yapıldığını anlatan Önalan, konuşmasına şöyle devam etti:
'Biz engelli engelsiz her birey birlikte sinemada film izlesin istiyoruz. Bu nedenle filmleri görmeyenler için sesli betimlemeye, işitmeyenler içinde işaret diliyle anlatmaya çalıştık. Şu anda yaptığımız bir çalışmayla vizyondaki filmler de artık sesli betimlemeli hale geliyor. Gözleri görmeyen bir birey sinemaya gittiği zaman rahat rahat kulaklıkla filmi izleyebilecek. Kimseye muhtaç olmadan herkesle aynı anda o tadı yaşayacak. Ülkemiz gelişiyor, engelliler olarak maalesef çok sıkıntılar yaşadık. Çünkü birikmiş sıkıntılarımız vardı. Bunların temizlenmesi ve düzelmesi çok zaman alacak. Bu konuda herkes taşın altına elini koyarsa engelliler için de bir çok engel kalkacak.'
Önalan, dernek olarak engellilerin tiyatro, sinema veya televizyonu engelsiz bir şekilde izleyebilmeleri için çalışmalar yaptıklarını bildirerek, herkes gibi engellilerin de bazı fırsatlardan yararlanmasını istediklerini anlattı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın verdiği desteklerle güzel çalışmalar yapıldığını vurgulayan Önalan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Bu anlamda bakanlığımızın destek veriyor ve güzel çalışmalar yapıyor. Bazı eksikliklerimizi ve sıkıntılarımızı da sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çözeceğiz. Devletimizi daha ileri noktaya taşıyacağız. Engelli ne kadar üretime katılırsa ülkemiz o kadar gelişir. Sürekli üreten engelli ülkesine katkıda sağlayacaktır. Biz dünyada ilk 10 ekonomiye girmek istiyorsak engellilerimizi de ekonomiye katarak girmeliyiz. 2002'de engelli memur sayısı 5 bin 800 iken, şimdi 42 bine çıktı, işçi sayısı 100 bini geçti. Böyle olunca engelliler istihdama katılmaya başladı, tatillere gitmeye başladı. Gittiği otellerin de kendisine uygun olmasını talep etti. Böyle böyle bir çok engel, kalkmaya başladı. Eğer siz talep etmezseniz değişimde çok yavaş oluyor.'