Takunyaya Talep Dede Mesleğine Başlattı
Balıkesir'de ziraat teknikerliği yaparken son yıllarda ilginin arttığı takunya yapımına yönelen Tuzlu, dedesinden kalan ve 18 yıldır atıl durumda olan atölyeyi yeniden faaliyete geçirdi 'Göçebe' adını verdiği atölyesinde, Kazdağları'ndaki çınarlardan takunya üreten Tuzlu, zaman zaman gelen talepleri karşılamakta güçlük çekiyor.
HAKAN FİRİK - Balıkesir'in Edremit ilçesinde ziraat teknikerliği yaparken son yıllarda ilginin arttığı takunya yapımına yönelerek dedesinden kalan ve 18 yıldır atıl olan atölyeyi tekrar işler hale getiren Mehmet Ali Tuzlu, zaman zaman talebi karşılamakta zorlanıyor.
Edremit Körfezi'nde 2009'a kadar ziraat teknikerliği yapan 38 yaşındaki Tuzlu, cami, termal tesis, hamam ve otellerin takunyaya talep gösterdiğini öğrenince 7 yıl önce dede mesleğini yapmaya başladı.
Bazı evlerde doğal olduğu için ya da dekoratif amaçlı kullanılan takunyadan ayda ortalama 500 çift üreten Tuzlu, siparişle yaptığı imalatta zaman zaman talebi karşılamakta güçlük çekiyor.
- Kazdağları'nın çınarından takunya
Edremit'in Tuzcumurat Mahallesi'nde 'Göçebe' adını verdiği dedesinden kalma yaklaşık 60 yıllık atölyede takunyanın yanı sıra minyatür süs eşyaları da üreten Tuzlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir çift takunyayı yarım saatte yaptığını söyledi.
Kazdağları'ndaki çınarlardan takunya imal ettiğini anlatan Tuzlu, şöyle konuştu:
'Atölyemiz yaklaşık 60 yıl önce kurulmuş ve dedem 1991 yılına kadar bu atölyede takunya işiyle uğraştı. Benim çocukluğum dedemin yanında geçti. Sürekli buraya gelirdik. O burada takunyalarını yapar, ben oynardım. Dedem vefat ettiğinde ben 13-14 yaşlarındaydım. Yeteri kadar vakit geçirdim dedemle. Dedemle dağa giderdik ve eşeğe çınar kütüklerini yükler, buraya getirirdik. Dedem onları atölyesinde işlerdi. Hesabını kitabını yapar, takunyaları çuvala doldurur, sonra da benim elimden tutar, takunyaları dağıtırdık.'
Dedesi öldükten sonra baba mesleği olan çiftçilikle uğraştığını, bir süre ziraat teknikerliği yaptığını belirten Tuzlu, 2009'da dede mesleği olan takunya üretimine yöneldiğini dile getirdi.
Takunyaya olan talep üzerine yaklaşık 18 yıl atıl kalan atölyeyi tekrar işler hale getirdiğini ifade eden Tuzlu, atölyeyi revize ettikten sonra makineleri onarıp faaliyete geçirdiğini aktardı.
Tuzlu, son yıllarda geriye dönüş ve saflığa, doğallığa yöneliş olmasının en büyük avantajları olduğuna işaret ederek 'İnsanlar unutulmuş ürünleri aramaya başladılar. Bu bizim için artı bir değer oluşturdu. Ev, cami, hamam, otel, termal tesiste kullanmak üzere bizden takunya alıyorlar. Bazen talebi karşılamakta zorlanıyorum.' diye konuştu.
Takunyanın çiftini 10-15 liradan sattığını aktaran Tuzlu 'Takunyayı bilmeyen ve ilk kez görenler, bunun nasıl kullanılacağını, rahat olup olmadığını soruyor. En ilginci, takunya için 38 ya da 41 numara talep ediliyor fakat takunyalarda numaralandırma olmuyor.' ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
Edremit Körfezi'nde 2009'a kadar ziraat teknikerliği yapan 38 yaşındaki Tuzlu, cami, termal tesis, hamam ve otellerin takunyaya talep gösterdiğini öğrenince 7 yıl önce dede mesleğini yapmaya başladı.
Bazı evlerde doğal olduğu için ya da dekoratif amaçlı kullanılan takunyadan ayda ortalama 500 çift üreten Tuzlu, siparişle yaptığı imalatta zaman zaman talebi karşılamakta güçlük çekiyor.
- Kazdağları'nın çınarından takunya
Edremit'in Tuzcumurat Mahallesi'nde 'Göçebe' adını verdiği dedesinden kalma yaklaşık 60 yıllık atölyede takunyanın yanı sıra minyatür süs eşyaları da üreten Tuzlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir çift takunyayı yarım saatte yaptığını söyledi.
Kazdağları'ndaki çınarlardan takunya imal ettiğini anlatan Tuzlu, şöyle konuştu:
'Atölyemiz yaklaşık 60 yıl önce kurulmuş ve dedem 1991 yılına kadar bu atölyede takunya işiyle uğraştı. Benim çocukluğum dedemin yanında geçti. Sürekli buraya gelirdik. O burada takunyalarını yapar, ben oynardım. Dedem vefat ettiğinde ben 13-14 yaşlarındaydım. Yeteri kadar vakit geçirdim dedemle. Dedemle dağa giderdik ve eşeğe çınar kütüklerini yükler, buraya getirirdik. Dedem onları atölyesinde işlerdi. Hesabını kitabını yapar, takunyaları çuvala doldurur, sonra da benim elimden tutar, takunyaları dağıtırdık.'
Dedesi öldükten sonra baba mesleği olan çiftçilikle uğraştığını, bir süre ziraat teknikerliği yaptığını belirten Tuzlu, 2009'da dede mesleği olan takunya üretimine yöneldiğini dile getirdi.
Takunyaya olan talep üzerine yaklaşık 18 yıl atıl kalan atölyeyi tekrar işler hale getirdiğini ifade eden Tuzlu, atölyeyi revize ettikten sonra makineleri onarıp faaliyete geçirdiğini aktardı.
Tuzlu, son yıllarda geriye dönüş ve saflığa, doğallığa yöneliş olmasının en büyük avantajları olduğuna işaret ederek 'İnsanlar unutulmuş ürünleri aramaya başladılar. Bu bizim için artı bir değer oluşturdu. Ev, cami, hamam, otel, termal tesiste kullanmak üzere bizden takunya alıyorlar. Bazen talebi karşılamakta zorlanıyorum.' diye konuştu.
Takunyanın çiftini 10-15 liradan sattığını aktaran Tuzlu 'Takunyayı bilmeyen ve ilk kez görenler, bunun nasıl kullanılacağını, rahat olup olmadığını soruyor. En ilginci, takunya için 38 ya da 41 numara talep ediliyor fakat takunyalarda numaralandırma olmuyor.' ifadesini kullandı.