'Türk Müziğinin Meseleleri' Konferansı

Doç. Dr. Çoban: 'Batı hayranlığı, Türk musikisini olumsuz etkiledi. Osmanlı'dan gelen Türk musikisinin yasaklandığı bir dönem yaşandı. Arabesk müziği de bu boşluktan doğdu. Saadettin Kaynak, o dönem ortaya çıkıp, klasik müziği yeniden canlandırdı'

Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Çoban, Batı hayranlığının Türk musikisini olumsuz etkilediğini belirterek, 'Osmanlı'dan gelen Türk musikisinin yasaklandığı bir dönem yaşandı. Arabesk müziği de bu boşluktan doğdu. Saadettin Kaynak, o dönem ortaya çıkıp, klasik müziği yeniden canlandırdı' dedi.

Türk Edebiyat Vakfı'nca düzenlenen 'Türk Müziğinin Meseleleri' konulu konferansta konuşan Çoban, İslam filozofu El Kindi'nin eski Yunan metinlerini Arapça'ya çevirdiğini, özellikle Pisagor'un metinleri çevrilince yeni bir kültür akımının doğduğunu, bunun müziği de etkilediğini anlattı.

Farabi ve İbni Sina'nın da katkılarıyla musikinin geliştiğini dile getiren Çoban, Buhurizade Mustafa Itri döneminde Osmanlı musikisinin önemli bir noktaya geldiğini söyledi.

Çoban, 3. Selim'in müzik alanında yeni bir hamle getirdiğini ifade ederek, '3. Selim, kendi döneminde yaşayan bütün bestekarları toplamayı başarmıştı. İsmail Dede Efendi, Kazasker Mustafa İzzet Efendi gibi büyük bestekarların yaşadığı bu dönem musikide önemli bir yer tutuyor. 3. Selim, sadece müzisyenleri değil, şairleri ve edipleri de toplayıp yeni bir hamle gerçekleştiriyor. 3. Selim birçok hamlesinde başarılı olamasa da sanat anlamında başarılı olmuştur. Dede Efendi, o dönem daha önce yapılmamış birçok formda besteler yapmaya başlıyor. Bu dönem sözün değil, müziğin öne çıktığı bir dönem olarak kayıtlara geçiyor' diye konuştu.

İstanbul'un fethinden sonra yeni etnik grupların bir araya gelmesiyle müzik kültürünün de değişerek geliştiğini dile getiren Çoban, romantik dönemle şiirlerin, gazellerin aruz kalıplarıyla bestelenmeye başladığını aktardı.

Adnan Çoban, 'Romantik dönem, müziğin değişim gösterdiği ve yaygınlaştığı bir zaman dilimi olarak biliniyor. Şiirler besteleniyor ve parça hale getiriliyor. O dönem Süleyman Paşazade Mehmet Sami Bey var ve şarkı sözlerinin çoğunu o yazıyor. Şarkı formunun geliştirilmesi musikimizin en önemli hamlelerinden biridir' dedi.

Tamburi Cemil Bey'in insan sesiyle müziğin sınırlarını zorladığını, birçok saz çeşidini kullanarak Türk musikisinde özel bir yer tuttuğunu dile getiren Çoban, 'Batı hayranlığı, Türk musikisini olumsuz etkiledi. Osmanlı'dan gelen Türk musikisinin yasaklandığı bir dönem yaşandı. Eğitim müfredatından bile çıkartıldı. O dönem insanlar radyolarda Arap müziğine ve Hint müziğine yöneldi. Arabesk müziği de bu boşluktan doğdu. Çünkü halk, Batı müziğini de dinlemedi. Saadettin Kaynak, o dönem ortaya çıkıp, klasik müziği yeniden canlandırdı. O zor dönemde, geçmiş kaynakları tarayarak, zorluk içerisinde yeni besteler yapmayı başardı' değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA