'Bazı Paçavraların Nasıl Yayınlar Yaptığını Gördünüz Değil Mi?'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılay’daki hain saldırıya ilişkin, "Aydın müsveddelerinin bu olayda bile olaylara nasıl yaklaştığını gördük değil mi? Bazı paçavraların nasıl yayınlar yaptığını gördünüz değil mi? Atıyor başlığı, ’batsın senin başkanlığın’. Bizim böyle bir derdimiz yok" dedi.

'Bazı Paçavraların Nasıl Yayınlar Yaptığını Gördünüz Değil Mi?'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından ATO Congresium’dan düzenlenen "Arnavutluk İşkodra Şeyh Şamia Lisesi ve Restorasyonu Tamamlanan Kosova Emin Paşa Camii Açılışları ile Bilahare Açılışı Yapılacak Projelerin Tanıtım Töreni"ne katıldı.

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı çevrelerin "Erdoğan giderse Türkiye’ye istikrar gelir" eleştirilerine yanıt verdi. Erdoğan, "2002’nin Türkiye’si ortada, delikli kuruşa muhtaç olduğumuz bir Türkiye’yi biz teslim aldık ve o günden buralara geldik. O zaman dilenen bir Türkiye vardı, hep söylüyorum ’alan el’ değil ’veren el’ olan bir Türkiye var. Farkımız bu. Ama bunlar Kandil’in ağzıyla konuşuyorlar. Niye? Çünkü bunların birbirinden farkı yok" dedi.



"GÖNÜL BİRLİĞİMİZİN PARAMPARÇA EDİLMESİNE RAZI OLMAYACAĞIZ"

Türkiye’nin bölgede ve coğrafyada verdiği mücadelenin adeta yeni bir kurtuluş mücadelesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Yüz yıl önce bu coğrafyanın bedenini paramparça ettikleri, ruhunun bütünlüğünü bozamadıkları için çıldıranlar bugün bunu başarmanın peşindeler. O gün aramıza suni sınırlar çekilmesine engel olamamış olabiliriz, doğrudur. Ama bugün gönül birliğimizin paramparça edilmesine razı olmayacağız. Hani Üstad Necip Fazıl diyor ya, ’Durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak, haykırsam kollarımı makas gibi açarak, durun, durun bir dünya iniyor tepemizden, çatırtılar geliyor karanlık kubbemizden.’ Biz de kollarımızı açarak uluslararası topluma diyoruz ki eğer bu zulmü durduramazsanız çatırtılarında geldiği gökkubbe başımıza yıkılacak, dünya tepemize inecek.Türkiye olarak zalimlere karşı sonuna kadar mücadele edecek, mazlumların ve mağdurların yanında olmayı sürdüreceğiz. Çünkü bu coğrafya bizim coğrafyamız. Çünkü bu insanlar bizim kardeşlerimiz ve vicdani görevlerimizin olduğu insanlar. Çünkü bizi bekleyen gelecek unutmayın hepimizin ortak geleceğidir. Biliyoruz ki bu bir imtihan. Rabbim bize bu imtihandan alnımızın akıyla çıkmayı nasip etsin. Çünkü Türkiye kazanırsa işte TİKA’nın hizmet verdiği dünyanın dört bir yanındaki 140 ülke kazanacak. Sayıları milyarı bulan mazlumlar, mağdurlar kazanacak, insanlık kazanacak. Tıpkı Çanakkale’de, tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimizin kalplerinin ve dualarının bizimle olduğunu biliyoruz. Sorumluluğumuz gerçekten büyük, bunun için her birimizin kendi alanında daha çok çalışması, daha çok gayret göstermesi, daha büyük başarılara imza atması gerekiyor."

"BENİ VATANSIZ ÖLMEKTEN KURTARDINIZ"

TİKA mensuplarının yaşadığı bir hadiseyi paylaşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

"2011 yılında Letonya’dan TİKA’ya bir mektup gelir. Mektubun sahibi Demir Abuladze, Stalin döneminde anayurdundan zorla göç ettirilen, sonra Sovyet Ordusu’nda askere alınan Ahıska Türkleri’nden bir kardeşimiz. Kendisi askerlik görevi bittiğinde, gidecek başka yeri olmadığı için hayatını Riga’da vatandaşlık haklarına sahip olmadan sürdürmek zorunda kalmıştır. Tek arzusu ölmeden önce anavatanı olarak kabul ettiği Türkiye’yi görmek, mümkün olursa bu topraklarda ölmek ve bu topraklara gömülmek. TİKA’daki arkadaşlarımız kendisine ulaşırlar ve ülkemize davet ederler. Ülkemize ayak basar basmaz hıçkırıklar içinde ’vatanım, vatanım’ diyerek yere kapanıp toprağı öpen bu soydaşımızın feryadı çevrede bulunan herkesin gözlerini yaşartmıştır. Kendisinin vatandaşlık işlemleri takip edilir ve hayatına da ülkemizde devam etmesi sağlanır. Bugün 79 yaşında olan bu soydaşımız, TİKA’ya gönderdiği teşekkür mektubunda ’Beni vatansız ölmekten kurtardınız’ diyor. İşte mesele bu, işte TİKA bu. İşte bu söz her şeyi anlatıyor. Vatanımıza sahip çıkmak zorundayız çünkü bizlerin gidecek başka hiçbir yeri yok. Rahmetli Cemil Meriç’in söylediği gibi ’Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını yaşanmazlaştıranlardır’ diyor üstad. Devletiyle milletiyle yapmamız gereken şikayet etmek değil vatanımızı daha güçlü, daha güvenli, daha müreffeh hale getirmek için çalışmaktır, daha çok çalışmaktır. Allah yar ve yardımcımız olsun."

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN ’TERÖR MÜCADELEDE KARARLILIK’ MESAJI

Kızılay’da yaşanan hain saldırıya ilişkin konuşan Erdoğan, "İşte Pazar günü yaşadığımız olayda ebediyete göçen, şehit olan kardeşlerime ben bu vesileyle tekrar Rabbim’den rahmet diliyorum, yaralı kardeşlerime şifalar diliyorum. Ama bir şey, bir vaka ortada aydın müsveddelerinin bu olayda bile olaylara nasıl yaklaştığını gördük değil mi, gördünüz. Bazı paçavraların nasıl yayınlar yaptığını gördünüz değil mi? Atıyor başlığı, batsın senin başkanlığın, bilmem ne? Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz bu ülkede, ülkemizin geleceğini çok daha güçlü hale getirebilmek için ne yapmak gerekir bunun açıklamalarını yapıyoruz. Ama sizin derdiniz yok, sizin derdiniz bu ülkeyi bölmek, bu ülkeyi parçalamak ama parçalayamayacaksınız, bölemeyeceksiniz, bunu böldürtmeyeceğiz. İşte şu anda Cudi’de, Gabar’da bu işin mücadelesini veren askerimiz, polisimiz, köy korucumuz bütün bunlar bir şey için bunun mücadelesini veriyor. Nedir o? Kim bu cennet vatanın uğruna ölmez ki feda, şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı, cananı, bütün varımı alsında da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’ diyenler Cudi’de, Gabar’da o mücadeleyi sürdürüyorlar. Ama bunların böyle bir derdi yok, onun için biz diyoruz ki ’tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ve böyle yürüyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİKA projeleri kapsamında Arnavutluk ve Kosova’da yapımı tamamlanan projelerin açılışı törenini telekonferans sistemiyle bağlanarak gerçekleştirdi. Ardından Kosova Emin Paşa Camii, Türkçe ve Boşnakça dualar eşliğinde açıldı.

Kaynak: İHA