Türkiye'nin 'Titanik' Faciasını 58 Yıldır Unutamıyor

Cumhuriyet tarihinin en büyük deniz kazalarından 'Üsküdar vapuru faciası'ndan tahta parçasına sarılarak hayata tutunmayı başaran Savaşkan, 58 yıl geçmesine rağmen olayın izlerini hala hafızasından silemiyor 75 yaşındaki Savaşkan: '3,5 saat denizde mücadele ettim' 'İnsan unutamıyor, imkansız bir şey. Gel geç bir şey değildi. Kanımıza, canımıza, her şeyimize işledi o olay. Onun için Titanik filmini hiç seyretmem ben. Kendimi de o Titanik'teki yaşlı kadına benzetirim. Şimdi, şu anda, ben oyum'

ŞENGÜL OYMAK - Cumhuriyet tarihinin en büyük deniz kazalarından 'Üsküdar vapuru faciası'ndan kurtulan Ayla Savaşkan, 58 yıl geçmesine rağmen olayın izlerini hala hafızasından silemiyor.

İzmit ile Değirmendere arasında sefer yapan 'Üsküdar' adlı vapurun şiddetli lodos nedeniyle 1 Mart 1958'de batması sonucu yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği kazada, tahta parçasına sarılarak hayata tutunmayı başaran Savaşkan, kazada yaşamını yitiren lise arkadaşlarının acısını hala yaşıyor.

'Asrın felaketi' olarak değerlendirilen Marmara Depremi'ni de yaşayan 75 yaşındaki Savaşkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olayın ardından çok zor yıllar geçirdiğini belirterek kaza gününe ait her ayrıntıyı hatırladığını, her şeyin ilk günkü gibi gözünün önüne geldiğini vurguladı.

Gölcük'te lise olmadığı için İzmit'teki okula gitmek zorunda kaldıklarını bildiren Savaşkan, o dönemki koşullarda ulaşımı vapurla sağladıklarını, kazanın yaşandığı yıl 16 yaşında olduğunu söyledi.

Okulda cumartesi günü yapılan bayrak törenine katılmak için sabah 07.10 vapuruyla İzmit'e gittiklerini aktaran Savaşkan, şöyle devam etti:

'O gün, okul yarım gündü. Okulun ardından zar zor vapura yetiştik. Fırtına başlamıştı zaten. Vapura biner binmez, 'Bunun gidişatı iyi değil, denize atlayalım' dedim arkadaşıma. 15 gün önce rüyamda vapurun battığını görmüştüm. Biraz da o rüyanın etkisiyle 'Atlayalım. Sahilde dolu insan var, bizi kurtarır' dedim. Arkadaşım da 'Yüzme bilmiyorsun' dedi.'

- '3,5 saat denizde mücadele ettim'

Savaşkan, 40 yıllık bir geçmişe sahip vapur sallandıkça insanların kelimeişehadet getirmeye başladığını dile getirdi. Vapurda can yeleği giydiğini belirten Savaşkan, şunları söyledi:

'Ne zaman ki vapurun burnu Derince'ye kıvrıldı, Gölcük tarafına doğru devrildik. Hepimiz, aynı yere döküldük. 6-7 kere denizin dibine gittim geldim ben. O ara ben, boş bir simit gördüm. Ayağımdan can simidini belime kadar çektim. Yanımda da bir kapı. 2-3 kişi tutunmuş. Ben de tuttum o kapıyı. 3,5 saat denizde mücadele ettim. Neler neler gördüm. Yanımdan ölüler geçmeye başladı. 3,5 saat sonra donmalar başladı, uyku başladı. Gözlerim kapanıyor. Gemi parçalandı. Bir elimle tahtayı tutuyorum, bir elimle göz kapağımı tutuyorum. Bir baktım, karşı taraftan denizaltı geliyor. Sağ olanlar, sesini duyurmaya başladı. Bazıları denizaltına doğru yüzmeye başladı. Bazılarını aldı denizaltı. Ben, hareket edemiyorum. Tahtayı bıraksam yere düşeceğim. Bizi görmedi denizaltı, gitti. Arkama baktığımda ise başka bir denizaltı gördüm. Orada da talihim yaver gitti. Yanımdaki birkaç arkadaşı aldılar. Bana da bileğim kalınlığında bir halat attılar. Parmaklarım şişmiş. Bileğime sardım. Denizaltıya kadar ulaştım. Biri beni çekiyor, denizaltıya almaya çalışıyor ama olmuyor. İçimden 'Şimdi beni bırakacaklar, yandım' diyorum ama bırakmadılar aldılar.'

- '1 Mart benim doğum günüm'

Annesinden doğduğu günü doğal olarak hatırlamadığını anlatan Savaşkan, 'Ama 1 Mart'ta doğduğum günü hatırlıyorum. 1 Mart, benim 58'inci doğum günüm. 58 yaşında olduğumu varsayıyorum' dedi.

Savaşkan, 58 yıl geçmesine rağmen hala aynı acıyı yaşadığını, onlarca lise arkadaşını bu kazada kaybettiğini aktararak ölü sayısının net olmadığını, bazı kaynaklarda 400-500 kişinin yaşamını yitirdiğinin yazıldığını, 40 kişinin kurtulduğunu vurguladı.

Kazadan sonra 1 ay okula gitmediğini, öğretmenlerinin ısrarlarıyla 2 ay İzmit'te bir yakınının yanında kalarak eğitimine devam ettiğini ifade eden Savaşkan, İzmit'te devamlı kalması mümkün olmadığı için yaz tatilinin ardından okulu bırakmak zorunda kaldığını ve 8 ay sonra babasının kendisini evlendirdiğini belirtti.

Savaşkan, okulu bırakmasının ardından 58 yıldır İzmit Lisesi'nin önünden dahi geçmediğini, kazada yaşamını yitiren lise arkadaşlarının acısını hala yaşadığını, yasını tuttuğunu aktardı.

- 'Kanımıza, canımıza her şeyimize işledi o olay'

Savaşkan, kazanın hayatını değiştirdiğine işaret ederek 'Her gün vapura binmeye dayanamayacağım için eğitimimi bıraktım. Yıllar sonra da depremi yaşadım. Rüyanın tesiriyle 'Ben kurtulacağım, ben kurtulacağım' diyerek 3,5 saat denizden sağ kurtuldum. Kazadan kurtulan 40 kişiden şu anda sağ kalan birkaç kişi var' diye konuştu.

Çevredekilerinin, yaşadıklarının Titanik filminde anlatılanlara benzediğini söylediğini vurgulayan Savaşkan, şu ifadeleri kullandı:

'Hala ben, onu seyredemem biliyor musunuz? Yüz kere oynadı şu televizyonda, bir kere bakmadım. İnsan unutamıyor, imkansız bir şey. Gel geç bir şey değildi. Kanımıza, canımıza, her şeyimize işledi o olay. Onun için Titanik filmini hiç seyretmem ben. Kendimi de o Titanik'teki yaşlı kadına benzetirim. Şimdi, şu anda, ben oyum. Bana 'Ne kadınsın? Denizden kurtuldun, depremden kurtuldun' diyorlar. Ben de 'Uçağa binersem namerdim' diyorum.'

Marmara Depremi'ni de yaşadığını anlatan Savaşkan, 'Oğlum bana 'Çıkın, buradan gidin, depremi unutun' dedi. Ben, senelerdir vapur kazasını unutamıyorum da depremi nasıl unutacağım. O yüzden Gölcük'ten ayrılmıyorum' dedi.

Savaşkan, çok zor durumda kalmadıkça vapura binmediğini, deniz ulaşımını kullanmamak için bütün alternatiflerden yararlandığını kaydetti.

Kaynak: AA