O hainin cezası belli oldu

Sivil araçla Erzurum'a giden Uzman Çavuş Yetkin Beğen'in kaçırılmasında rol oynadığı belirlenen İzzet Tekin'e ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 31 yıl hapis cezası verildi.

O hainin cezası belli oldu
O hainin cezası belli oldu
Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde 2013 yılında Uzman Çavuş Yetkin Beğen'i kaçırıp terör örgütü PKK'ya teslim ettiği iddiasıyla tutuklu yargılanan 25 yaşındaki İzzet Tekin, ağırlaştırılmış ömür boyu ve 31 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Lice İlçesi Kayacık Köyü'nde, Kalekol protestosu sırasında Medeni Yıldırım'ın vurularak öldürülmesinin ardından, bir grup gösterici Diyarbakır- Bingöl karayolunu trafiğe kapatarak, sivil araçla Erzurum'a giden Uzman Çavuş Yetkin Beğen'i kaçırdı. PKK'lılara teslim edilen Beğen 4 gün sonra serbest bırakılırken, savcılık olayla ilgili soruşturma başlattı. Fotoğraf teşhisi yaptırılan Beğen, İzzet Tekin ve Selim Alagöz'ün kaçırma olayına katıldığını söyledi. Bunun üzerine İzzet Tekin, başka bir olay için ifade vermeye gittiği savcılıkta, Selim Alagöz ise operasyonla yakalanarak tutuklandı.

GÖZLERİ YAŞARAN PKK'LI

Savcıya ifade veren Uzman Çavuş Yetkin Beğen, teslim edildiği PKK'lı teröristlerin kendisini bir çalılığa götürdüklerini belirterek şunları anlattı:

'Reber' kod Mehmet Şah Yıldeniz yanımıza geldi. Görevimle ilgili soru sorup, beni darp etti. Beni ağaçlık alanda yürütüp bir yere getirdiler. Gruba her katılan örgüt mensubu beni darp etti. Beni kaya içine oyulmuş bir sığınağa indirdiler. Ellerimi kelepçeleyip, ayağımdan zincirlediler. Reber kod adlı sorumlu tarafından sorgulandım. Sorgu sonunda PKK'ya katılmamı istedi. Söylediklerini yapmazsam beni halkın eline verip linç ettireceklerini söyledi. Darp edildiğimi ve aşağılandığımı, bizim bir örgüt mensubunu yakalamamız halinde kötü muamele yapmadığımızı söyledim. Sorgu bitince gelen bir kişi ile sohbet ettik. Aile konusu açılınca gözleri yaşardı. Bunun üzerine hemen gözlerimi bağladı. Akşam beni çadıra koyup ellerime kelepçe, ayağıma zincir vurdular. İstihbaratın köylerdeki bağlantılarını, köylere nasıl gidildiğini, karakollarda kaç asker olduğunu ve aile bilgilerimi sordular. Aile bilgilerimin ellerinde olduğunu anladım. Söylediklerimin tatmin etmediğini, ısrar edersem işkence ile konuşturacaklarını söylediler.