Halep-Azez-Cerablus Hattında PYD Tehdidi

ABD'nin hava desteğiyle DAEŞ'i Ayn el Arap'tan uzaklaştıran PYD, bombardıman ve saldırılar nedeniyle adeta yerle bir olan kentte halkın yaralarını sarmak yerine, bölgedeki Arap ve Türkmenleri yerinden etti Arap, Türkmen, Kürt ve farklı grupların binlerce yıldır birlikte yaşadığı bölgelerde etnik temizliğe girişen PYD, benzer bir politikayı HalepAzezCerablus üçgeninde hayata geçirmeye çalışıyor ABD ve Rusya'nın desteğini arkasına alan terör örgütü, bölgedeki yüzbinlerce Arap ve Türkmen için tehdit oluşturuyor SETA Dış Politika Araştırmacısı Acun: 'PYD, Suriye'deki iç savaşta, Kürtleri devrimden uzaklaştırma garantisiyle Esed rejimiyle girdiği siyasi ve asker angajman sayesinde Afrin, Ayn el Arap ve Haseke bölgelerinde etkili bir şekilde örgütlendi' Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Mustafa: ' PYD'nin almak istediği Cerablus ile Azez arasındaki bölgede ise yüzde 60 Türkmen, yüzde 35 Arap ve yüzde 5 Kürt halkı yaşıyor'.

AHMET CANER BAYSAL - Suriye'nin kuzeyinde yaşayan Arap ve Türkmenleri zorla yerlerinden ederek savaş suçu işlediğini Uluslararası Af Örgütünce belgelenen terör örgütü PYD, benzer yayılmacı ve tehdit politikalarını şimdide Halep-Azez-Cerablus üçgeninde uygulamaya çalışıyor.

Terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı olarak 2003'te Suriye'nin kuzeyinde teşkilatlanmaya başlayan PYD, 5 yıl önce başlayan iç savaşta Esed ile kimi zaman gizli kimi zaman ise açık iş birliğine gitti. Kürtleri, Suriye devriminden uzaklaştırmaya çalışan terör örgütü, bu sayede rejimden ve oluşan boşluktan kazanım elde etmeye çalıştı.

Bu süreçte özellikle Afrin, Haseki ve Ayn el Arap'ta etkin şekilde örgütlenen PYD, DAEŞ ile mücadele adı altında hem ABD hem de Rusya'dan aldığı destekle Suriye'nin kuzeyinde etkinliğini artırma yoluna gitti.

PYD, DAEŞ'in yaklaşık 2 yıl önce Ayn el Arap'a saldırısıyla başlayan süreci ise bir fırsat olarak gördü. Bu dönemde uluslararası kamuouyuna arkasanı almaya çalışan terör örgütü, Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt koridoru oluşturma söylemini yavaş yavaş dillendirmeye başladı. ABD'nin hava desteğiyle DAEŞ'i Ayn el Arap'tan uzaklaştıran PYD, bombardıman ve saldırılar nedeniyle adeta yerlebir olan kentte halkın yaralarını sarmak yerine, bölgedeki Arap ve Türkmenleri yerinden etti.

Yine ABD'nin desteğini arkasına alan terör örgütü, başta Tel Abyad olmak üzere yakın çevresindeki Arap ve Türkmenlere yönelik tehcir politikasını uyguladı. Geçen haziranda başlayan tehditler sonucunda onbinlerce Arap ve Türkmen ya Türkiye'ye sığındı ya da ülkenin güneyine göç etmek zorunda kaldı. Tek bir silah kullanmadan DAEŞ'in kontrolündeki Tel Abyad'ı ele geçiren PYD, ilk olarak Türkiye ile olan sınır kapısını kapattı. Türkiye'den Suriye'ye geçişe izin vermeyen terör örgütü, evlerini terk eden Arap ve Türkmen ailelerin yerine Kürtleri yerleştirdi.

- ABD ve Rusya'nın desteği

PYD'nin Arap ve Türkmen sivilleri zorla yerinden etmesi ise Uluslararası Af Örgütünce belgelendi ve hazırlanan bir raporda da terör örgütünün savaş suçu işlediği belirtildi.

Arap, Türkmen, Kürt ve farklı grupların binlerce yıldır birlikte yaşadığı bölgelerde etnik temizliğe girişen PYD, benzer bir politikayı Halep-Azez-Cerablus üçgeninde hayata geçirmeye çalışıyor. ABD ve Rusya'nın desteğini arkasına alan terör örgütü, bölgedeki yüzbinlerce Arap ve Türkmen için tehdit oluşturuyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, PYD'nin, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki yapılanması olduğunu söyledi.

Örgütün, 2003'te PYD adı altında Suriye'nin kuzeyinde teşkilatlanmaya başladığını hatırlatan Acun, 'PYD, Suriye'deki iç savaşta, Kürtleri devrimden uzaklaştırma garantisiyle Esed rejimiyle girdiği siyasi ve asker angajman sayesinde Afrin, Ayn el Arap ve Haseke bölgelerinde etkili bir şekilde örgütlendi. Ardından DAEŞ ile mücadele görüntüsü adı altında ABD ve Rusya'nın bölgedeki amaçlarına hizmet etme pahasına kendi etkinliği artırma yoluna gitti' dedi.

Acun, PYD'nin, 'Apoculuk' ideolojini benimsediğine işaret etti.

PYD'nin, Kongra-Gel'i 'Kürdistan halkı için yüksek yasama organı' olarak dikkate aldığını vurgulayan Acun, 'Bu ifadelerin tüzükte yer alması, PKK’nın yürütme konseyine bağlı hareket ettiği gerçeği, yönetim yapısı, sembol ve söylemleri, ayrıca Abdullah Öcalan'ı tüm Kürt halklarının lideri olarak kabul etmesi, PKK ve PYD'nin benzerlikten öte KCK’nın birer alt yapılanmaları olduğunu göstermektedir. Nitekim parti tüzüğünde Öcalan'ın KCK, tüm Kürt halkları ve Kongra-Gel’e önderlik yaptığını ve bunun kendileri tarafından da kabul edildiğini dile getirmeleri bu birlikteliği tahkim etmektedir' ifadesini kullandı.

PYD'nin, Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt koridoru oluşturmaya çalıştığını aktaran Acun, söz konusu bölgede yoğun olarak Arap ve Türkmenlerin yaşadığını bildirdi.

Acun, Suriye'nin kuzeyinde yaşanan güç mücadelesinin en önemli merkezlerinden birisinin Tel Abyad olduğuna değinerek, şöyle devam etti:

'Tel Abyad'da çoğunluğu Arap olmak üzere yaklaşık 100 bin kişi yaşamaktadır. Tel Abyad-Rasulyan arası, yine Azez-Cerablus arasında ise yoğun olarak Arap ve Türkmen nüfus vardır. Kuzey Haseki Arap-Kürt yoğunluklu bir bölgedir. Yine Lazkiye Bayırbucak bölgesi ise büyük oranda Türkmen yoğunlukludur. Tel Abyad bölgesi, PYD'nin 6 Mayıs 2015 itibarıyla başlattığı operasyonlarla adım adım kıskaca alınmaya başlandı. Bu süreç içerisinde Tel Abyad’dan Akçakale sınır kapısı yoluyla mülteci akını başlamış, kısa süre içerisinde 20 binden fazla Tel Abyadlı Türkiye’ye giriş yaptı. DAEŞ'in Rakka’dan ikmal hatları ABD bombardımanıyla kesilmiş ve terör örgütü ciddi bir mücadele vermeden Tel Abyad'dan Rakka’ya çekildi.'

Acun, PYD'nin, Tel Abyad'daki tehcir politikaları şimdi Azez ve Cerablus bölgesinde uygulamaya çalıştığını vurguladı.

Azez-Cerablus hattının, Türkiye'nin kendi ulusal güvenliği ve Suriye devriminin geleceği açısından hayati önem taşıdığını ifade eden Acun, şunları kaydetti:

'Azez koridoru Halep-Türkiye arasındaki ana lojistik hattını oluşturuyor. Hem insani olarak bölgeye yardımların ulaşabilmesi hem de askeri açından muhaliflerin bölgede tutunabilmeleri için stratejik olarak önem arz ediyor. Bunun yanı sıra PKK'nın Suriye örgütlenmesi PYD'nin elinde bulundurduğu kantonları birleştirip Türkiye'nin güney hattında bir kuşak oluşturulmasının önündeki en büyük engel olarak bu koridor ön plana çıkıyor. Türkiye ayrıca Azez'i, Cerablus'a kadar uzanan hatta DAEŞ'e yönelik olası bir operasyon için dayanak noktalarından birisi olarak görüyor. Dolayısıyla bu hattın PYD ve DAEŞ'ten arındırılması kuzey Suriye jeopolitiği açısından büyük önem arz ediyor.'

- 'Yaşadığımız bölgeleri almak istiyorlar'

Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, PYD'nin, hedeflerine ulaşmak adına kendisi gibi düşünmeyen herkese zulmettiğini belirtti.

PYD'nin, uluslararası koalisyon, DAEŞ ve Rusya'nın desteğiyle özellikle Türkmenlerin yaşadığı bölgeleri ele geçirip Suriye'nin kuzeyinde bir koridor açmak istediğini bildirdi.

Mustafa, şöyle dedi:

'PYD kendisi gibi düşünmeyen herkese bunlara Kürtler de dahil işkence uyguluyor, göçe zorluyor ve amaçlarına ulaşmak için her şeyi yapıyor. Kantonları birleştirmek için bizim yaşadığımız bölgeleri almak istiyor ancak buna izin vermeyeceğiz. Bölgenin gerçek sahipleri, PYD'nin bölgeyi ele geçirmesinin ardından farklı kentlere ve Türkiye'nin başında geldiği ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Daha önceleri Haseke'de Arap, Kürt, Türkmen, Aşuri, ve Kaldaniler, Kamışlı'da Kürt, Arap, Aşuriler, Aynel Arap'ta Kürt, Arap, Türkmenler, Tel Abyad'ta ise Arap, Kürt ve Türkmen halk yaşıyordu ama PYD ve DAEŞ'in bölgede hakim olmasıyla buraların demografik yapısı değişti. PYD'nin almak istediği Cerablus ile Azez arasındaki bölgede ise yüzde 60 Türkmen, yüzde 35 Arap ve yüzde 5 Kürt halkı yaşıyor.'

-'400 bin Türkmen tehdit altında'

Mustafa, bölgede yaşayan yaklaşık 400 bin Türkmen'in tehdit altında olduğunu ifade etti.

PYD'nin taşeron bir örgüt olduğunu ve birilerine hizmet ettiğini vurgulayan Mustafa, 'Rus uçakları Halep'te Türkmenlerin yaşadığı Hüllük, Hayderiye, Şıhıdır ve İslampaşa ile Mera ve Azez'in çevresini vuruyor. Türkmendağı'nı zaten sürekli vuruyor ve oraları neredeyse yerle bir etti. Hama ile Humus'un kırsal kesimlerinde Türkmenlerin yaşadığı bölgeleri de bombalıyor. Son dönemde PYD'nin tehcir politikası ile Rus uçaklarının bombaları sonrasında yaklaşık 70 bin Türkmen Türkiye'ye sığınmak zorunda kaldı. Hama ve Humus'un kırsal kesimlerinde 70 bin, Halep'in Hüllük, Hayderiye, İslampaşa ve Şıhıdır Mahallesinde yaklaşık 70 bin ve Azez ile Cerablus arasındaki 142 köyde 250 bin olmak üzere yaklaşık 400 bin Türkmen PYD ve yandaşlarının tehdidi altında bulunuyor' diye konuştu.

Arap ve Türkmen Aşiretleri Birliği Başkan Yardımcısı Ömer Dede, PYD'nin, Tel Abyad bölgesindeki köylerde kendi kanunlarını uyguladığını bildirdi.

Boşaltılan köylere Kandil, Rakka ve farklı yerlerden gelen Kürtlerin yerleştirildiğinin altını çizen Dede, 'Tel Abyad bölgesinde Türkmenlerin yaşadığı 23 köyde daha önceleri yaklaşık 50 bin Türkmen yaşıyordu ancak PYD'nin bölgede uyguladığı politikalar nedeniyle yaklaşık 25 bin kişi Rakka ve Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldı. Bazı köyleri ise tamamen boşaltıp PYD karargahı haline getirdiler' ifadesini kullandı.
Kaynak: AA