Rusya Ve İran'ın Dış Politikalarında 'Petrol' Etkisi

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tolga Demiryol, “Rusya ekonomisindeki daralma ve İran’a uzun süredir uygulanan yaptırımların kalkması, iki ülkenin dış politikalarının belirlenmesinde petrolü başrole koydu” dedi.

Rusya Ve İran'ın Dış Politikalarında 'Petrol' Etkisi
Petrol fiyatları tüm dünyada büyük oranda gerilerken, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tolga Demiryol, Rusya ve İran’ın enerji politikalarını İHA’ya değerlendirdi. Rusya’nın dış politikada agresif bir pozisyon aldığını dile getiren Demiryol, “Rusya milli gelirinin yarısından fazlasını petrol ve doğalgaz ihracatından elde ettiği için enerji fiyatları hayati bir önemde. Rusya tamamıyla enerji ihracatına bağımlı bir ülke. Bunun ekonomik olduğu kadar siyasi boyutları da var. Putin rejiminin devamı için de petrol ve doğalgaz gelirleri vazgeçilmez. Bunu da son birkaç yılda gördük. Petrol fiyatlarının 140 dolar seviyesinden 30 doların altına düşmesiyle Rusya’nın gelir kaybı oldu, ruble değer kaybetti, ekonomik daralma oldu ve yüzde dörtten fazla küçülen bir Rusya ekonomisi gördük. Bu da Rusya’nın hem ekonomide hem de dış politikada daha agresif ve risk alabilen bir pozisyon belirlemesi sonucunu doğurdu” diye konuştu.

İran için petrol fiyatlarının faklı bir önemi olduğuna işaret eden Yrd. Doç. Dr. Demiryol, “İran’ın durumu biraz daha farklı. İran uzun süredir yaptırımlar altında yaşadığı için var olan enerji potansiyelini henüz gerçekleştirememiş bir ülke. İran hükümetinin yaptırımların kalması gündeme geldiğinden beri ülkeye altyapı yatırımı çekme ve bunun orta vadede ihracata dönüşmesi yönünde çok yüksek beklentileri vardı. Yaptırımların kalkmasının aynı zamanda düşük petrol fiyatı ortamına denk gelmesi ise İran için kısmen bir hayal kırıklığına neden oldu” açıklamalarında bulundu.

“BÖLGEDEKİ JEOPOLİTİK MÜCADELENİN MERKEZİNDE RUSYA VE İRAN VAR”

Bölgede uzun vadeli jeopolitik mücadelelerin merkezinde de İran ve Rusya’nın olduğunu vurgulayan Demiryol, “Şuanda Rusya için Suriye sadece bir savaş değil, Batı’yla sürdürdükleri bir nevi varoluşsal mücadelenin sahası konumunda. Enerjiyi de bunun ayaklarından biri olarak görüyorlar. Dolayısıyla Rusya’nın amacı sadece petrol fiyatını kontrol etmek ya da manipüle etmek değil, bütün bölgenin enerji kaynaklarını üretimden nakil hatlarına kadar kontrol etmek” diye konuştu.

İran’ın da altyapı yatırımları çekmek ve ihracat geliri elde etmek için petrol fiyatlarının yükselmesine önem verdiğini belirten Demiryol, açıklamalarına şöyle devam etti:

İran için de aynı şekilde petrol fiyatlarının yükselmesi,altyapı yatırımları ülkeye çekmek ve ihracat gelirini yükseltmek adına çok önemli. Ama bölgede kendisini siyasal bir aktör olarak tesis etmek, bölgedeki alternatif enerji alanları üzerinde etki kazanmak ve hatta orta vadede petrol ve doğalgaz ihracatı için alternatif güzergâhlar elde etmek daha önemli.”

“RUSYA VE İRAN’IN SURİYE POLİTİKALARINI ŞEKİLLENDİREN FAKTÖRLERDEN BİRİ PETROL”

“Rusya’nın ve İran’ın hem mevcut petrol gelirleri hem de gelecekte sağlanması beklenen gelirlere bağımlı olması, her ikisinin de Suriye’deki pozisyonunu şekillendiren faktörlerden biri” diye devam eden Demiryol, yine de Suriye’nin bugün bulunduğu durumun çok aktörlü ve çok faktörlü bir ortam olduğunu, aynı cephede yer alan devletlerin çıkarlarının bile birbirleriyle örtüşmeyebildiğini, devletlerin çıkar ve amaç hiyerarşilerinin farklı olabildiğini ama bunların yanında petrolün önemli bir yer tuttuğunu vurguladı.
Kaynak: İHA