Balyoz Bilirkişileri Davasındaki Ret Kararına 'Yok Hükmü'

Balyoz davası kapsamında bilimsel gerçeğe aykırı şekilde bilirkişi raporları hazırladıkları iddia edilen TÜBİTAK bilirkişilerinin "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılandıkları davaya, hakim İlhan Karagöz’ün ret kararının yok hükmünde sayılmasının ardından devam edildi.

Balyoz Bilirkişileri Davasındaki Ret Kararına 'Yok Hükmü'
İstanbul 18’inci Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, haklarında yakalama kararı bulunan sanıklar Tahsin Türköz, Hayrettin Bahşi ve Erdem Alparslan’ı temsilen avukatları katıldı.

Duruşmada şikayetçiler Cemal Temizöz, Kubilay Aktaş, Suat Aytın, Ahmet Yavuz, Ahmet Küçükşahin ve bazı şikayetçilerin avukatları da hazır bulundu.

Duruşmada söz alan emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, mahkemenin bir önceki hakimi İlhan Karagöz ile arasında geçen diyaloğu anlatarak, “Hakim İlhan Karagöz beni çağırdı ve duruşma salonu eşiğinde görüştük. Hakim Karagöz bana ‘Bu konularda bilgili görünüyorsunuz. Balyoz hakkında sizden bilgi almak istiyorum’ dedi.

Bunun üzerine kendisine Balyoz avukatlarının temyize sunmak üzere hazırladıkları dilekçelerin kitaplaştırıldığını, bunu ona iletebileceğimi söyledim. Bu kitap tek suret olduğu için geri iadesini de talep ettim. Daha sonra bu kitabı biri aracılığıyla gönderdim. Hem kitapçığı geri alamadım hem de 4 Temmuz tarihinde yazdığı kararı görünce aldatıldığımı anladım. Kendisinden şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.

Dursun Çiçek’in avukatı İrem Çiçek ise, sanıkların Fetullahçı Terör Örgütüne üye oldukları yönünde kuvvetli şüphe bulunduğunu söyleyerek, sanıklar hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını ve mal varlıklarına tedbir konulmasını istedi.

“BU BİR NORMAL BİLİRKİŞİ KUSURU DEĞİLDİR"

TÜBİTAK bilirkişilerinden sadece Hayrettin Bahşi’nin cumhuriyet savcısı tarafından görevlendirildiğini kaydeden şikayetçi Cemal Temizöz, “Diğerleri yetkisiz olmalarına rağmen hazırlanan raporlara imza atmışlardır. Bu bir normal bilirkişi kusuru değildir. Bu yüzden diğerleri gibi bu davanın örgütsel olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu davanın mahkemenizce yürütülmesi sadece zaman kaybına neden olacaktır. Sebep ve sonuçlarıyla örgüt yargılamasına konu olan ana davada (İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde açılan Balyoz kumpas davası) yürütülmesini talep ediyorum” dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar hakkındaki yakalama kararının infazının beklenmesine ve eksikliklerin giderilmesine hükmederek, duruşmayı 1 Haziran 2017 tarihine erteledi.

HAKİM KARAGÖZ 572 SAYFALIK KARARLA DAVAYI REDDETMİŞTİ

İstanbul 18’inci Asliye Ceza Hakimi İlhan Karagöz, davanın ertelendiği tarihten önce kimse olmaksızın ara duruşma açarak dosyayı kapatmış, davanın reddine karar vermişti. Hakim Karagöz’ün tam 572 sayfadan oluşan kararı kamuoyunda büyük tepki toplarken, şikayetçiler tarafından da anlamsız karşılanmıştı. Ret kararı şikayetçi avukatları tarafından temyiz edilirken, İstanbul Adalet Komisyonu harekete geçerek Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK) ihbarda bulunmuş, Karagöz hakkında jet işlem başlatılmıştı. Bursa’da bir hastanenin Ruh ve Sinir Hastalıkları Bölümünün psikiyatri kliniğine yatırılan Karagöz, daha sonra FETÖ soruşturması çerçevesinde tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Mahkemenin yeni hakimi Hakan Özer, 26 Eylül 2016 tarihinde yapılan duruşmada, Hakim Karagöz’ün kararını yok hükmünde sayarak yargılamanın devam edeceğini belirtmişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Balyoz davası kapsamında bilimsel gerçeğe aykırı şekilde bilirkişi raporları hazırladıkları belirtilen TÜBİTAK bilirkişileri Tahsin Türköz, Hayrettin Bahşi ve Erdem Alparslan’ın "görevi kötüye kullanma" suçundan 1 yıldan 3’er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Kaynak: İHA