Tanıkların Anlatımıyla Yurt Yangınında Yaşananlar
Adana'nın Aladağ ilçesindeki özel öğrenci yurdunda çıkan yangına ilgili savcılıkta ifade veren görgü tanıkları, olay anında yaşananlara ilişkin bilgiler verdi Tanık A.D: 'Üçüncü katın penceresinden çocukların 'kurtarın' diye bağırdıklarını duydum. Onlara aşağıya atlamalarını söyledim. Biz de etraftakilerle bu sırada çocukların atlaması için aşağıda battaniyeleri gerdik. 3 veya 4 çocuğun atladığını hatırlıyorum' Tanıklardan polis memuru H.T: 'Yangın merdiveninin kapısının camı kırıktı, içeride aşırı duman ve alev olduğundan kapıya hiç dokunmadan içerideki yangını söndürmek için aşağıdakilere itfaiye hortumunu göndermesini söyledim. Hortumu aldıktan sonra içeriye su tuttuk, alevleri söndürdük. Bu kez de duman yoğunluğundan içeriye girmek mümkün olmadı'
ABDULLAH ÖZKUL - Adana'nın Aladağ ilçesindeki özel öğrenci yurdunda çıkan yangına ilgili savcılıkta ifade veren görgü tanıkları, savcılıkta olay anında yaşananları anlattı.
Yurt yangınıyla ilgili soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları, 29 Kasım'da 12 kişinin hayatını kaybettiği, 24 kişinin yaralandığı yangınla ilgili görgü tanıklarının da ifadesine başvurdu.
Esnaf A.D. ifadesinde, evinin yangın çıkan yurdun 100 metre ilerisinde olduğunu, çocuklarının çığlıklarını duyarak bölgeye gittiğini söyledi.
Binanın birinci katının yandığını, ikinci katından ise dumanlar çıktığını gördüğünü anlatan A.D, 'Olay yerine yangını söndürmeye çalışan bir itfaiye vardı. Daha sonra itfaiye sayısı arttı. İlk geldiğimde çocuklar birinci katın penceresinden 'bizi kurtarın' diye bağırıyordu, orada bulunan merdiveni pencereye dayayarak çocukları kurtarmaya çalıştık. Kullandığımız merdiven itfaiye ekiplerine ait değildi. Evim yakın olduğu için ve çocukları kurtarmak amacıyla o merdiveni getirmiştim.' ifadesini kullandı.
A.D, itfaiyenin merdiveninin bulunup bulunmadığını bilmediğini aktararak, şunları kaydetti:
'Üçüncü katın penceresinden çocukların 'kurtarın' diye bağırdıklarını duydum. Onlara aşağıya atlamalarını söyledim. Biz de etraftakilerle bu sırada çocukların atlaması için aşağıda battaniyeleri gerdik. 3 veya 4 çocuğun atladığını hatırlıyorum. O andaki panikle elimize geçen battaniyeleri kullandık, itfaiyenin brandası olup olmadığını hatırlamıyorum. Gördüğüm kadarıyla itfaiyenin sepetli merdiveni olsaydı üçüncü kattaki çocukların daha fazlasını kurtarabilirdik.'
- 'Duman yoğunluğundan içeriye girmek mümkün olmadı'
Yangın sırasında yıllık izinde olan polis memuru H.T. ise evde istirahat ederken saat 20.23'te bir vatandaşın yangınla ilgili kendisine bilgi verdiğini, yardım etmek için bölgeye gittiğini belirtti.
Olay yerinde itfaiyenin yangına müdahale ettiğini anlatan H.T, 'Kaç itfaiye olduğunu hatırlamıyorum. E.Ş. ile yanan binanın arka tarafındaki yangın merdivenine yöneldik. Yangın merdivenin giriş kapısından ikinci kata çıktık. Yangın merdivenini kapısının camı kırıktı, içeride aşırı duman ve alev olduğundan kapıya hiç dokunmadan içerideki yangını söndürmek için aşağıdakilere itfaiye hortumunu göndermesini söyledim. Hortumu aldıktan sonra içeriye su tuttuk, alevleri söndürdük. Bu kez de duman yoğunluğundan içeriye girmek mümkün olmadı.' ifadelerini kullandı.
Polis H.T, üçüncü kata yöneldiklerini belirterek, ifadesinde şu bilgileri verdi:
'Kapılar (yangın çıkış kapısı) yanıyordu. Kapının plastik mi ahşap mı olduğunu hatırlamıyorum. Yanan kapıyı söndürdükten sonra kapının sıcak olmasından ve yanmış olmasından dolayı kapı koluna bakıp kapıyı açmak hiç aklıma gelmedi. Kapı menteşelerini söktük, sonra kapıyı koridora atıp içeriye girdik. Kapı koluna hiç müdahalemiz olmadığı için kapının kilitli olup olmadığını bilmiyorum.'
Tanıklardan Y.D. de ikamet ettiği köyden ilçe merkezinden yükselen alevleri görmesi üzerine olay yerine gittiğini anlattı.
Olay yerine geldiğinde büyük bir kalabalık gördüğünü, pencere camlarının kırılmasına yardım ederek 110'u aradığını aktaran Y.D, 'Yangın çıkan yurttaki üçüncü kata çıkabilecek kadar merdiveni olan itfaiye gelmesini istedim. 110 ekipleri '5 dakikaya kadar itfaiye orada' dediler. 15-20 dakika sonra yine 110'u aradım, merdiveni olan itfaiye ekiplerinin gelmediğini, ne zaman geleceğini sordum. Onlar da bana 'şu anda ekibimiz yangın yerinde çalışıyor' dediler. Böyle söylemelerine karşın ben dışarıdayken hala gelmemişti. Tekrar aradım, o esnada itfaiye ekipleri geldi ancak onlardan önce metal şirketine ait vinçle sepet kurup üçüncü kata çıktılar. Orada soğutma çalışmaları yaptılar.' iddiasında bulundu.
Y.D, ifadesine şöyle devam etti:
'İtfaiye ekipleriyle 16-17 kişilik can kurtaran ekibi de geldi. Bütün binayı itfaiye soğuttuktan sonra hayatını kaybedenlerin sayısı netleşti. İnanıyorum ki Aladağ'da binanın üçüncü katına ulaşacak merdiveni olan bir itfaiye aracı olsaydı bu can kayıpları yaşanmayacaktı, üçüncü kattaki çocuklara ulaşılabilecekti.'
Bir şirket personeli E.Ş. ise yurtta yangın çıktığını öğrenince yardımcı olmak maksadıyla olay yerine gittiğini belirtti.
Yangına iki itfaiye aracının müdahale ettiğini gördüğünü anlatan E.Ş, içerideki çocukların hava alması için taşla camları kırdıklarını, arabasındaki projektör yardımıyla binanın arka kısmını aydınlatmaya çalıştığını kaydetti.
Kaynak: AA
Yurt yangınıyla ilgili soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları, 29 Kasım'da 12 kişinin hayatını kaybettiği, 24 kişinin yaralandığı yangınla ilgili görgü tanıklarının da ifadesine başvurdu.
Esnaf A.D. ifadesinde, evinin yangın çıkan yurdun 100 metre ilerisinde olduğunu, çocuklarının çığlıklarını duyarak bölgeye gittiğini söyledi.
Binanın birinci katının yandığını, ikinci katından ise dumanlar çıktığını gördüğünü anlatan A.D, 'Olay yerine yangını söndürmeye çalışan bir itfaiye vardı. Daha sonra itfaiye sayısı arttı. İlk geldiğimde çocuklar birinci katın penceresinden 'bizi kurtarın' diye bağırıyordu, orada bulunan merdiveni pencereye dayayarak çocukları kurtarmaya çalıştık. Kullandığımız merdiven itfaiye ekiplerine ait değildi. Evim yakın olduğu için ve çocukları kurtarmak amacıyla o merdiveni getirmiştim.' ifadesini kullandı.
A.D, itfaiyenin merdiveninin bulunup bulunmadığını bilmediğini aktararak, şunları kaydetti:
'Üçüncü katın penceresinden çocukların 'kurtarın' diye bağırdıklarını duydum. Onlara aşağıya atlamalarını söyledim. Biz de etraftakilerle bu sırada çocukların atlaması için aşağıda battaniyeleri gerdik. 3 veya 4 çocuğun atladığını hatırlıyorum. O andaki panikle elimize geçen battaniyeleri kullandık, itfaiyenin brandası olup olmadığını hatırlamıyorum. Gördüğüm kadarıyla itfaiyenin sepetli merdiveni olsaydı üçüncü kattaki çocukların daha fazlasını kurtarabilirdik.'
- 'Duman yoğunluğundan içeriye girmek mümkün olmadı'
Yangın sırasında yıllık izinde olan polis memuru H.T. ise evde istirahat ederken saat 20.23'te bir vatandaşın yangınla ilgili kendisine bilgi verdiğini, yardım etmek için bölgeye gittiğini belirtti.
Olay yerinde itfaiyenin yangına müdahale ettiğini anlatan H.T, 'Kaç itfaiye olduğunu hatırlamıyorum. E.Ş. ile yanan binanın arka tarafındaki yangın merdivenine yöneldik. Yangın merdivenin giriş kapısından ikinci kata çıktık. Yangın merdivenini kapısının camı kırıktı, içeride aşırı duman ve alev olduğundan kapıya hiç dokunmadan içerideki yangını söndürmek için aşağıdakilere itfaiye hortumunu göndermesini söyledim. Hortumu aldıktan sonra içeriye su tuttuk, alevleri söndürdük. Bu kez de duman yoğunluğundan içeriye girmek mümkün olmadı.' ifadelerini kullandı.
Polis H.T, üçüncü kata yöneldiklerini belirterek, ifadesinde şu bilgileri verdi:
'Kapılar (yangın çıkış kapısı) yanıyordu. Kapının plastik mi ahşap mı olduğunu hatırlamıyorum. Yanan kapıyı söndürdükten sonra kapının sıcak olmasından ve yanmış olmasından dolayı kapı koluna bakıp kapıyı açmak hiç aklıma gelmedi. Kapı menteşelerini söktük, sonra kapıyı koridora atıp içeriye girdik. Kapı koluna hiç müdahalemiz olmadığı için kapının kilitli olup olmadığını bilmiyorum.'
Tanıklardan Y.D. de ikamet ettiği köyden ilçe merkezinden yükselen alevleri görmesi üzerine olay yerine gittiğini anlattı.
Olay yerine geldiğinde büyük bir kalabalık gördüğünü, pencere camlarının kırılmasına yardım ederek 110'u aradığını aktaran Y.D, 'Yangın çıkan yurttaki üçüncü kata çıkabilecek kadar merdiveni olan itfaiye gelmesini istedim. 110 ekipleri '5 dakikaya kadar itfaiye orada' dediler. 15-20 dakika sonra yine 110'u aradım, merdiveni olan itfaiye ekiplerinin gelmediğini, ne zaman geleceğini sordum. Onlar da bana 'şu anda ekibimiz yangın yerinde çalışıyor' dediler. Böyle söylemelerine karşın ben dışarıdayken hala gelmemişti. Tekrar aradım, o esnada itfaiye ekipleri geldi ancak onlardan önce metal şirketine ait vinçle sepet kurup üçüncü kata çıktılar. Orada soğutma çalışmaları yaptılar.' iddiasında bulundu.
Y.D, ifadesine şöyle devam etti:
'İtfaiye ekipleriyle 16-17 kişilik can kurtaran ekibi de geldi. Bütün binayı itfaiye soğuttuktan sonra hayatını kaybedenlerin sayısı netleşti. İnanıyorum ki Aladağ'da binanın üçüncü katına ulaşacak merdiveni olan bir itfaiye aracı olsaydı bu can kayıpları yaşanmayacaktı, üçüncü kattaki çocuklara ulaşılabilecekti.'
Bir şirket personeli E.Ş. ise yurtta yangın çıktığını öğrenince yardımcı olmak maksadıyla olay yerine gittiğini belirtti.
Yangına iki itfaiye aracının müdahale ettiğini gördüğünü anlatan E.Ş, içerideki çocukların hava alması için taşla camları kırdıklarını, arabasındaki projektör yardımıyla binanın arka kısmını aydınlatmaya çalıştığını kaydetti.