Sabancı Vakfı Filantropi Semineri

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sabancı: 'Bütün bireyler haklarını eşit ve özgürce kullanabildiğinde gelişmiş bir toplumdan söz edebiliriz' 'Maalesef bugün dünya genelinde insan haklarının ideal şekilde uygulandığı bir ortamdan söz etmemiz mümkün değil. Bu nedenle toplumsal gelişmeyi sağlayacak etkili çalışmalara çok ihtiyacımız var''Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu bu zor dönemde insan sevgisi pusulamız olmalı'

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, bütün bireylerin haklarını eşit ve özgürce kullanabildiğinde gelişmiş bir toplumdan söz edilebileceğini belirterek, 'Maalesef bugün dünya genelinde insan haklarının ideal şekilde uygulandığı bir ortamdan söz etmemiz mümkün değil. Bu nedenle toplumsal gelişmeyi sağlayacak etkili çalışmalara çok ihtiyacımız var.' dedi.

Sabancı Vakfının her yıl sivil toplum alanındaki yeni yaklaşımları tartışıp, sivil toplum, vakıf, özel sektör ve kamu temsilcilerini uluslararası uzmanlarla buluşturduğu 'Filantropi Semineri' bu yıl Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Somali'de isyancılar tarafından kaçırılıp 460 gün rehin tutulduktan sonra kurtulmayı başaran ve daha sonra bölgede hayırseverlik çalışmalarına başlayarak bir vakıf kuran gazeteci Amanda Lindhout ile Somali'de kadın sünnetine uğramasının ardından, yaşlı bir adamla evlendirilmek istenince evden kaçan ve uzun bir mücadelenin ardından kadın sünnetinin engellenmesi konusunda Birleşmiş Milletler elçisi olup aynı konuda çalışan bir vakıf kuran Waris Dirie'in konuk olduğu seminerin konusu 'Her Şeye Rağmen İnsan Sevgisi' olarak belirlendi.

Seminerin açılış konuşmasını yapan Güler Sabancı, insan haklarının sivil toplum çalışmalarında çok büyük önemi olduğuna işaret ederek, insan haklarının sivil toplumun özü olduğunu söyledi.

İnsan haklarının tüm insanların hak ve saygınlık açısından eşit ve özgür olarak doğduğu anlayışına dayandığını anımsatan Sabancı şunları söyledi:

'Aslında bütün bireyler haklarını eşit ve özgürce kullanabildiğinde gelişmiş bir toplumdan söz edebiliriz. Maalesef bugün dünya genelinde insan haklarının ideal şekilde uygulandığı bir ortamdan söz etmemiz mümkün değil. Bu nedenle toplumsal gelişmeyi sağlayacak etkili çalışmalara çok ihtiyacımız var. Toplumsal gelişmeye giden yolda etkiye yatırım yapmanın giderek önem kazandığını görüyoruz. Etkili hayırseverlik çalışmalarıyla, kalıcı ve ses getiren sonuçlar elde etmek her zamankinden daha önemli hale gelmeye başladı.

Biz de Sabancı Vakfı olarak faaliyetlerimizi, sivil toplumla iş birliği zeminini genişleterek, kalıcı ve sürdürülebilir bir etki yaratacak şekilde planlıyoruz. Hayırseverlik alanında yeni yaklaşımları ve dünyada etki yaratan örnekleri paylaşmak için de bu Filantropi seminerlerini yapıyoruz.'

İnsan hakları alanında yapılacak her katkının büyük önem taşıdığını dile getiren Sabancı, insan haklarının engellilerin hayata eşit katılımını teşvikten, erken yaşta evliliklerin önüne geçilmesine, kadınların eğitimine ve iş hayatına katılımından bunun devamlılığının sağlanmasına kadar, hayatı çevreleyen pek çok konuda kişilerin karşısına çıktığını anlattı.

Güler Sabancı, insan hakları önündeki engellerin ancak bütüncül bir yaklaşımla, her işte insan sevgisi ile hareket ederek kaldırılabileceğini belirterek, 'Bu konudaki sivil toplum örgütlerinin çalışmalarını desteklemeye Sabancı Vakfı olarak devam edeceğiz. Kendi toplumuzda farkındalığı artırmak ve sürdürülebilirliği sağlamak adına üzerimize düşeni yapmalıyız. Özellikle dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu bu zor dönemde insan sevgisi pusulamız olmalı.' diye konuştu.

Amanda Lindhout ile Waris Dirie seminer kapsamında kendi hayat hikayelerinden yola çıkarak, insan hakları konusunda yapılması gereken çalışmaları anlattı.
Kaynak: AA