Bursa'da 'Kahramanlar Anlatıyor' Programı
15 Temmuz gecesi tankların önüne yatan Doğan: 'Hayatı, yaşamayı çok seviyorum ama 15 Temmuz gecesi uğruna verebileceğim bir canım olduğu için Allah'a şükrediyorum' BTÜ Rektörü Prof. Dr. Karademir: '15 Temmuz gecesi, yolda karşılaştığımız, otobüste, metroda yan yana oturduğumuz, markette alışveriş yaptığımız o sıradan insanların birer Ulubatlı Hasan, Seyit Onbaşı, Şerife Bacı, Nene Hatun olabileceğini fark ettik'
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesi Atatürk Havalimanı'nda tankların önüne yatan Metin Doğan, 'Hayatı, yaşamayı çok seviyorum ama 15 Temmuz gecesi uğruna verebileceğim bir canım olduğu için Allah'a şükrediyorum.' dedi.
Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) tarafından üniversite yerleşkesindeki Turkuaz salonda düzenlenen 'Kahramanlar Anlatıyor' programında konuşan Doğan, 15 Temmuz akşamı spor salonunda olduğunu, darbe girişimini, spordan sonra eve giderken otobüsteki konuşmalardan öğrendiğini söyledi.
Eve gider gitmez televizyonu açtığını ve canlı yayınları izlediğini ifade eden Doğan, ölümü göze alarak abdest dahi almadan evden çıktığını kaydetti.
Doğan, televizyonlardaki yayının ağırlıklı olarak Atatürk Havaalanı'nda yapılması nedeniyle o bölgeye gitmeye karar verdiğini, taksilerin durmaması üzerine el işareti yaparak bir motosikletli genci durdurduğunu anlattı.
Havaalanına geldiklerinde para vermek istediği gencin bunu kabul etmediğini dile getiren Doğan, aralarında geçen konuşmayı 'Genç bana, 'Ben seni buraya Allah rızası için getirdim, parayı alamam' dedi. Ben de 'Ben buraya ölmeye geldim. Bu paraya ihtiyacım olmayacak. Sen almazsan parayı yere atacağım' karşılığını verdim. O da bana 'O zaman yere at' yanıtını verdi.' sözleri ile aktardı.
Doğan, judo ve 2. dan aikido kuşağı olmasına karşın o anlarda askere saldırmayı hiç aklından geçirmediğini, tanka dahi tekme atmadığını vurgulayarak, sadece bu araçtakilere 'Ben Türk askeriyim, siz kimin askerisiniz?' diye meydan okuduğunu bildirdi.
Doğan, şöyle devam etti:
'Yere yatar yatmaz tank ani bir fren yaparak durdu. Ben ilerlemesi ve beni ezmesi için yeniden bağırmaya başladım. Tank sonra tekrar hareket etti ama yeniden durdu. Yerde yatarken farklı duygular yaşadım. Kafamda 'Ölmek ve sevgiliye ulaşmak' vardı. Sonradan öğrendim ki tanktaki üst rütbeli subay, sürücü askeri 'Ezmezsen seni öldürürüm' diye tehdit etmiş. Buna rağmen tank durdu. Sonra sürücü askerin ayağından vurulduğunu öğrendim. 10 dakika kadar bu durum sürdü. Eylemim sonrası orada bulunanların sesleri yükselmeye başladı. Askere karşı koymalar artınca ben kenarı çekildim. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, benim eylemimden 1,5 saat sonra çağrı yaptı. 2 milyon insan onun çağrısı üzerine ölüme koştu. Hayatı, yaşamayı çok seviyorum ama 15 Temmuz gecesi uğruna verebileceğim bir canım olduğu için Allah'a şükrediyorum.'
BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir de 15 Temmuz gecesi ülkenin, binlerce kahramanı barındırdığını gördüklerini kaydetti.
Batı dünyasının 'Süpermen' gibi sanal kahramanlar ürettiğine işaret eden Karademir, '15 Temmuz gecesi, yolda karşılaştığımız, otobüste, metroda yan yana oturduğumuz, markette alışveriş yaptığımız o sıradan insanların birer Ulubatlı Hasan, Seyit Onbaşı, Şerife Bacı, Nene Hatun olabileceğini fark ettik.' diye konuştu.
Kaynak: AA
Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) tarafından üniversite yerleşkesindeki Turkuaz salonda düzenlenen 'Kahramanlar Anlatıyor' programında konuşan Doğan, 15 Temmuz akşamı spor salonunda olduğunu, darbe girişimini, spordan sonra eve giderken otobüsteki konuşmalardan öğrendiğini söyledi.
Eve gider gitmez televizyonu açtığını ve canlı yayınları izlediğini ifade eden Doğan, ölümü göze alarak abdest dahi almadan evden çıktığını kaydetti.
Doğan, televizyonlardaki yayının ağırlıklı olarak Atatürk Havaalanı'nda yapılması nedeniyle o bölgeye gitmeye karar verdiğini, taksilerin durmaması üzerine el işareti yaparak bir motosikletli genci durdurduğunu anlattı.
Havaalanına geldiklerinde para vermek istediği gencin bunu kabul etmediğini dile getiren Doğan, aralarında geçen konuşmayı 'Genç bana, 'Ben seni buraya Allah rızası için getirdim, parayı alamam' dedi. Ben de 'Ben buraya ölmeye geldim. Bu paraya ihtiyacım olmayacak. Sen almazsan parayı yere atacağım' karşılığını verdim. O da bana 'O zaman yere at' yanıtını verdi.' sözleri ile aktardı.
Doğan, judo ve 2. dan aikido kuşağı olmasına karşın o anlarda askere saldırmayı hiç aklından geçirmediğini, tanka dahi tekme atmadığını vurgulayarak, sadece bu araçtakilere 'Ben Türk askeriyim, siz kimin askerisiniz?' diye meydan okuduğunu bildirdi.
Doğan, şöyle devam etti:
'Yere yatar yatmaz tank ani bir fren yaparak durdu. Ben ilerlemesi ve beni ezmesi için yeniden bağırmaya başladım. Tank sonra tekrar hareket etti ama yeniden durdu. Yerde yatarken farklı duygular yaşadım. Kafamda 'Ölmek ve sevgiliye ulaşmak' vardı. Sonradan öğrendim ki tanktaki üst rütbeli subay, sürücü askeri 'Ezmezsen seni öldürürüm' diye tehdit etmiş. Buna rağmen tank durdu. Sonra sürücü askerin ayağından vurulduğunu öğrendim. 10 dakika kadar bu durum sürdü. Eylemim sonrası orada bulunanların sesleri yükselmeye başladı. Askere karşı koymalar artınca ben kenarı çekildim. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, benim eylemimden 1,5 saat sonra çağrı yaptı. 2 milyon insan onun çağrısı üzerine ölüme koştu. Hayatı, yaşamayı çok seviyorum ama 15 Temmuz gecesi uğruna verebileceğim bir canım olduğu için Allah'a şükrediyorum.'
BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir de 15 Temmuz gecesi ülkenin, binlerce kahramanı barındırdığını gördüklerini kaydetti.
Batı dünyasının 'Süpermen' gibi sanal kahramanlar ürettiğine işaret eden Karademir, '15 Temmuz gecesi, yolda karşılaştığımız, otobüste, metroda yan yana oturduğumuz, markette alışveriş yaptığımız o sıradan insanların birer Ulubatlı Hasan, Seyit Onbaşı, Şerife Bacı, Nene Hatun olabileceğini fark ettik.' diye konuştu.