'FETÖ'yü Aklamak Gibi Bir İşe Soyunuyorlar'

Yargıda Birlik Derneği Başkanı Karakütük: 'Darbenin kınanması, eleştirilmesi konusunda Avrupalı kurumları, yargı kurumlarını ve derneklerini pek bir gönülsüz gördük. Halbuki her fırsatta hukuktan dem vuran Avrupalı muhataplarımızdan, önce hukuku bertaraf etmeye kalkan bu darbeyi sert şekilde eleştirmesini beklerdik' 'Darbe yapmış bir terörist örgütten halen Avrupa'nın yetkili organları, kurumları, 'Gülen hareketi' olarak söz etmektedir. Bu kabul edilemez. Bunu meşru bir yapı olarak gösterme gayretiyle hukukun karşısında aklamak gibi bir işe soyunuyorlar'

EMRAH YAŞAR - Yargıda Birlik Derneği Başkanı Cumali Karakütük, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi konusunda Avrupa'nın yaklaşımına ilişkin, 'Darbenin kınanması, eleştirilmesi konusunda Avrupalı kurumları, yargı kurumlarını ve derneklerini pek bir gönülsüz gördük. Halbuki her fırsatta hukuktan dem vuran Avrupalı muhataplarımızdan, önce hukuku bertaraf etmeye kalkan bu darbeyi sert şekilde eleştirmesini beklerdik.' dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili de olan Karakütük, derneğin bölgesel toplantısı için geldiği Eskişehir'de AA muhabirine yaptığı açıklamada, hukuk kurumlarının, darbe girişimine seri şekilde cevap verdiğini söyledi.

Hem Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) hem de Adalet Bakanlığının, kalkışmanın ilk saatlerinde gerekli tavrı gösterdiğini vurgulayan Karakütük, ayrıca Türkiye'nin değişik yerlerinde darbe girişiminde bulunulan noktalarda, cumhuriyet savcılıklarının da ilk refleksi verdiğini belirtti.

Savcıların anında gözaltı kararlarını verdiğini dile getiren Karakütük, şöyle konuştu:

'Yoğun bir şekilde listede yer alan kişilerin gözaltına alınmasıyla aslında bu darbe önlenmiştir diyebiliriz. Burada yargının katkısını, cumhuriyet başsavcılıklarının çalışmalarını inkar etmek mümkün değil. Onun dışında, Ankara, İstanbul ve Muğla'da iddianameye bağlanan çalışmalar var. Darbenin sonrasındaki soruşturmalar davaya dönüştü. Ankara'da çatı iddianamesi var FETÖ ile ilgili. İstanbul'da darbe soruşturmasıyla ilgili ilk iddianame hazırlandı. Muğla Başsavcılığı tarafından da Marmaris'teki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi iddianameye bağlandı. Bunların hepsi birbiriyle tutarlı, hukuken değerli metinler ve kanıtlarını ortaya koyan iddianameler. Hepsinin çıktığı adres de Fetullahçı Terör Örgütüdür.'

'4 ay, komplike bir yapı gösteren darbe gibi alanda soruşturma için makul diyebileceğimiz bir süre. Çok hızlı ve sağlıklı şekilde başsavcılıklarımız tarafından soruşturmalar tamamlanmış, davaları açılmıştır.' diyen Karakütük, diğer başsavcılıkların da ellerinde bulunan soruşturmaları en kısa sürede bitireceklerini ifade etti.

- 'Silah kullanmış, vatandaşı öldürmüş...'

Darbeyle ilgili hukuki tezin, teşhisin ortaya konulduğuna dikkati çeken Karakütük, 'Eskiden silahlı örgüt tanımında birtakım tartışmaların olduğu bu yapı, artık 15 Temmuz'da net şekilde kendisini ortaya koymuş ve silah kullanmış, vatandaşı öldürmüş, silahlı bir örgüt olduğu konusunda kendisini dış dünyaya ispat etmiş durumdadır. Bakış açımız budur.' değerlendirmesinde bulundu.

Özellikle Batı dünyasının darbeden sonra Türkiye, dernekleri ve HSYK'ya yaklaşımlarının sağlıksız ve haksız olduğunu düşündüklerini dile getiren Karakütük, 'Darbenin kınanması, eleştirilmesi konusunda Avrupalı kurumları, yargı kurumlarını ve derneklerini pek bir gönülsüz gördük. Halbuki her fırsatta hukuktan dem vuran Avrupalı muhataplarımızdan, önce hukuku bertaraf etmeye kalkan bu darbeyi sert bir şekilde eleştirmesini beklerdik.' diye konuştu.

Avrupalı muhatapların, ön yargılı şekilde, hukuk dışı davranışı eleştirmeden, 'Türkiye'de hak ihlallerinin yapıldığı' iddiasıyla ortaya çıktığını ve bilgilerinin de sağlıklı olmadığını ifade eden Karakütük, şunları kaydetti:

'Çünkü sadece şüphelilerden ve belli kanallardan edindikleri bilgilerle açıklamalar yapmakta ve bizleri eleştirmektedirler. Halbuki bizimle konuşmadan, yetkili makamlarımızın görüşlerine başvurmadan, subjektif bilgileri mutlak doğru kabul ederek, dünya kamuoyuna açıklamak ve bizi sert şekilde eleştirmek yoluna gittiler. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bizler de hukukun ne olduğunu biliyoruz. Hukukçuyuz, evrensel hukukun bir parçası olmak gayretindeyiz. Bizler, Atatürk'ün getirdiği hukuk sisteminin uygulayıcılarıyız. Her şeyin farkındayız ama ülkemizde neler yaşandığının görülmesini istemek, ulusal bütünlüğümüzü sağlamak konusunda gayretlerimize de hukukumuzu koruma uğraşlarımıza da saygı gösterilmesini beklemek bizim en tabii hakkımız. Bu aşamada Batılı muhataplarımızdan memnun olmadığımı ifade etmek isterim.'

- 'Gülen hareketi olarak söz edilmesi kabul edilemez'

Karakütük, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi konusunda Batılı ülkelerin yaklaşımının kabul edilemez bir noktada olduğunu belirtti.

'Darbe yapmaya kalkmış bir terörist örgütten halen Avrupa'nın yetkili organları, kurumları, 'Gülen hareketi' olarak söz etmektedir.' diyen Karakütük, şunları söyledi:

'Bizim için bu kabul edilemez bir şey. Bunu meşru bir yapı olarak gösterme gayretiyle 'Gülen hareketi' demek suretiyle hukukun karşısında aklamak gibi bir işe soyunuyorlar. Avrupa'nın bakış açısına, açıklamalara göre konuşuyorum bu şekilde. Amerika'da birtakım açıklamalar var, onların kendi hukuk siteminin öngördüğü süreç işliyor. Bildiğimiz kadarıyla Adalet Bakanlığı o konuda görüşlerini hazırlamakla meşgul şu sıralar. Tüm kanıtlar orayı gösteriyor. Uluslararası sözleşmelere göre suçun işlendiği yer olan Türkiye'ye iade edilmesi gereken bir şüpheli olarak görüyoruz.'

Kaynak: AA