'Yasin Börü Davasının Takipçisiyiz'
AK Parti İnsan Hakları Başkan Yardımcısı Erkan: '67 Ekim 2014'te Kobani bahanesiyle gerçekleştirilen olaylarda Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün öldürülmesiyle ilgili devam eden davanın takipçisiyiz' '67 Ekim'de sahneye çıkan PKK terörü ne ise 15 Temmuz'da milli iradeye karşı darbe girişiminde bulunan FETÖ, DHKPC ve DEAŞ da aynıdır. Bütün bu terör mihrakları aynı amaca hizmet eden taşeronlardır'
AK Parti İnsan Hakları Başkan Yardımcısı İbrahim Halil Erkan, '6-7 Ekim 2014'te Kobani bahanesiyle gerçekleştirilen olaylarda Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün öldürülmesiyle ilgili devam eden davanın takipçisiyiz.' dedi.
Şırnak'taki temasları kapsamında AK Parti Silopi İlçe Başkanlığına geçen Erkan, daha sonra partililerle ilçedeki bazı sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti.
Erkan, Anadolu Gençlik Derneği Silopi Şubesinde yaptığı konuşmada, Kobani (Ayn el Arap) bahanesiyle gerçekleştirilen izinsiz gösterilerde Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un öldürülmesiyle ilgili davanın devam ettiğini söyledi.
Yaşananların sıradan bir vahşet olmadığını dile getiren Erkan, 'Bu, tahammül sınırlarını zorlayan böyle bir terör eylemini gerçekleştiren terör örgütü PKK'nın gerçek yüzünün ne kadar acımasız olduğunu, anlamamız ve kamuoyuna yansıtmamız adına çok önemli bir davadır.' diye konuştu.
Erkan, 'Sadece Allah rızası için kurban eti dağıtan henüz yaşları 16 ila 20 olan 4 evladımızı hunharca katleden teröristler ne kadar suçlu ise o teröristleri ve toplumu harekete geçirmek sureti ile bu cinayetleri azmettirenler de en az o kadar suçludur.' dedi.
Erkan, şöyle devam etti:
'Dava, Müslüman ve Kürt vatandaşlarımıza ve kendisi gibi olmayan herkese baskı uygulayan terör örgütünün ve siyasi uzantılarının, fırsat bulduğu zaman sözde haklarını savunduğunu iddia ettiği halkı, acımadan öldürebildiğini görmek adına sembol niteliğindedir. 6-7 Ekim 2014'te Kobani bahanesiyle gerçekleştirilen olaylarda Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün öldürülmesiyle ilgili devam eden davanın takipçisiyiz.'
Erkan, toplumun inancına ve Müslüman kimliğine tahammül edemeyenlerin nifak eylemlerinin başarılı olamayacağını herkesin bilmesi gerektiğini belirterek, Yasin Börü ve arkadaşlarının İslam'ın, hoşgörünün ve fedakarlığın sembolü olduğunu dile getirdi.
'Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadet biçimleri PKK gerçeği konusunda toplumun tamamını bir kez daha düşünmeye sevk etmiştir.' ifadesini kullanan Erkan, şunları kaydetti:
'Terörün sınıflandırması olmaz. Bütün terör odakları aynı amaca hizmet eder. 6-7 Ekim'de sahneye çıkan PKK terörü ne ise 15 Temmuz'da milli iradeye karşı darbe girişiminde bulunan FETÖ, DHKP-C ve DEAŞ da aynıdır. Bütün bu terör mihrakları aynı amaca hizmet eden taşeronlardır. Toplumda huzuru tesis edecek, terörü ve teröristi yok edecek olan temel kaynak İslam'dır, hoşgörüdür, kardeşliktir ve ümmet anlayışıdır. Bu anlayışı yaşatma amacıyla dini inançlarının gereğini yerine getirmeye çalışan Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadet günü yaptığı faaliyetler, toplumun terörden arındırılması, yapmış oldukları paylaşım ümmet bilincinin mayasıdır.'
Kaynak: AA
Şırnak'taki temasları kapsamında AK Parti Silopi İlçe Başkanlığına geçen Erkan, daha sonra partililerle ilçedeki bazı sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti.
Erkan, Anadolu Gençlik Derneği Silopi Şubesinde yaptığı konuşmada, Kobani (Ayn el Arap) bahanesiyle gerçekleştirilen izinsiz gösterilerde Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un öldürülmesiyle ilgili davanın devam ettiğini söyledi.
Yaşananların sıradan bir vahşet olmadığını dile getiren Erkan, 'Bu, tahammül sınırlarını zorlayan böyle bir terör eylemini gerçekleştiren terör örgütü PKK'nın gerçek yüzünün ne kadar acımasız olduğunu, anlamamız ve kamuoyuna yansıtmamız adına çok önemli bir davadır.' diye konuştu.
Erkan, 'Sadece Allah rızası için kurban eti dağıtan henüz yaşları 16 ila 20 olan 4 evladımızı hunharca katleden teröristler ne kadar suçlu ise o teröristleri ve toplumu harekete geçirmek sureti ile bu cinayetleri azmettirenler de en az o kadar suçludur.' dedi.
Erkan, şöyle devam etti:
'Dava, Müslüman ve Kürt vatandaşlarımıza ve kendisi gibi olmayan herkese baskı uygulayan terör örgütünün ve siyasi uzantılarının, fırsat bulduğu zaman sözde haklarını savunduğunu iddia ettiği halkı, acımadan öldürebildiğini görmek adına sembol niteliğindedir. 6-7 Ekim 2014'te Kobani bahanesiyle gerçekleştirilen olaylarda Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün öldürülmesiyle ilgili devam eden davanın takipçisiyiz.'
Erkan, toplumun inancına ve Müslüman kimliğine tahammül edemeyenlerin nifak eylemlerinin başarılı olamayacağını herkesin bilmesi gerektiğini belirterek, Yasin Börü ve arkadaşlarının İslam'ın, hoşgörünün ve fedakarlığın sembolü olduğunu dile getirdi.
'Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadet biçimleri PKK gerçeği konusunda toplumun tamamını bir kez daha düşünmeye sevk etmiştir.' ifadesini kullanan Erkan, şunları kaydetti:
'Terörün sınıflandırması olmaz. Bütün terör odakları aynı amaca hizmet eder. 6-7 Ekim'de sahneye çıkan PKK terörü ne ise 15 Temmuz'da milli iradeye karşı darbe girişiminde bulunan FETÖ, DHKP-C ve DEAŞ da aynıdır. Bütün bu terör mihrakları aynı amaca hizmet eden taşeronlardır. Toplumda huzuru tesis edecek, terörü ve teröristi yok edecek olan temel kaynak İslam'dır, hoşgörüdür, kardeşliktir ve ümmet anlayışıdır. Bu anlayışı yaşatma amacıyla dini inançlarının gereğini yerine getirmeye çalışan Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadet günü yaptığı faaliyetler, toplumun terörden arındırılması, yapmış oldukları paylaşım ümmet bilincinin mayasıdır.'