Avustralya'nın Sığınmacı Politikaları
Gözaltı merkezlerinde tutulan sığınmacıların durumu belirsiz Başbakan Turnbull, ABD ile mültecilerin yeniden yerleşmesi anlaşmasının devam edeceğinden emin olduğunu söyledi.
MELBOURNE – Avustralya’ya teknelerle ulaşmayı başardıktan sonra yakalanarak gözaltı merkezlerine gönderilen sığınmacıların geleceği belirsizliğini koruyor.
Federal hükümet, son yıllarda uygulamaya koyduğu sıkı sınır koruma tedbirleri çerçevesinde teknelerle ülkeyi ulaşmayı başaran göçmenleri Manus Adası ve Nauru'da kurduğu gözaltı merkezlerine gönderiyor. Merkezlerde tutulanların hiçbir zaman Avustralya’ya alınmayacaklarını her fırsatta dile getiren hükümet yetkileri, sığınmacıların geldikleri ülkelere geri gönderilmesi ya da üçüncü bir ülkeye yerleştirilmesi üzerinde duruyor.
Başbakan Malcolm Turnbull ve kurmayları, bir yandan yaklaşık 2 bin 100 sığınmacıya yerleşim yeri ararken diğer taraftan da söz konusu kişilerin, ülkelerine geri dönseler bile sonraki yıllarda evlenerek, turist veya iş adamı olarak dahi Avustralya'ya tekrar gelmelerini önleyen 'ömür boyu vize yasağı' yasa tasarısını meclisten geçirdi.
Gözaltı merkezlerindekileri ülkeden uzak tutmanın yollarını arayan hükümet, bölge ülkeleri ile yapılan görüşmelerden sonuç alamaması üzerine çözümü ABD ile yapılan anlaşmada buldu. Başbakan Turnbull, Manus ve Nauru gözaltı merkezlerinde tutulan mülteci ve sığınmacıların, bir defaya mahsus olmak üzere ABD'ye gönderilmesi için anlaşmaya vardıklarını açıkladı.
Ancak ABD’de yapılan başkanlık seçimini göçmenlere karşı sert söylemleri ile tanınan Donald Trump’ın kazanması, anlaşmanın akıbetinin ne olacağı sorusunu gündeme getirdi.
Turnbull ise ABD ile mültecilerin yeniden yerleşmesi anlaşmasının devam edeceğinden emin olduğunu söyledi.
ABD ile varılan anlaşmanın detayları henüz bilinmiyor. Anlaşma çerçevesinde kaç kişinin ABD'ye yerleştirileceği henüz açıklanmayan ayrıntılar arasında yer alıyor. Sayı vermekten kaçınan Federal Göç Bakanı Peter Dutton, ABD’ye 300-400 kişinin gönderileceğine dair haberleri reddetti. Dutton, insan kaçacaklarının konuyu istismar etmelerinden çekindikleri için sayı vermediklerini belirtti.
Öte yandan SkyNews’te yer alan habere göre, gözaltı merkezlerindekilerden bazıları ABD'ye gitmek istemiyor.
Nauru’da tutulan Rohingyalı Müslümanlardan Aziz Han, Trump'ın başkanlık koltuğunda oturduğu bir ABD'ye gitmektense Nauru’da kalmayı tercih ettiğini söyledi. Han, 'Çünkü ben Müslümanım. Başkanlığa seçilen Donald Trump Müslümanları ülkesinde göçmen olarak istemiyor.' dedi.
Gözaltı merkezlerindeki yaklaşık 900 sığınmacı ise ABD’ye gitmek için başvuruda bulundu.
Avustralya, ülkeye teknelerle ulaşmayı başardıktan sonra yakalanan göçmenleri Papua Yeni Gine yönetimindeki Manus Adası ile Pasifik ülkesi Nauru’da kurduğu gözaltı merkezlerine gönderiyor.
Son verilere göre, mülteci hakkı elde eden 941 kişi Manus’ta, 675 kişi ise Nauru’da kalıyor. Merkezlerde tutulan 500 kişinin ise durumu henüz belirsiz.
Sert eleştirilere hedef olan gözaltı merkezlerinin kapatılması için çok sayıda gösteri düzenlenmişti. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), mülteci ve sığınmacıların bir an önce insani koşulların sağlandığı bir yere götürülmesi için çağrıda bulunmuştu. Papua Yeni Gine Yüksek Mahkemesi de Manus Adası gözaltı merkezinde tutulanların “seyahat özgürlüğünün bulunmadığına’’ hükmederek merkezin kapatılmasını istemişti. Söz konusu merkezler, saldırı, taciz, tecavüz ve intihar vakalarıyla da sık sık gündeme geliyor.
Kaynak: AA
Federal hükümet, son yıllarda uygulamaya koyduğu sıkı sınır koruma tedbirleri çerçevesinde teknelerle ülkeyi ulaşmayı başaran göçmenleri Manus Adası ve Nauru'da kurduğu gözaltı merkezlerine gönderiyor. Merkezlerde tutulanların hiçbir zaman Avustralya’ya alınmayacaklarını her fırsatta dile getiren hükümet yetkileri, sığınmacıların geldikleri ülkelere geri gönderilmesi ya da üçüncü bir ülkeye yerleştirilmesi üzerinde duruyor.
Başbakan Malcolm Turnbull ve kurmayları, bir yandan yaklaşık 2 bin 100 sığınmacıya yerleşim yeri ararken diğer taraftan da söz konusu kişilerin, ülkelerine geri dönseler bile sonraki yıllarda evlenerek, turist veya iş adamı olarak dahi Avustralya'ya tekrar gelmelerini önleyen 'ömür boyu vize yasağı' yasa tasarısını meclisten geçirdi.
Gözaltı merkezlerindekileri ülkeden uzak tutmanın yollarını arayan hükümet, bölge ülkeleri ile yapılan görüşmelerden sonuç alamaması üzerine çözümü ABD ile yapılan anlaşmada buldu. Başbakan Turnbull, Manus ve Nauru gözaltı merkezlerinde tutulan mülteci ve sığınmacıların, bir defaya mahsus olmak üzere ABD'ye gönderilmesi için anlaşmaya vardıklarını açıkladı.
Ancak ABD’de yapılan başkanlık seçimini göçmenlere karşı sert söylemleri ile tanınan Donald Trump’ın kazanması, anlaşmanın akıbetinin ne olacağı sorusunu gündeme getirdi.
Turnbull ise ABD ile mültecilerin yeniden yerleşmesi anlaşmasının devam edeceğinden emin olduğunu söyledi.
ABD ile varılan anlaşmanın detayları henüz bilinmiyor. Anlaşma çerçevesinde kaç kişinin ABD'ye yerleştirileceği henüz açıklanmayan ayrıntılar arasında yer alıyor. Sayı vermekten kaçınan Federal Göç Bakanı Peter Dutton, ABD’ye 300-400 kişinin gönderileceğine dair haberleri reddetti. Dutton, insan kaçacaklarının konuyu istismar etmelerinden çekindikleri için sayı vermediklerini belirtti.
Öte yandan SkyNews’te yer alan habere göre, gözaltı merkezlerindekilerden bazıları ABD'ye gitmek istemiyor.
Nauru’da tutulan Rohingyalı Müslümanlardan Aziz Han, Trump'ın başkanlık koltuğunda oturduğu bir ABD'ye gitmektense Nauru’da kalmayı tercih ettiğini söyledi. Han, 'Çünkü ben Müslümanım. Başkanlığa seçilen Donald Trump Müslümanları ülkesinde göçmen olarak istemiyor.' dedi.
Gözaltı merkezlerindeki yaklaşık 900 sığınmacı ise ABD’ye gitmek için başvuruda bulundu.
Avustralya, ülkeye teknelerle ulaşmayı başardıktan sonra yakalanan göçmenleri Papua Yeni Gine yönetimindeki Manus Adası ile Pasifik ülkesi Nauru’da kurduğu gözaltı merkezlerine gönderiyor.
Son verilere göre, mülteci hakkı elde eden 941 kişi Manus’ta, 675 kişi ise Nauru’da kalıyor. Merkezlerde tutulan 500 kişinin ise durumu henüz belirsiz.
Sert eleştirilere hedef olan gözaltı merkezlerinin kapatılması için çok sayıda gösteri düzenlenmişti. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), mülteci ve sığınmacıların bir an önce insani koşulların sağlandığı bir yere götürülmesi için çağrıda bulunmuştu. Papua Yeni Gine Yüksek Mahkemesi de Manus Adası gözaltı merkezinde tutulanların “seyahat özgürlüğünün bulunmadığına’’ hükmederek merkezin kapatılmasını istemişti. Söz konusu merkezler, saldırı, taciz, tecavüz ve intihar vakalarıyla da sık sık gündeme geliyor.