GRAFİKLİ - Ortadoğu Coğrafyasında 2016

Ortadoğu, 2016'da da dünyadaki krizlerin ve çatışmaların merkezinde yer aldı Irak'ta 2016'da terör örgütü DEAŞ'a karşı topyekun mücadele başlatıldı Suriye rejimi, Rusya ve İran'ın desteğiyle elinde bulundurduğu toprakları genişletti İsrail'i en çok zora sokan gelişme, BMGK'nın İsrail'den yerleşimlerini durdurmasını talep etmesi oldu Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun operasyonlarını sürdürdüğü Yemen'deki gıda kıtlığını gözler önüne seren fotoğraflar 2016'da hafızalarda yer etti Katı mezhepçi politikalarla bölgede yayılmacılık ve nüfuz peşindeki İran, geride kalan yıl da özellikle Yemen, Irak ve Suriye'deki krizlerde bölge halklarının taleplerini görmezden gelerek, despot rejimlere ve mezhepsel ideolojiye sahip terörist gruplara desteğini sürdürdü.

ENES KANLI - Uzun yıllar boyunca savaşlar, çatışmalar ve siyasi krizlerle anılan Ortadoğu, 2016 yılında da dünyadaki krizlerin ve çatışmaların merkezinde yer aldı.

Dünyadaki petrol rezervlerinin yüzde ellisine sahip Ortadoğu bölgesi, 2016'da da yoksulluk, savaş ve çatışmalarla anıldı. Bölge ülkeleri, düşük petrol fiyatlarından kaynaklanan ekonomik sıkıntıların yanı sıra bölgedeki çatışmaların yüklediği savaş koşulları ve insani krizlerle mücadele etti. Çatışmaların en yoğun yaşandığı ülkeler ise Irak, Suriye ve Yemen oldu.

- Irak'ta DEAŞ ile mücadele

Irak'ta 2016'nın en önemli gelişmesi ülkenin büyük bölümünü kontrolünde tutan terör örgütü DEAŞ'a karşı topyekun mücadele başlatılmasıydı. Bu mücadele sırasında Haşdi Şabi milislerinin insan hakları ihlalleri ile hükümete karşı protesto gösterileri de 2016'da gündemi meşgul etti.

Yılın başında Enbar vilayetinde başlatılan operasyon, haziranda Felluce kentinde kontrolün sağlanmasıyla sonuçlandı. Bunun ardından 17 Ekim'de Irak güçleri ve Peşmerge birlikleri, uluslararası koalisyonun hava desteğiyle Irak'ın ikinci büyük kenti Musul'da, DEAŞ'a karşı üç koldan operasyon başlattı.

DEAŞ'a yönelik operasyonlar, İran'ın Haşdi Şabi aracılığıyla üstlendiği rol ve bu milislerin insan hakları ihlalleri ile kurtarılan bölgelerin geleceğine ilişkin tartışma ve eleştirileri de beraberinde getirdi.

Irak'ta güvenlik krizinin yanı sıra Şii otorite Ayetullah Ali Sistani'nin reform çağrıları da Haydar İbadi hükümetini zor durumda bıraktı.

Benzer şekilde, başkent Bağdat yolsuzluk karşıtı milliyetçi söylemler barındıran ve Şii lider Mukteda Es-Sadr'ın öncülüğünde on binlerce Irak vatandaşının katıldığı eylemlere sahne oldu.

Başbakan İbadi ise reform çağrılarına cevap vermek için kabinedeki üç bakanı görevden aldı. Bakanların görevden alınmalarını, içişleri, ticaret ve imar bakanlarının istifası takip etti. Meclisin, İbadi'nin hükümetindeki savunma ve maliye bakanlarından güvenoyunu çekmesi de ülkedeki siyasi krizi derinleştirdi.

- Suriye'de kan ve gözyaşı durmadı

Suriye, yaklaşık 6 yıldır devam eden iç savaşın meydana getirdiği yıkım nedeniyle geride kalan yılda da çatışma, istikrarsızlık ve insani krizlerle anıldı. Suriye rejimi, Rusya ve İran'ın desteğiyle 2016'da elinde bulundurduğu toprakları genişletti.

Suriye'deki rejim ve destekçileri, şubat başlarında Halep'in Türkiye ile sınır temasını sağlayan insani yardım koridorunu kesti ve kenti kuşattı.

Eylül başında doğu Halep'in dünyayla tek bağlantısı olan Kastillo yolu da rejim güçleri tarafından ele geçirildi. Halep'te yaşayan yaklaşık 300 bin kişi, rejim güçlerinin tam kuşatmasına girdi. Ardından rejim, Rusya ve rejim yanlısı yabancı terörist gruplar, kuşatma bölgesini iç savaş boyunca görülen en şiddetli saldırılarla vurdu. Saldırılar sonucunda binlerce kişi hayatını kaybetti.

Yıl sonunda Suriye rejiminin ülkede kontrol ettiği yaklaşık yüzde 35'lik toprak parçasına, Suriye'nin ikinci büyük kenti Halep de eklendi.

Suriye krizine çözüm bulmak için Türkiye, Rusya ve İran arasında 23 Aralık'ta Moskova'da yapılan görüşmeler meyvesini vererek yılın sonunda ateşkes mutabakatı sağlandı. Türkiye ve Rusya'nın garantörlüğünde Suriye rejimi ile muhalifler arasında sağlanan ateşkes, 30 Aralık saat 00.00 itibarıyla yürürlüğe girdi.

Suriye'deki iç savaş altıncı yılına girerken, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, 400 binden fazla kişi iç savaş sırasında hayatını kaybetti. Savaş nedeniyle yaklaşık 5 milyon Suriyeli de sığınmacı konumuna düştü.

- BMGK, İsrail'in yasa dışı yerleşimlerine 'dur' dedi

İsrail'in Filistinlilere yönelik insan hakları ihlalleri devam ederken, 2016'da Tel Aviv yönetimini en çok zora sokan gelişme Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) İsrail'den Yahudi yerleşimi birimlerini durdurmasını talep etmesi oldu.

Filistinli Esirler Komitesi, yıl boyunca 2 bin 884'ü çocuk 9 bin 920 Filistinlinin İsrail tarafından tutuklandığını açıklarken İsrail'in bu yıl da yargısız infaz ettiği Filistinlilerin sayısı eylüle kadar 103'e ulaştı.

İsrail-Filistin sorununun çözümü için yürütülen müzakerelerin 2014'te durmasının ardından Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinde yaşayanların sayısı 371 binden iki yıl içinde işgalin başlamasından bugüne rekor artışla 640 bine ulaştı.

BM Güvenlik Konseyinde 23 Aralık'ta oylanan, İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini 'derhal ve tamamen' durdurmasını talep eden karar tasarısı, ABD'nin ilk defa çekimser oy kullanmasının ardından kabul edildi. Binyamin Netanyahu hükümeti karara sert tepki gösterirken tasarıya evet oyu veren ülkelerle diplomatik ilişki seviyesini düşürdüğünü duyurdu.

- Mısır'da ekonomik kriz

Mısır'da, demokratik yollarla seçilen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye karşı üç yıl önce gerçekleştirilen askeri darbenin ekonomik sonuçları en çok 2016 yılında hissedildi.

Mısır, Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) elde etmeye çalıştığı 12 milyar dolarlık kredi için gerekli koşullar çerçevesinde dalgalı kura geçti. Ülkenin resmi para birimi cüneyh, dolar karşısında yüzde 247 değer kaybetti. Bunun yanı sıra, sokaktaki vatandaş birçok temel gıda maddelerinin temininde sıkıntı yaşadı ve kara borsa patlak verdi.

Bununla birlikte, Mısır'ın Körfez'deki eski finansör ülkeleriyle bölgesel konulardaki tavrı nedeniyle arasının açılmasının ardından Kahire yönetimi BMGK'da Rusya'nın tasarısına olumlu yönde oy kullanarak Rusya, İran ve Suriye ekseninde yeni ittifak arayışlarının sinyallerini verdi.

- Libya'da DEAŞ tehdidi

Ortadoğu'da 'Arap Baharı' adı verilen halk hareketleri sonrasında istikrarsız ve güvensiz bir ülke haline gelen Libya, 2016 yılında da güvenlik ve siyaset krizleriyle anıldı.

Devrik lider Muammer Kaddafi'nin doğum yeri Sirte kentindeki terör örgütü DEAŞ varlığı Libya'nın başını ağrıtmaya devam etti. Kentte artan DEAŞ hakimiyeti, Libya sınırlarının dışına uzandı. Tunus'un Benkiran bölgesinde güvenlik güçlerine saldırılar düzenlenmesi gibi olaylar Libya'ya komşu ülkeleri de tedirgin etti.

İngiltere ve Fransa gibi Batılı ülkelerden askeri uzmanların da desteğiyle Sirte'de yürütülen operasyonlar sonucu yılın son ayında terör örgütü DEAŞ'ın kentteki etkisine son verildi.

Öte yandan, Libya'da uluslararası baskılarla oluşturulan 'Ulusal Uzlaşı Hükümeti' de ülkede arzulanan istikrarı henüz sağlayamadı. İç siyasi çekişmelerle boğuşan hükümet, ülkede güvenliği ve halkın temel ihtiyaçlarını sağlama konusunda sıkıntı çekmeye devam ediyor.

- Yemen'de açlık krizi

Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun Mart 2015'te, Yemen'de iktidarı ele geçirmeye çalışan devrik cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih ve İran destekli Husilere yönelik başlattığı operasyonlar geride kalan yıl da devam etti.

Koalisyonun düzenlediği hava saldırılarında sivillerin hayatını kaybetmesi uluslararası toplumun tepkisini çekti.

Ülkede savaşın neden olduğu yıkım nedeniyle Yemen halkı dünyanın en büyük insani felaketlerinden biriyle karşı karşıya geldi. BM Dünya Gıda Programı, ülkede 14,4 milyon kişinin gıda güvenliğinden yoksun olduğunu ve her beş kişiden birinin 'aşırı gıda eksikliği' yaşadığını açıkladı. Yemen'deki gıda kıtlığını gözler önüne seren fotoğraflar 2016'da hafızalarda yer etti.

- Riyad-Tahran gerilimi tırmandı

Suudi Arabistan'da 2016 yılında İran ile ilişkilerdeki gerilim yeni bir boyuta taşındı. Yılın ilk günlerinde Suudi Arabistan vatandaşı Şii din adamı Şeyh Nimr'in idam edilmesinin ardından Suudi Arabistan'ın İran'daki büyükelçiliği ve konsolosluğu ateşe verildi. Bunun ardından Riyad yönetimi, Bahreyn, Sudan ve Komor Adaları'yla birlikte Tahran ile diplomatik ilişkilerini kesti. Sonraki süreçlerde Umman dışında Körfez İşbirliği Konseyi'ndeki dört ülke de İran'la diplomatik ilişkilerinin seviyesini düşürdü.

Petrol fiyatlarındaki büyük düşüş, 2016'da da bölgede özellikle Suudi Arabistan ve İran gibi petrole dayalı ekonomileri olumsuz etkiledi. Riyad yönetimi, düşük petrol fiyatları ve Yemen'de devam eden savaşın ağır maliyetini karşılamak için kemer sıkma ve ekonomisini çeşitlendirme politikaları izlemeye başladı.

Suudi Arabistan yönetimi, eylül ayında açıkladığı planlarla maaşların hesaplanmasında hicri takvimden miladi takvime geçiş, kamu çalışanlarında ikramiyelerin iptali, sıkı tasarruf gibi birçok radikal karara imza attı.

- İran'ın müdahalesi arttı

Katı mezhepçi politikalarla bölgede yayılmacılık ve nüfuz peşindeki İran, geride kalan yıl da özellikle Yemen, Irak ve Suriye'deki krizlerde bölge halklarının taleplerini görmezden gelerek, despot rejimlere ve mezhepsel ideolojiye sahip terörist gruplara desteğini sürdürdü. Irak'ta, Devrim Muhafızları Ordusu'nun desteklediği Haşdi Şabi milislerinin insan hakları ihlalleri de 2016'da uluslararası kamuoyunda yankı buldu.

Beşşar Esed rejimine destek amacıyla Suriye'ye asker ve milis kuvvetlerini sevk eden İran'ın askeri kayıpları da geçen yıl artarak devam etti. Suriye'deki çatışmalarda Şubat 2013'ten bu yana öldürülen İranlı generallerin sayısı 15'e yükselirken Tahran yönetiminden gelen açıklamalara göre İran'ın Suriye'deki askeri kaybı bini aştı.

- İki buçuk yıl sonra cumhurbaşkanı seçildi

Lübnan'daki Hizbullah örgütü de 2016'da Suriye'deki iç savaşın şiddetlenmesiyle rejim saflarındaki faaliyetlerini artırdı. Hizbullah'ın Suriye'de cephe hattında üstlendiği rolle birlikte Hizbullah bayraklarına sarılı Lübnan'a gelen cenazeler de giderek çoğaldı.

Bunlar arasında en dikkati çeken Hizbullah komutanlarından İmad Mugniye'nin 2008'de Şam'da suikasta uğramasının ardından grubun askeri operasyonlarının başına geçen Mustafa Bedreddin'in Suriye'de öldürülmesiydi. Hizbullah'ın kurucu liderlerinden Bedreddin, Lübnan'ın eski başbakanı Refik Hariri'ye yönelik suikastla ilgili de suçlanıyordu.

Yıl sonuna yaklaşırken Lübnan siyasetinde iki buçuk yıldır devam eden cumhurbaşkanlığı krizi çözüldü. Hizbullah'ın da içinde yer aldığı '8 Mart Bloku'nun adayı Maruni Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi Lideri Mişel Avn, ekim ayının sonunda Lübnan meclisi tarafından cumhurbaşkanı seçildi.

Avn'ın hükümeti kurmakla görevlendirdiği Müstakbel Hareketi lideri Saad Hariri de yaklaşık bir buçuk aylık sürede yeni kabineyi oluşturdu ve meclisten güvenoyu aldı.

Kaynak: AA