Evlat Acısını Dördüncü Kez Yaşadı
Adana'nın Aladağ ilçesindeki özel yurtta çıkan yangında iki kızından biri vefat eden, diğeri de yaralanan anne Teslime Aydoğdu'nun, önceki yıllarda doğumdan kısa bir süre sonra 3 bebeğinin de yaşamını yitirdiği ortaya çıktı Acılı anne Aydoğdu: 'İlk çocuğum 40, ikincisi 60, üçüncüsü ise 2 günlükken öldü. Yokluktan, çaresizlikten yüksek ateşten öldü yavrularım. O zamandan beri acı çekiyorum. Kendime geleceğim zaman Tuğbamı da kaybettim' 'Kızım Tuğba eve en son geldiğinde, gece kalktı beni gizli gizli öptü. Sabah arabayla yurda giderken bana öğrendiği 'ağlama anam' ilahisini söyledi'
ÖMER YILDIZ - Adana'nın Aladağ ilçesinde yaşayan Teslime Aydoğdu, geçmiş yıllarda doğumlarından kısa bir süre sonra yaşamını yitiren 3 bebeğinin ardından yurt yangınında da kızını kaybetmesiyle dördüncü kez evlat acısı yaşadı.
İlçenin kırsal mahallelerinden Köprücek de ikamet eden Aydoğdu, 1997 yılında 40 günlük oğlunu, bir yıl sonra 60 günlük kızını, 1999'da 2 günlük kızını toprağa verdi.
Daha sonra dünyaya gelen 3 kızı ile hayata tutunan acılı anne, dört gün önce özel öğrenci yurdunda çıkan yangında evlatlarından 10 yaşındaki 5. sınıf öğrencisi Tuğba'yı kaybetti, diğer kızı Neslihan ise yaralandı.
Teslime Aydoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üç çocuğunun yaşamını yitirmesinin üzüntüsünü yıllarca taşıdığını, ardından kızını da kaybetmesiyle acısının tazelendiğini söyledi.
Evlat acısını ilk kez 1997'de yaşadığını anlatan Aydoğdu, 'İlk çocuğum 40, ikincisi 60, üçüncüsü ise 2 günlükken öldü. Yokluktan, çaresizlikten yüksek ateşten öldü yavrularım. O zamandan beri acı çekiyorum. Kendime geleceğim zaman Tuğbamı da kaybettim.' dedi.
Aydoğdu, okur yazar olmadığı için sıkıntı yaşadığını, çocuklarını okutmak için onların hasretine katlandığını dile getirdi.
Yurttaki yangından bir yakınının 'Aladağ'da yurtta yangın çıkmış televizyonu aç' demesi üzerine haberdar olduğunu dile getiren Aydoğdu, 'Telaştan kumandayı bulamadım. Televizyonu açamadım. Koşarak dışarı çıktım ama Aladağ'a gidecek araba bulamadım gidemedim. Sabahlara kadar çaresiz dağda kaldım.' ifadesini kullandı.
- 'Tuğba, gece kalktı beni gizli gizli öptü'
Aydoğdu, Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) sınavından sonra kızlarının yanına geldiğini aktararak ' Kızım Tuğba eve en son geldiğinde, gece kalktı beni gizli gizli öptü. Sabah arabayla yurda giderken bana öğrendiği 'Ağlama anam' ilahisini söyledi. Cıvıl cıvıldı yavrum. Çok güzeldi. Onun neşesiyle yaşıyordum. Şimdi her tarafım boş.' diye konuştu.
Yangın sırasında Tuğba'nın 3. katta mahsur kalarak yaşamını yitirdiğini anlatan gözü yaşlı anne, şöyle devam etti:
'Kızım çok hareketliydi. Biraz ışık görse o yangından çıkardı. Ağaçlara çıkmayı çok severdi. Kızım çok inatçı ve azimli biriydi. Okulunda başarılıydı. Karda kışta okula giderdi. Mahalledeki öğretmeni çok severdi. Elinden tutup okula götürürdü. Tuğbamın sesleri kulaklarımda çınlıyor. Cenazesini görene kadar inanmadım kızımın öldüğüne. Bir çaresi olsaydı kesinlikle çıkardı oradan. '
Aydoğdu, hastanede tedavisi halen süren 11 yaşındaki kızı Neslihan'ın ise sağlık durumunun iyi olduğunu kaydetti.
Kaynak: AA
İlçenin kırsal mahallelerinden Köprücek de ikamet eden Aydoğdu, 1997 yılında 40 günlük oğlunu, bir yıl sonra 60 günlük kızını, 1999'da 2 günlük kızını toprağa verdi.
Daha sonra dünyaya gelen 3 kızı ile hayata tutunan acılı anne, dört gün önce özel öğrenci yurdunda çıkan yangında evlatlarından 10 yaşındaki 5. sınıf öğrencisi Tuğba'yı kaybetti, diğer kızı Neslihan ise yaralandı.
Teslime Aydoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üç çocuğunun yaşamını yitirmesinin üzüntüsünü yıllarca taşıdığını, ardından kızını da kaybetmesiyle acısının tazelendiğini söyledi.
Evlat acısını ilk kez 1997'de yaşadığını anlatan Aydoğdu, 'İlk çocuğum 40, ikincisi 60, üçüncüsü ise 2 günlükken öldü. Yokluktan, çaresizlikten yüksek ateşten öldü yavrularım. O zamandan beri acı çekiyorum. Kendime geleceğim zaman Tuğbamı da kaybettim.' dedi.
Aydoğdu, okur yazar olmadığı için sıkıntı yaşadığını, çocuklarını okutmak için onların hasretine katlandığını dile getirdi.
Yurttaki yangından bir yakınının 'Aladağ'da yurtta yangın çıkmış televizyonu aç' demesi üzerine haberdar olduğunu dile getiren Aydoğdu, 'Telaştan kumandayı bulamadım. Televizyonu açamadım. Koşarak dışarı çıktım ama Aladağ'a gidecek araba bulamadım gidemedim. Sabahlara kadar çaresiz dağda kaldım.' ifadesini kullandı.
- 'Tuğba, gece kalktı beni gizli gizli öptü'
Aydoğdu, Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) sınavından sonra kızlarının yanına geldiğini aktararak ' Kızım Tuğba eve en son geldiğinde, gece kalktı beni gizli gizli öptü. Sabah arabayla yurda giderken bana öğrendiği 'Ağlama anam' ilahisini söyledi. Cıvıl cıvıldı yavrum. Çok güzeldi. Onun neşesiyle yaşıyordum. Şimdi her tarafım boş.' diye konuştu.
Yangın sırasında Tuğba'nın 3. katta mahsur kalarak yaşamını yitirdiğini anlatan gözü yaşlı anne, şöyle devam etti:
'Kızım çok hareketliydi. Biraz ışık görse o yangından çıkardı. Ağaçlara çıkmayı çok severdi. Kızım çok inatçı ve azimli biriydi. Okulunda başarılıydı. Karda kışta okula giderdi. Mahalledeki öğretmeni çok severdi. Elinden tutup okula götürürdü. Tuğbamın sesleri kulaklarımda çınlıyor. Cenazesini görene kadar inanmadım kızımın öldüğüne. Bir çaresi olsaydı kesinlikle çıkardı oradan. '
Aydoğdu, hastanede tedavisi halen süren 11 yaşındaki kızı Neslihan'ın ise sağlık durumunun iyi olduğunu kaydetti.