İş Adamları 2017 İçin Pozitif (1)

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın: 'Türkiye için 2017'deki en büyük fırsat, kimsenin yatırım yapmayı düşünmediği bir yerde yatırım yapmaktır. Eğer Avrupalı Türkiye'ye gelmeyi riskli olarak görüyorsa burada aynı zamanda fırsat var demektir. Riskin olmadığı yerde fırsat olmaz. Alıcılar ve yatırım yapmak isteyenler için Türkiye'nin çok uygun bir ülke olduğunu düşünüyorum' Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zorlu: 'Uzun dönemde, özellikle 2018 ve sonrasında yüzde 5 civarında büyüme ortalamasını yakalayabiliriz. Türkiye, bunu başarabilecek güce ve potansiyele sahip' 'Avrupa Merkez Bankası'nın parasal genişlemeyi bir süre daha uzatması olumlu bir gelişme. Bu, Avrupa pazarında olabilecek sıkıntıları hafifletecektir. Bu da bizim için pozitif bir gelişme demek'

UĞUR ASLANHAN/ELİF FERHAN YEŞİLYURT - Küresel ve jeopolitik gelişmeler nedeniyle zor bir yılı geride bırakan Türk iş dünyası, 2017'ye pozitif bakıyor.

İş adamları, gelecek yıla ilişkin beklentilerini AA muhabirleri ile paylaştı.

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Orta Doğu'daki tüm sıkıntılara karşın Türkiye'nin 2016 büyüme oranının küçümsenemez olduğunu ve 'gayet sağlıklı' bir büyüme yaşandığını ifade ederek, yıl içerisinde dolarda sık sık dalgalanma görüldüğünü ifade etti.

Akın, 'Şu anda doların artık sabit bir yerde yer bulduğunu düşünüyorum, 3,50-3,60 lira aralığında... 2017'nin sonuna kadar bu şekilde gider ve hareketlenme olmaz diye düşünüyorum. Bu yüzden de tüm girişimcilerin bütün riskleri alarak yatırıma devam etmesi ve var güçleriyle ülkede istihdam yaratması gerekiyor. Herkes programına ilave yaparak yatırımlarına devam etmek zorunda.' şeklinde konuştu.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) uygulamaya devam ettiği para politikasının gelecek yıl Türkiye ekonomisine olumlu etki edebileceğini belirten Akın, Avrupa'nın büyümek zorunda olduğunu, bu nedenle alınan tedbirlerin Avrupa ülkelerinin büyümesine pozitif etki edeceğini vurguladı.

Avrupa'nın büyümesinin, Türkiye'nin büyümesi anlamına geleceğini ifade eden Akın, 'Onlar büyüyecek, bizden mal alacaklar. Onların büyümesi demek, bizden mal almaları demek, bizi büyütmeleri demek. Negatif etkilemesi söz konusu olamaz.' diye konuştu.

Türkiye'deki mevcut ortamın fırsatlar barındırdığını belirten Akın, şunları kaydetti:

'Türkiye için 2017'deki en büyük fırsat, bence kimsenin yatırım yapmayı düşünmediği bir yerde yatırım yapmaktır. Eğer Avrupalı Türkiye'ye gelmeyi riskli olarak görüyorsa burada aynı zamanda fırsat var demektir. Riskin olmadığı yerde fırsat olmaz. Risk fırsatları bir miktar düşürür, alıcı için uygun ortam yaratır. Onun için alıcılar ve yatırım yapmak isteyenler için Türkiye'nin çok uygun bir ülke olduğunu düşünüyorum.'

Akfen olarak durmadıklarını ve yatırımlarına devam ettiklerini belirten Akın, '2017'nin sonunda hepsi bitecek olan 6 milyar liralık yatırım yapmaya başladık. Bunun 3 milyar lirası sağlık, 1,5 milyar lirası enerji sektöründe gerçekleşecek.' dedi.

- 'AB ülkesindeki seçimlerden AB yanlısı hükümetlerin çıkması ihracatımızı güçlendirir'

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu da bu yıl ülke olarak hiç de kolay olmayan günler geçirdiklerini, 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi ve terör olayları başta olmak üzere birçok badire atlattıklarını, bölgedeki istikrarsızlıklar ve belirsizliklerin yıl boyunca devam ettiğini, ayrıca, global piyasalarda yıl boyunca bir tedirginlik olduğunu, tüm bunların ekonomiyi etkilediğini ifade etti.

Zorlu, 'Son gelen rakamlar, yılı yüzde 2,5-3 aralığında bir büyüme ile tamamlayabileceğimizi gösteriyor. Yaşadığımız olaylar ve global ekonomideki olumsuz koşulları düşündüğümüzde bu büyüme oranı makul karşılanabilir. 2017’nin ilk yarısında da koşullar kolay olmayacak. Fakat uzun dönemde, özellikle 2018 ve sonrasında yüzde 5 civarında büyüme ortalamasını yakalayabiliriz. Türkiye bunu başarabilecek güce ve potansiyele sahip…' şeklinde konuştu.

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faizleri yükseltmeye devam etmesi halinde finansman maliyetlerinin bir miktar yükselebileceğini belirten Zorlu, 'Finansman sıkıntısı olmaz ama bulduğumuz paranın maliyeti bir miktar artar. O yüzden öz kaynaklarımızı daha verimli kullanmak durumundayız. Ülke olarak en çok ihracat yaptığımız coğrafya Avrupa. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) parasal genişlemeyi bir süre daha uzatması olumlu bir gelişme. Bu, Avrupa pazarında olabilecek sıkıntıları hafifletecektir. Bu da bizim için pozitif bir gelişme demek.' ifadelerini kullandı.

2017'nin oldukça hareketli bir yıl olacağını, özellikle yaz aylarına kadar gündemin yoğun ve en büyük riskin de bölgede, Suriye ve Irak’ta yaşanan savaş olduğunu vurgulayan Zorlu, burada barış yönünde atılacak adımların önemli olduğunu, birçok insanın olumsuz koşullarda yaşadığını, bu insanların tekrar normal hayatına dönmesini sağlamanın büyük önem taşıdığını vurguladı.

Zorlu, bölgede kalıcı barışa dair adımların atılmasının aynı zamanda Türkiye için de bir fırsat olduğunu, bölgenin yeniden imarı, hayatın yeniden tesisi ve yaşamın normalleşmesi için birçok yatırım gerektiğini, Türk şirketlerinin bölgeye yakınlığı, bölge insanı ile olan ilişkileri ve tecrübesi ile bu konuda sorumluluk alabileceğini söyledi.

'2017 ile ilgili önemli risklerden birinin de İngiltere örneğinde olduğu gibi, AB’den çıkmak isteyen yeni ülkelerin olma ihtimali' diyen Zorlu, birçok AB ülkesinde seçim olduğunu, bu seçimlerden AB yanlısı hükümetlerin çıkmasının ekonomiyi pozitif etkileyeceğini, bunun da Türkiye'nin AB’ye olan ihracatını güçlendireceğini, aksi durumda ise tam tersi olacağını, bu nedenle farklı pazar arayışlarının mutlaka olması gerektiğini vurguladı.

- '2017 için büyümenin yükselmesini ve enflasyonun düşmesini beklemek yerinde olur'

Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz ise 2016'da beklenmeyen bir dizi iç ve dış siyasi çalkantıyla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, 'Hükümet, devlet yönetimi, geniş bir toplumsal destekle bu zorlukları aşma gayretinde ve bu yönde ilerliyor. Mali piyasaların bu gelişmelerden etkilenmemesi için elden gelenin yapıldığını görüyoruz. Ancak yine de büyüme, yatırımlar ve ihracat bir miktar da olsa olumsuz yönde etkilendi.' ifadelerini kullandı.

Yılmaz, 2016'nın, yüzde 3 büyüme ve yüzde 8 civarında bir enflasyonla bitirileceğini, ulusal hesaplarda yapılan revizyon çalışmaları sonrası yayınlanan yeni rakamların bazı yapısal sorunları öncelik olmaktan çıkardığını, tasarruf oranı, potansiyel büyüme veya cari açık ile ilgili bugün farklı bir tabloyla karşı karşıya olduklarını söyledi.

Uluslararası konjonktürde, 2017'de ABD'nin büyüme hedefli politikalarının hayata geçmesiyle olumlu bir iklim doğacağını ifade eden Yılmaz, güncellenerek yeniden açıklanan veriler sayesinde Türkiye'nin 2017'ye pozitif başladığını, gelecek yıl için ekonomide büyümenin yükselmesini ve enflasyonun düşmesini beklemenin yerinde olacağını kaydetti.

Türkiye'nin yüksek gelir grubu sınırları içerisindeki yerini daha da netleştirecek büyüme ivmesi için herkesin elinden geleni yapması, yapısal reformların hızla devreye girmesi, yatırımların ve istihdamın artması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, Sütaş olarak Tire'deki tesislerin açılışını kısa süre önce yaptıklarını, Doğu ve Güneydoğu'daki yatırım projelerine de 2017'de başlamak istediklerini bildirdi.
Kaynak: AA