'Girişimcilik Ve Gençlik' Söyleşisi
Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özdilek: 'Şükretmek için önümüzde çok örnek var, Suriyeli komşularımızı görüyoruz. Ülkemize çok şey borçluyuz. Bizden önceki nesillerin vergileriyle yapılan okullarda bedava okuduk, hastanelerinde tedavi olduk. Bizden sonraki nesillere müreffeh, bilimde ve teknolojide gelişmiş bir ülke bırakmak da hepimizin görevi'
Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, 'Şükretmek için önümüzde çok örnek var, Suriyeli komşularımızı görüyoruz. Ülkemize çok şey borçluyuz. Bizden önceki nesillerin vergileriyle yapılan okullarda bedava okuduk, hastanelerinde tedavi olduk. Bizden sonraki nesillere müreffeh, bilimde ve teknolojide gelişmiş bir ülke bırakmak da hepimizin görevi.' dedi.
Özdilek, Bursa Kent Konseyinin Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi'nde düzenlediği, 'Girişimcilik ve Gençlik Söyleşisi'nde konuştu.
Küçük yaşta yetim kaldığını, annesi, iki kız kardeşi ve babaannesiyle birlikte yaşadığını anlatan Özdilek, tütün tarlasında ve kiremit fabrikasında çalıştığını, pazar yerlerinde ve kahvehanelerde çakmak taşı sattığını belirtti. Özdilek, 'Bisikletle su dağıttım. 15 yaşında Tokat Erbaa'dan Bursa'ya taşındık. O zamanlar dayımın havlu mağazasında çalışmaya başladım.' diye konuştu.
Daha sonra havlu mağazası açtığını ifade eden Özdilek, şöyle devam etti:
'Sabahtan akşama kadar işimi haz alarak yaptım. İnsan yokluk çekebilir, ekmeğiniz bile olmayabilir ama ertesi gün mücadeleye devam ederek, o ekmeği bulmak zorundasınız. Helal kazancın peşinden koşun. İşinizi de severek ve isteyerek yapın. Şükretmesini bilmeyen insan, mutluluğu yakalayamaz. Şükretmek için önümüzde çok örnek var, Suriyeli komşularımızı görüyoruz. Ülkemize çok şey borçluyuz. Bizden önceki nesillerin vergileriyle yapılan okullarda bedava okuduk, yollarında yürüdük, hastanelerinde tedavi olduk. Bizden sonraki nesillere müreffeh, bilimde ve teknolojide gelişmiş bir ülke bırakmak da hepimizin görevi.'
Özdilek, insanların birbiriyle barışık, hoşgörülü ve dost canlısı olması gerektiğini belirtti. Özdilek, şunları kaydetti:
'Üniversiteli gençler özellikle yaz tatillerini boşa geçirmesin. Terlemeyi ve paranın nasıl kazanıldığını öğrenin. Yönetici olacaksanız önce yönetilen olacaksınız. Bir işveren olacaksanız çalışanların maaşını gününde, alın teri kurumadan vermelisiniz. Her işinizi kayıt içinde yapmalısınız. Hangi işi yaparsanız yapın önce esnaf olun ve güler yüzünüzü eksik etmeyin. Hırs, mantığın önüne geçmesin. Çalıştığınız işlerde sabırlı olun. Küçük bir işletme açıp iş yapmaya başlayınca önce o işletmeyi satın almayı düşünün.'
Kaynak: AA
Özdilek, Bursa Kent Konseyinin Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi'nde düzenlediği, 'Girişimcilik ve Gençlik Söyleşisi'nde konuştu.
Küçük yaşta yetim kaldığını, annesi, iki kız kardeşi ve babaannesiyle birlikte yaşadığını anlatan Özdilek, tütün tarlasında ve kiremit fabrikasında çalıştığını, pazar yerlerinde ve kahvehanelerde çakmak taşı sattığını belirtti. Özdilek, 'Bisikletle su dağıttım. 15 yaşında Tokat Erbaa'dan Bursa'ya taşındık. O zamanlar dayımın havlu mağazasında çalışmaya başladım.' diye konuştu.
Daha sonra havlu mağazası açtığını ifade eden Özdilek, şöyle devam etti:
'Sabahtan akşama kadar işimi haz alarak yaptım. İnsan yokluk çekebilir, ekmeğiniz bile olmayabilir ama ertesi gün mücadeleye devam ederek, o ekmeği bulmak zorundasınız. Helal kazancın peşinden koşun. İşinizi de severek ve isteyerek yapın. Şükretmesini bilmeyen insan, mutluluğu yakalayamaz. Şükretmek için önümüzde çok örnek var, Suriyeli komşularımızı görüyoruz. Ülkemize çok şey borçluyuz. Bizden önceki nesillerin vergileriyle yapılan okullarda bedava okuduk, yollarında yürüdük, hastanelerinde tedavi olduk. Bizden sonraki nesillere müreffeh, bilimde ve teknolojide gelişmiş bir ülke bırakmak da hepimizin görevi.'
Özdilek, insanların birbiriyle barışık, hoşgörülü ve dost canlısı olması gerektiğini belirtti. Özdilek, şunları kaydetti:
'Üniversiteli gençler özellikle yaz tatillerini boşa geçirmesin. Terlemeyi ve paranın nasıl kazanıldığını öğrenin. Yönetici olacaksanız önce yönetilen olacaksınız. Bir işveren olacaksanız çalışanların maaşını gününde, alın teri kurumadan vermelisiniz. Her işinizi kayıt içinde yapmalısınız. Hangi işi yaparsanız yapın önce esnaf olun ve güler yüzünüzü eksik etmeyin. Hırs, mantığın önüne geçmesin. Çalıştığınız işlerde sabırlı olun. Küçük bir işletme açıp iş yapmaya başlayınca önce o işletmeyi satın almayı düşünün.'