Başbakan Yıldırım Açıklaması (4)

'Ekonomimiz üzerine ileri geri söylenen lafların kıymeti harbiyesi yoktur. Gök kubbede ekonomi üzerine söylenmeyen laf kalmadı ama işte sonuç ortada, ekonomi dimdik ayakta, her şeyiyle tıkır tıkır işliyor' 'Ümit ederiz ki yeni Amerikan yönetimi, Türkiye'nin müttefikliğinin değerini daha iyi anlar, çapulcularla iş tutmaktan vazgeçer. Amerika'ya yakışmıyor bu. Amerika'ya yakışan, yıllardan beri stratejik ortağı olan, NATO'da, bölgede her zaman birlikte hareket eden Türkiye ile terör konusunda da başka konularda da uyumlu bir çalışma ortaya koymaktır. Yeni yönetimin bu konuda daha müspet adımlar atacağına inanıyoruz, bunu bekliyoruz' 'Bazen diyorlar ki 'Siz Kürtler'e karşı mısınız?' Kardeşim, aklınızı başınıza alın, KürtTürk kardeş, bunları birbirine düşürmek isteyen de kalleştir, bu kalleş de PKK'dır. Bunların, bu alçakların, KürtTürk diye bir derdi, sorunu yok. Sorun, Kürtlerin de Türklerin de hayatını karartan, geleceğine ipotek koyan bu alçak terör örgütüdür, sorun budur. Bu sorunu da memleketin gündeminden çıkartacağız, buna ahdettik'

Başbakan Binali Yıldırım, 'Ekonomimiz üzerine ileri geri söylenen lafların kıymeti harbiyesi yoktur. Gök kubbede ekonomi üzerine söylenmeyen laf kalmadı ama işte sonuç ortada, ekonomi dimdik ayakta, her şeyiyle tıkır tıkır işliyor.' dedi.

Yıldırım, Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu heyetini Çankaya Köşkü'nde kabulünde, dünyadaki ülkelerden bir adım öne geçmenin yolunun, 'akıl teriyle alın terini birleştirmek' olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bundan sonra daha fazla akıl terine yatırım yapacağını belirten Yıldırım, 'Alın teri zaten var, orada bir pazar edinmişiz, bir seviyeye gelmişiz. Fark yapmak istiyorsak, bir adım öne geçmek istiyorsak akıl terine daha çok yatırım yapacağız. Ne demek istiyorum, yenilikçi faaliyetler, araştırma geliştirme faaliyetleri, başkasının yapamadığı işi yapmak. Yaptığımız ürünün birim değeri eğer 10 dolar, 20 dolar oluyorsa o zaman işte bir fark yaptık demektir. Yani pahada ağır, yükte hafif işlere bakacağız.' diye konuştu.

Daha çok gayret, araştırma, geliştirme ve patentin sonucunda mukayeseli üstünlüğün sağlanacağını vurgulayan Başbakan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

'Ekonomimiz üzerine ileri geri söylenen lafların kıymeti harbiyesi yoktur. Gök kubbede ekonomi üzerine söylenmeyen laf kalmadı ama işte sonuç ortada. Ekonomi dimdik ayakta, her şeyiyle tıkır tıkır işliyor. Neye rağmen? Dünyanın kasıp kavrulmasına, bölgemizde, her tarafta istikrarsızlık olmasına, savaşlar, iç savaşlar olmasına rağmen. Ama Türk insanı yeni alanlar buluyor, yeni pazarlar buluyor. Bir kapı kapanıyor, başka bir kapı açılıyor. Yeter ki mücadele ruhumuzu kaybetmeyelim. Sizde de bu enerji var, sizde de bu heyecan var. Onun için petrolün ne kıymeti var, önemli olan akıldır. Akıl olan yerde her şey olur.'

- 'Milletin desteğiyle bu belayı da defedeceğiz'

Teröre karşı büyük bir mücadele verildiğine dikkati çeken Yıldırım, 'Sadece ülkemizin içerisinde yıllardan beri bizi meşgul eden terör belasıyla uğraşmıyoruz, aynı zamanda güney komşularımızdaki otorite boşluğu ve iç karışıklıklardan kaynaklı türeyen çeşit çeşit terör örgütleri var. Hepsiyle uğraşıyoruz. DEAŞ'ı var, YPG'si var, PYD'si var, PKK'sı var, üstüne üstlük bir de FETÖ belası var. Bunların hepsiyle mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor. Allah'a şükür milletimiz, 80 milyon vatandaşımız, bizle bir, beraber. Terörle mücadelede zerre kadar kafa karışıklığı yok. Milletin desteğiyle bu belayı da defedeceğiz. Bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın.' ifadelerini kullandı.

Terörle mücadelede kararlılık mesajı veren Yıldırım, şöyle devam etti:

'İçeride, kırsalda zaten büyük oranda kontrol altına alındı ama maalesef dışarıdan, Suriye'den ve Irak'tan bazı dostlarımız, 'terörle mücadele edeceğiz' diye başka teröristlerin himmetine itibar ediyor. Bir terör örgütüyle başka terör örgütü ortadan kaldırılabilir mi? Bu mafyatik yöntemlerle bir yere varılabilir mi? Onu yok ettin, öbür ejderhayı, yarattığın öbür örgütü ne yapacaksın? Onu yok etmek için başka bir örgüt mü icat edeceksin? Akla ziyan bir iş. Defalarca söylüyoruz, bu yanlış iştir.

Ümit ederiz ki yeni Amerikan yönetimi, burada Türkiye'nin müttefikliğinin değerini daha iyi anlar, burada çapulcularla iş tutmaktan vazgeçer. Amerika'ya yakışmıyor bu. Amerika'ya yakışan, yıllardan beri stratejik ortağı olan, NATO'da, bölgede her zaman birlikte hareket eden Türkiye ile terör konusunda da başka konularda da uyumlu bir çalışma ortaya koymaktır. Yeni yönetimin bu konuda daha müspet adımlar atacağına inanıyoruz, bunu bekliyoruz. Atar, atmaz. Atarlarsa kendileri için, bizim için de iyi olur ama atmazlarsa biz yapmamız gerekeni yaparız. Bugün yaptığımız gibi. Fırat Kalkanı'nda nasıl yapıyorsak, Suriye'de ateşi nasıl durdurmak için elimizi taşın altına koyuyorsak orada da aynısını yaparız. Asla bizim burada kararlılığımızdan zerre kadar sapma olmaz.'

- 'Kürt, Türk kardeş, bunları birbirine düşürmek isteyen de kalleştir'

'Dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azaltacağız.' sözünü hatırlatan Yıldırım, şunları söyledi:

'Yaptık mı? Rusya ile ilişkilerimizi yoluna koyduk mu? Allah'a şükür, gittikçe de iyiye gidiyor. İsrail ile devam eden, yıllardır süren olumsuzluk ortadan kalktı, o bir noktaya geldi. Şimdi Suriye'de bir adım atıyoruz, Irak'la benzer adımları atıyoruz. Bugün Irak, Türkiye'yi daha iyi anlıyor. Türkiye, Irak'ı daha iyi anlıyor. Ortak hedefin, PKK olduğu, DEAŞ olduğu, terör olduğu konusunda hiçbir görüş ayrılığımız yok. Diğer ülkelerle de düzelteceğiz. Çünkü bölgenin huzura, kardeşliğe, kalkınmaya ihtiyacı var.

Biz, Kürtler, Türkler, Araplar, hangi mezhep, hangi meşrep olursa olsun insan. Bizim inancımız, 'Bir insanı yaşatmak, cihanı yaşatmakla eş değer' diyor. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' diyor. Dolayısıyla bizim bundan başka bir amacımız yok. Bazen diyorlar ki 'Siz Kürtlere karşı mısınız' Kardeşim, aklınızı başınıza alın. Kürt, Türk kardeş, bunları birbirine düşürmek isteyen de kalleştir. Bu kalleş de PKK'dır. Bunların, bu alçakların Kürt-Türk diye bir derdi yok, sorunu yok. Sorun, Kürtlerin de Türklerin de hayatını karartan, geleceğine ipotek koyan bu alçak terör örgütüdür. Sorun budur. Bu sorunu da memleketin gündeminden çıkaracağız. Buna ahdettik.'

Kürtlerle devletin arasına alçakların girmesine asla izin verilmeyeceğine dikkati çeken Başbakan Yıldırım, bu yolda emin adımlarla gidildiğini vurguladı.

- 'Bu bayrak inmez, bu ezanlar dinmez'

Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:

'Bugün gidin Diyarbakır'a, Şırnak'a, Hakkari'ye, Mardin'e, Siirt'e, Bitlis'e, Bingöl'e... Nereye giderseniz gidin, insanlar ay yıldızlı bayrağını eline alıyor ve sokaklarda milletiyle ülkesiyle gurur duyduğunu haykırıyor. Çok değil daha birkaç sene önce siyasi parti liderlerinin bazıları yanlışlıkla gittiler bölgeye, bayrağı cebine sokarak gezdiler sokaklarda. Bu ülkenin bayrağına cebinde saklayarak gezmek zorunda kaldılar. Nereden nereye. Bu bayrak inmez, bu ezanlar dinmez. Bu millet de dize gelmez. Herkes aklını başına alsın. Bizim durup dururken kimseyi kırıp dökmeye falan niyetimiz yok. Bizim niyetimiz belli; bölgede barış, kardeşlik, huzur, birlik, beraberlik, ülkemizde de gelecek hedeflerimize doğru emin adımlarla gitmek. Bunun için gayret gösteriyoruz.'

Bu anlamda oldukça mesafe aldıklarını dile getiren Yıldırım, 'Darbe geçirmiş bir ülke olmamıza rağmen, darbeye darbe vuran bir ülke olmamıza rağmen geçtiğimiz mayıs ayının 25'inden bugüne kadar, Meclisi tam kapasite çalıştırdık. Milletin, iş aleminin, çeşitli sektörlerin ihtiyacı olan bütün reformları yaptık.' dedi.

Binali Yıldırım, olağanüstü hal ile Türkiye'de muazzam bir dönüşümü gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:

'Darbenin göbeğinde olan bu alçak örgütü ve ona destek olan diğer örgütlerin elebaşılarını adalete teslim ettik. Şimdi hesabını veriyorlar. 50'den fazla ilde, ilçede belediye başkanı atadık. Niye durup dururken atadık? Bir bakıyorsun belediyeye, hizmet hak getire, kaynaklar terör örgütüne. Millet, vergileri, varını yoğunu 'Siz toplayın, yol yapın, bahçe, park yapın. Su getirin, sosyal ihtiyaçları karşılayın, vatandaşa konut yapın. Yaşayan şehirdeki hemşehrilerinizi mutlu ve memnun edin.' diye veriyor. Yok, sanki bunlara o denmemiş, 'Alın, paraları toplayın hemen dağa götürün. Silah alsınlar, mühimmat alsınlar, gençleri de dağa çıkarsınlar.' Öyle yağma yok. Bunlara 'dur' dedik.

Bizim Avrupalı dostlarımıza da bir çift lafımız var; siz bu terör örgütünün yanında duran, onların sırtını sıvazlayanlarla iş tutarsanız, Türkiye'den şikayet etmeye hakkınız yok. Türkiye muhatap istiyor. Avrupa'yı, terör gruplarını değil kendisinin muhatap almasını istiyorum. Avrupa eninde sonunda bu gerçeği görecek. O koruyup kolladıkları terör örgütünün uzantıları, bir gün onların da başını ağrıtacak, onların da çok ciddi şekilde canını acıtacak. Bunu istiyoruz ki bugün anlasınlar. Anlarlarsa anlarlar, anlamazlarsa kendi bilecekleri iş. Kendi düşen ağlamaz. Şimdi bir yandan ekonomiyle ilgili tedbirleri alıyoruz, bir yandan reformlar yapıyoruz.'

(Bitti)
Kaynak: AA