Başbakan Yıldırım Açıklaması (3)

'(Anayasa değişikliği teklifi) HSYK ile ilgili bir düzenleme var. Bu düzenlemenin esası da hakimleri yarıştırmaktan vazgeçiyoruz. Hakimlerden HSYK'ya üye seçeceğiz, Türkiye'de sanki seçim yapılıyormuş gibi herkes adaylarına destek olmak için kapı kapı geziyor, o ara memleketin dosyaları kalıyor. Vatandaş bekliyor ki dosya görüşülsün de karar çıksın, hak getire. Bir de seçimi kaybederse onun üzüntüsünden üç ay daha bakamıyor dosyalara. Olan vatandaşa oluyor' 'Kalıcı güven ve istikrar güçlü iktidarla olur. Güçlü iktidarı sağlayacak olan da Cumhurbaşkanlığı sistemidir' 'Sistem istikrar getiriyor, sistem güven getiriyor, sistem hızlı iş yapma imkanı getiriyor. Niye hızlı? Cumhurbaşkanı ihtiyacı olan kararları kendi alacak. Kanun yapılacaksa yine Meclis yapacak.' 'Bütün bu vatandaşların temsilini sağlamak için milletvekili sayısı 600'e çıkıyor. Seçim süresi 5 yıla çıkıyor. Seçilme yaşı 18'e iniyor'

Başbakan Binali Yıldırım Anayasa değişikliği teklifine ilişkin, 'HSYK ile ilgili bir düzenleme var. Bu düzenlemenin esası da hakimleri yarıştırmaktan vazgeçiyoruz. Hakimlerden HSYK'ya üye seçeceğiz, Türkiye'de sanki seçim yapılıyormuş gibi herkes adaylarına destek olmak için kapı kapı geziyor, o ara memleketin dosyaları kalıyor. Vatandaş bekliyor ki dosya görüşülsün de karar çıksın, hak getire. Bir de seçimi kaybederse onun üzüntüsünden üç ay daha bakamıyor dosyalara. Olan vatandaşa oluyor.' dedi.

Başbakan Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu heyetini kabulünde yaptığı konuşmada, bir yandan bölgede barışı, kardeşliği sağlamak için adımlar atarken, en büyük yapısal reform olan anayasa değişikliği konusunda da bir adım attıklarını hatırlattı.

Burada 'basamak metodunu' uyguladıklarına değinen Yıldırım, 'Adım ama önemli bir adım. Her şey ilk adımla başlıyor biliyorsunuz, yürüme bile ilk adımla başlıyor. Bu adım, sağlam bir adım. Bu adımla Milliyetçi Hareket Partisi'yle beraber, anayasada yönetim sisteminin değişikliğiyle ilgili bir çalışma yaptık.' şeklinde konuştu.

Bu çalışmanın Meclis'te görüşülmekte olduğunu, komisyonda da görüşmelerin devam ettiğini anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:

'Komisyon aşaması bitince Genel Kurul görüşmeleri olacak, orada da olumlu şekilde sonuçlanacak inşallah ve millete getireceğiz, sizin önünüze getireceğiz. Ne getireceğiz? Gelecek de ne gelecek, merak ediyorsunuz. Bunlar konuşuluyor, bilen de konuşuyor, bilmeyen de konuşuyor. Herkes uzman oldu. Ben uzman değilim. Ben inşaatçıyım, ameleyim ben. Ben memleketin imarıyla uğraşırım. Bakın gidin 14 sene boyunca elimizin değmediği vatan toprağı kalmadı. Her tarafa yollar yaptık, havaalanları yaptık. Köprüler, tüneller, viyadükler yaptık, dünyada yaprak kıpırdamazken dünyanın en büyük projelerini yaptık. Nasıl yaptık? Millete güvendiğimiz için yaptık. Bu millet arkamızda olduğu için bunları yaptık. Eğer güven ve istikrar olmasaydı biz bunları yapabilir miydik?'

Başbakan Yıldırım, 1950'den 2002'ye kadar 47 hükümetin değiştiğini, normal şartlarda 17 hükümet olması gerektiğini belirtti.

Ortalama bir hükümetin ömrünün 16 ay olduğuna dikkati çeken Yıldırım, 16 ayda ancak tebriklerin kabul edilip, brifinglerin alınabileceğini dile getirdi.

Başbakan Yıldırım, 'Peki hizmetler, projeler, Türkiye'nin iddialı hedefleri ne olacak? Kim yapacak? İşte bunun için Türkiye'nin kalıcı güven ve istikrara ihtiyacı var. Kalıcı güven ve istikrar güçlü iktidarla olur. Güçlü iktidarı sağlayacak olan da Cumhurbaşkanlığı sistemidir.' diye konuştu.

- 'Bu sistem zaman ekonomisini getiriyor'

Sistemin işleyişini anlatan Başbakan Yıldırım, belediye seçimlerinden örnek vererek, 'Yeni sistemde bu. Meclis'i ayrı seç, Meclis'ten iktidar partisi şansı iyi giderse çıkar, hepsi AK Parti gibi olmaz. Oradan bir hükümet kurulsun, o hükümet programını yazsın, güvenoyu alsın, ondan sonra başlasın çalışmaya. Böyle değil. Cumhurbaşkanı seçiliyor, Meclis de aynı anda seçiliyor. Diyelim ki Cumhurbaşkanı ilk turda yüzde 51 almadı. Hemen iki hafta sonra tekrar en fazla oyu alan iki aday giriyor orada seçim tamamlanıyor. Bu arada zaten Meclis seçimleri, sayımı, itirazları falan bitmiş oluyor, aynı anda seçimler tamamlanmış oluyor, herkes işine bakıyor.' ifadelerini kullandı.

Yıldırım, daha sonra Cumhurbaşkanının yardımcılarını, bakanlarını atayacağını, ihtiyaç varsa bakanlıklarının sayılarını artırıp, azaltacağını, bunları da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapacağına işaret ederek, bakanlıklarla ilgili yapılacak işlemlerde kanun gerektiğini, bunun da zaman israfına yol açacağını söyledi.

Devrin 'zaman ekonomisi devri' olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, 'Şu anda zaman paradan daha kıymetlidir. Onun için bu sistem zaman ekonomisini getiriyor, bu sistem iki seçim arasında kesintisiz icraatı getiriyor.' şeklinde konuştu.

Beş yıl süresince bir anlaşmazlık olduğunda yeni sistemin buna da çare getirdiğini dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:

'Ya Cumhurbaşkanı seçime gitme kararı alıyor yahut da Meclis seçime gitme kararı alıyor. Bu kararı alınca ne oluyor biliyor musunuz? Kim alırsa alsın kararı, ister Cumhurbaşkanı, ister Meclis alsın ikisi birden Meclis'e gidiyor. Kolay kolay alırlar mı bu kararı, oturup anlaşacaklar, başka çaresi yok. Anlaşamamaları halinde iş çözümsüz değil. Çözümü sistem üretiyor ve çözümün adresi de millet. Eften püften sebeplerle seçim kararı alırsa millette 'hoş geldin' demez, dersini verir, kim o kararı aldıysa. Çocuk oyuncağı mı? Seçim oldu 'ben bu parlamento yapısını beğenmedim, ben seçime gideceğim' 'Buyur git ben de seni beğenmedim' diyecek millet. Veya Meclis 'bu Cumhurbaşkanı bizim kafamıza yatmadı, seçim kararı alalım.' 'Alın, biz de sizi yenileriz' millet bunu diyecek. Dolayısıyla sistem istikrar getiriyor, sistem güven getiriyor, sistem hızlı iş yapma imkanı getiriyor. Niye hızlı? Cumhurbaşkanı ihtiyacı olan kararları kendi alacak. Kanun yapılacaksa yine Meclis yapacak.'

Sistemle getirilecek diğer değişiklikleri de anlatan Yıldırım, 'Yürütme, güçlendiriliyor, Meclis de yasama anlamında daha güçlü hale geliyor. Mesela yürütme Cumhurbaşkanı, Bütçe Kanunu dışında başka bir kanun tasarısı teklif edemiyor, Meclis'e sunamıyor. Meclis'te kanunları milletvekilleri yapıyor. Bugün de o imkan var gibi gözüküyor ama kanunları yapan iktidar partisidir. İktidar partisinin istediği teklifler tasarılar kanun olur, diğerleri çok zor olur. Bu sistem Meclis'e kendi yasama yetkinliğini de getiren bir sistem.' değerlendirmesinde bulundu.

Meclis'in denetim hakkının da muhafaza edildiğini belirten Yıldırım, ancak burada da bir takım oranların bulunduğunu aktardı.

Yıldırım, şöyle konuştu:

'HSYK ile ilgili bir düzenleme var. Bu düzenlemenin esası da hakimleri yarıştırmaktan vazgeçiyoruz. Hakimlerden HSYK'ya üye seçeceğiz, Türkiye'de sanki seçim yapılıyormuş gibi herkes adaylarına destek olmak için kapı kapı geziyor, o ara memleketin dosyaları kalıyor. Vatandaş bekliyor ki dosya görüşülsün de karar çıksın, hak getire. Bir de seçimi kaybederse onun üzüntüsünden üç ay daha bakamıyor dosyalara. Olan vatandaşa oluyor. Şimdi bunların hepsi ortadan kalkıyor. Bir kısmını yüksek yargıdan, bir kısmını akademik çevrelerden, bir kısmını piyasadan, bunları Meclis ve Cumhurbaşkanı seçiyor. Çoğunluğunu Meclis seçiyor bu şekilde yargının bağımsızlığı, tarafsızlığıyla ilgili iddialar da böylece ortadan kalkmış oluyor. Yargı mensuplarının seçimle meşgul edilmesinin de önüne geçilmiş oluyor.'

Başbakan Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlık kimliği taşıyan 83,5 milyon insan olduğuna vurgu yaparak, 'Bütün bu vatandaşların temsilini sağlamak için milletvekili sayısı 600'e çıkıyor. Seçim süresi 5 yıla çıkıyor. Seçilme yaşı 18'e iniyor.' dedi.

Başbakan Yıldırım, önümüzdeki günlerde idrak edilecek yeni yılın ülkenin huzur ve kardeşliğine vesile olmasını da dileyerek, kış günlerinde ülkenin güvenliği, milletin rahatı ve huzuru için sınır kapılarında ve Fırat Kalkanı Harekatı vesilesiyle sınır ötesinde nöbet tutan tüm güvenlik güçlerinin yeni yılını kutladı.

(Sürecek)

Kaynak: AA